İşten gelen kardeşi bıcır bıcır yaşadıklarını anlatırken, gülümseyerek bir tanesi, kardeşini dinliyordu Cüneyt. Hali tavrı sanki hala dokuz yaşında bir çocuk kadar sevimliydi.
"İşte, ilk kez Alkan bey birinin yaptığı kahveyi tamamen içmiş. O kişi de benim tabi ki, adamın her hareketi saatli. 15:15'ten 15:40'a kadar masaj yapıyorum başına falan. Ama çok zevkli bir iş abi, adam da çok kibar... keşke aseksüel olmasaydı."
Cüneyt'in bu konularda bilgisi pek yoktu, o hepseksüeldi... herşeye kaldırabilen azgın bir piçti. Herşeyi yaşamak için sınırlarını tamamen ortadan kaldırmıştı.
"Ne seksüel lan, sapık mı bu adam?" Kardeşi gözlerini devirdi anlamaması yüzünden.
"Ayyy yok, adam kimseden etkilenmiyor. Senin tabirinle kimseye, tek bir canlıya kaldırmıyor... senin aksine." Kardeşi yüzünü buruşturmuştu son sözlerinden sonra, sırıtıp şap diye öptü kardeşinin kafasını.
"Öyle boktan dava mı olur len, kimseye kalkmıyormuş da bilmem ne... vardır o şerefsizin bir foyası, gelip göreceğim ben bu adamı." Timuçin oflayarak ayaklandı.
"İlle kovdur beni ama tamam mı? Çok çalıştım zaten abi, orada da böyle sinirli davranma bak. Elit bir yer orası, çok iyi de maaş veriyorlar. Stajyer maaşı bile bize yetiyor, orada kalmam lazım benim." Cüneyt yanağını yakaladı kardeşinin, tatlı bir şerefsizdi.
"Tamam len, tamam. Abin yerinde elit ılık götlüler gibi davranmayı bilir, dert etme sen." Timuçin yanağını abisinin elinden kurtarıp avcuyla ovuşturdu.
"Ya şunu yapma yapmaaaa, kızarıyor suratım. Sonra Nermin abla pudra sürmeye kalkıyor bana." Cüneyt kahkaha attı kardeşinin sözleriyle.
"Ee iyi işte kız, sen seversin öyle şeyleri." Gerçekten Timuçin arada evde makyaj yapardı, ama sadece kendisinin göreceği zamanlarda.
"Ya abi, kız demesene yaaa. Kadın benden üç ton koyu, almış eline yüzümü karamele çevirecek." Sinirle konuşunca daha bir güldü abisi.
"Tamam kurabiyem, kimse senin kadar porselen tenli değil. Pudra yerine pudra şekeri sürsen fark etmez kimse." Timuçin çocukluklarındaki gibi ona kurabiyem diyen abisine sırıtarak baktı.
Delinin tekiydi abisi ama çok seviyordu Tim abisini, onu her haliyle kabul edip, kendince seviyordu abisi. Arada her abi-kardeş gibi kavga etseler de, asla küs uyumasına izin vermiyordu.
En son küstüklerinde, abisi onun sevdiği kremalı makarnayı yapabilmek için gecenin onuna kadar tarif izleyip uğraşmıştı. Bugüne kadar geçimlerini sağlayan abisine minnet de duyuyordu, annesi ölünce bir ay içinde evlenen babası onları yanında götürmemişti ve kardeşine bakmak için lise mezunu olarak bin farklı işte çalışmıştı abisi.
Onu istediği okulda okutmak için gece yarıları bile çalışmıştı. Bilmediği şeyse, aslında abisinin onun için neleri feda ettiği ve kimlere katlandığıydı. Şimdi abisi sadece bir anlık sinir yüzünden işsiz kalmıştı ve evi Tim geçindiriyordu, bu da abisinin gücüne gidiyordu.
"Ben de zaten iş aramaya geçeceğim senin ordan, Asım abi sanayide bir yer var demişti." Timuçin ofladı, istemiyordu abisinin o denyolarla çalışmasını.
"Keşke sana da bizim orda iş bulsak." Abisi genişçe sırıttı.
"Siksiz patronunun metresi olacağım ben." Timuçin büyük bir kahkaha attı bu sözlere. Abisi bazen olmadık şeyler söylüyordu, gülerek kafasını iki yana salladı.
"Bunu patronuma söylediğini düşündüm de bir an, ayy şok olurdu adamcağız." Cüneyt gülerek kardeşine omuz attı.
"Valla para babam olacaksa hayır demem kız, iki cilve yapayım mı adama?" Timuçin gülmekten kızarmıştı artık.
Abisinin şaka yaptığını sanıyordu, ama Cüneyt adamı cidden merak ediyordu. İçinde anlam veremediği bir heyecan vardı, adamı görmek için kardeşini bahane ediyordu. Gazetede gördüğü meşhur iş adamını yakından görmeden ölemezdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Bey
Ficción GeneralKardeşinin patronunun aseksüel olduğuna inanmayan Cüneyt soluğu holdingde alır Alkan minik stajyerinin abisiyle iniş çıkışlı olaylar yaşayacağını bilmeden tekdüze yaşamına devam ediyordur