Odaya girince dili damağı kurumuştu Cüneyt'in, adamın bacakları aralık halde onu yanına çağırışı ve aldığı derin nefesler ona hiç iyi şeyler yapmıyordu.
Derin bir nefes alıp elindeki tepsiyle oraya ilerledi, tepsiyi masaya bırakmasıyla geniş kucağa çekilmesi bir oldu. Sonunda oturmuştu işte patronun kucağına, sinsice sırıttı.
"Çok mu özledin hemencik patroncuğum?" Adamın ensesine sürten dudaklarıyla dondu, şuan hiç iyi değildi.
"Seninle uyumak ne kadar da harikaymış öyle, ilk kez duş almadan geldim işe. Kokun üstümden silinmesin diye..." Cüneyt bu sevgililik işinin bu kadar romantik olacağını tahmin edemiyordu, nereden bilecekti ki...
"Seninle uyumak değil ama uyanmak güzel, çünkü uyurken deli gibi sarılıyor ve insanı nefessiz bırakıyorsun güzelim." Alkan gülüp adamın ensesini bir kez daha öptü, kucağında kıpırdanıp duruyordu öptükçe.
"Hadi besle beni." Kulağına fısıldananla yutkunup tabaktaki poğaçalara uzandı.
Adamı elleriyle beslemekten hiç gocunmuyordu, başkası olsa 'sakat mısın?' Der ve hayatta zahmet etmezdi.
"Senin ellerinden yemek daha bir güzel oluyormuş." Alkan son lokmayı da yutunca sertçe öpmüştü kumralın yanağını.
"Ben kaçar o zaman, gideyim de mutfağı toplayayım. Bir ara yine uğrarım yanına, özletmem." Adamın kucağından kalkıp yanağını öptü ve kapıdan çıktı.
Timuçin başını eğmiş sessizce ağlıyordu ve bunu görmek aklına babasının buraya geldiğini hatırlattı. Sinir dolan vücudunu hızla kardeşinin masasına ilerletti, omuzları çökmüştü minik gencin.
"Abicim ne oldu?" Dolu ve kıpkırmızı gözleriyle ona bakınca yutkundu.
"Babam geldi, dedi ki.... dedi ki..." daha da içli ağlayınca içine yine bir öfke doldu, ne diyip ağlatmıştı biriciğini bilmiyordu.
"Ne dedi o gereksiz, seni bu hale sokacak ne dedi abicim... söyle." Timuçin gözlerini silip abisine baktı.
"Annemin takılarını istiyor, bozduracakmış. Birde dedi ki.... babam var diyip beş kuruş yollamıyorsunuz bana, kim büyüttü sizi." Cüneyt kısık sesle, sinirle güldü.
Adamı bulmak için hızla merdivenlere yöneldi, rüzgar gibi iniyordu basamakları atlaya atlaya. Timuçin koşup patrona haber verdi, abisi elini kana bulayacaktı yoksa.
"Cüneyt binadan çıkmayacak, duydunuz mu?" Alkan hemen güvenliği aramıştı. Güvenlikler adamı girişte zorlukla zaptederken Tim ve Alkan nefes nefese yanına ulaştılar.
Tüm holdingin bakışları altında Alkan sevdiği adamın yanına adımladı, Timuçin abisinden ilk kez korkmuştu ve daha da beter ağlıyordu.
"Cüneyt..." gür ses boş alanda yankılanınca buzlu suya sokulmuş gibi olmuştu kumral.
Bunun etkisi kısa sürdü tabi, güvenliklerin boş bulunmasını fırsat bilip hızla çıkışa koştu. Alkan daha hızlıydı ama, yolu kapatıp belinden yakaladı kumralını.
İzleyen onca insanı umursamadan tek hamlede sırtına attı, herkes bir anda susmuştu. Ölüm sessizliği vardı koca holdingde....
"Herkes işinin başına, Tim asansörü çağır. Bülent, asansörlerin kameralarını devredışı bırak." Cüneyt adamın sırtını ve kalçasını yumruklarken kalçasına vurulan sert tokatla kesik bir nefes aldı.
Alkan hala çırpınan adama bir tokat daha atıp uyardı, onu düşürmek istemiyordu. Hoş asla düşürmezdi ama olsun, yine de bu fırsatı kaçıramazdı.
"Sikeyim... vurma, tamam. Yanıyor amına koyayım, ne el varmış." Timuçin gözyaşlarının arasında gülerken bir tane daha vurdu Alkan.
"Sus, odamda konuşacağız seninle." Oflayan Cüneyt kaderine razı geldi ama ters ters ona bakan kardeşine bakmayı ihmal etmemişti.
"İspiyoncu kurabiye..." kardeşi büyük asansörde ondan uzaklaşırken tekrar ofladı.
"Oflamaya devam edersen bir tane daha geliyor." Hemen sustu, yanıyordu tatlı tatlı vurulan yerler.
"Kıpkırmızı yaptın vicdansız. Yanıyor da." Alkan sırıttı, terlemiş ve kızarmıştı kendisi de taşıdığı kumral da.
"Odama gidelim, alırım acısını." Cüneyt kıkırdayan kardeşine bakıp adamın kalçasına vurdu.
"Lan çocuk var çocuk, sevgiliyiz diye her bokumuzu da duymasın." Timuçin daha çok güldü.
"Dedi... biz uyurken kulaklık tak diyen adam." Alkan ve kardeşi gülerken söylendi.
"Duyma diye diyom işte kız, ne kadar az bilirsen o kadar iyi." Timuçin sinirle ayağını yere vurdu.
"Yaaa... kız deme abi yaaaa...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Bey
General FictionKardeşinin patronunun aseksüel olduğuna inanmayan Cüneyt soluğu holdingde alır Alkan minik stajyerinin abisiyle iniş çıkışlı olaylar yaşayacağını bilmeden tekdüze yaşamına devam ediyordur