6. bölüm

3K 286 26
                                    

Sabah yaptığı mini kruvasanlar kapışılırken patronunun tabağını önceden ayarladığına şükretti Cüneyt. Bu elit ılık götlüler onun elinin lezzetinin müptelası olmuştu, bu asortik çaylardan falan hediye ediyorlardı arada.

Beyaz çay mı ne, bayağı lezzetliydi. Hatunun bir tanesi de vanilyalı bir kahve vermişti ve Cüneyt ilk kez birisine tekrarı için ağız eĝmişti. Yerini öğrenip kendi evlerine de almak istiyordu, kadın numarasını verirse adresi vereceğini söyleyince sırıttı.

Bir bok yapacağından değildi tabi, işyeri kaçamakları ona göre değildi. Ayrıca kadın ondan saklasa da evliydi, bunu ufak bir kaçamak olarak görecekti muhtemelen. Cüneyt böylelerine doymuştu ve zaten aklı şuan meşguldü.

Mutfak telefonu çalınca uzanıp kulağıyla omzu arasına sıkıştırdı. Sert ve erkeksi sesi duyduğunda soğuk kahvesini dökecekti neredeyse.

"Saat 15:15 Cüneyt bey." Kafası karışan Cüneyt kaşlarını çattı.

"Fark ettim..." dedi saate bakarak, sonra aklına masaj saati geldi.

"O zaman odama doğru yola çıkmak üzere olduğunuzu umuyorum." Elleri terlerken soğuk kahvesine acıklı bir bakış atıp tepsiye koydu.

"Tabi efendim." Nefes nefese çıkan sesine küfretti.

"Bekliyorum." Adamın sesi heyecanlı mı gelmişti, yoksa ona mı öyle geliyordu?

Sıcak havluyu alıp gerekenleri almak için kardeşinin yanına gitti. Herşeyi hazır etmiş bekliyordu minik cimcimesi.

Yağı alıp odaya girdi, Alkan tepsideki kahveyi görünce şaşırmıştı. O böyle şeker bombası şeyler içmezdi ki....

"Kahve istememiştim." Meraklı sesiyle konuşup kumral adama baktı.

"Hep istediklerin mi yapılıyor patroncuğum, bir kere de sen istemeden bir şey yapayım dedim." Alkan sıcacık bir hisle dolarken merakla kahveye uzandı ve büyük bir yudum aldı.

Çok şekerli değildi beklentisinin aksine, karamel ve vanilya tadı alıyordu ama. Dudakları bu lezzetle yukarı kıvrıldı, karşısındaki adama gülümsediğini fark edince kendini toparladı.

"Tatlı değilmiş, sevdim." Afiyetle bir yudum daha aldı, Cüneyt kahvesini içen adamı içten içe yalanarak izliyordu.

Canı çektiği için özenerek yapmıştı ve nasip olmamıştı, hatta önünde başkası içiyordu mis gibi kahvesini. Yutkunup elini ılık hale gelen havluya attı.

"Başlayalım mı?" Alkan başını hevesle sallayıp geriye yaslandı, gözlerine örtülen havluyla iç çekti.

"Bugün büyük bir toplantım var ve gerginlikten omuzlarım kasıldı. Önce omuzlarımdan başlayabilir misin lütfen?" Cüneyt gülümsedi.

"Tabi ki efendim, sizi bu kadar gerdiğine göre büyük bir iş olmalı. Pek anlamam ama, anlatmak isterseniz dinlerim. İyi bir dinleyiciyimdir." Alkan omuzlarını sıkan güçlü parmaklarla mayışarak anlatmaya başladı ama sesi uykulu çıkıyordu.

"Bu toplantı için tam dört aydır bekliyoruz, eğer işi kabul ettirebilirsek Almanya'ya da kolumuz uzanmış olacak. Gerçek bir ortaklık olmasa da, güzel bir kâr sağlayacağımız için olmasını çok istiyorum." Cüneyt hmladı.

"Kabul etmemeleri gibi bir durum var mı peki?" Alkan oflayarak omuzlarını oynattı.

"Adamlar fazla gelenekçi, herşey Alman zevkine göre... yani fazla hesap kitap ve evrak işi gerektiriyor. Almancam yazmada iyi ama konuşurken zorlanıyorum. Evraklar tamam, sunum için gerginim işte... telaffuzda sorun yaşarsam bu işi almakta zorlanırız." Cüneyt piç piç sırıttı, iki yıl Alman hatunlarla takılmanın ekmeğini yiyecekti şimdi demek ki.

"Belki sizin yerinize sunumu ben yaparım, sizin Rusçanız kadar olmasa da iyi konuşurum." Alkan havluyu hızla çekip akıcı bir Almanca konuşan kumrala hayretle baktı.

"Sen... başka ne yeteneklerin var merak ediyorum. Mükemmel atıştırmalıklar ve kahveler yapıyorsun, harika masaj yapıyorsun, Almanca konuşurken de parlıyorsun resmen." Cüneyt adamın bayıldığı çarpık sırıtışla bakarken ağzından çıkanları geri almak istedi.

"Ellerim ve dilim insanları mutlu etmek için özel olarak yaratılmış galiba." İkisi de kızararak gözlerini çekerken Alkan bu sefer hızlı ve tam bir ereksiyon ile şaşkına dönmüştü.

İşin kötüsü ilk kez başına geldiği için ne yapacağından da emin değildi....

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin