Nikah günü gelip çattığında, heyecandan nefes alamayacak halde olan Alkan sevgilisini görebilmek ve kokusuyla sakinleşebilmek için bir yol arıyordu. Abisi İlkim kesinlikle izin vermiyordu ve delirmek üzereydi.
"Aç şu kapıyı minik Rus, yoksa bu heyecanla kıracağım." Abisi kapının arkasından öfkeyle konuştu.
"Sapıklar gibi kapıda beklemesene be, git başımızdan. Düğünden önce göremezsin eşini." Alkan sinirle kapıyı tekmeledi.
"Her bir milimini ezbere biliyorum eşimin, şimdi aç kapıyı." İlkim oflayarak kapıyı açtığında hemen Cüneyt'i kollarına aldı ve sıkıca sarıldı.
"Bebeğim biraz sakinleşmen lazım, birazdan kocam olacaksın." Alkan aklına gelen şey ile muzipçe güldü.
"Hedefin metresim olmaktı ama bence bu daha iyi oldu." Cüneyt şok ve utanç içinde ona bakarken alnından öptü onu.
"Nasıl duydun bunu yaa?" Alkan gülüyordu, kokusuyla sakinleştiği için keyfi yerindeydi.
"Telefonu açık unutmuştunuz..." saçlarından derin bir nefes aldı.
"Ve sen bunu bildiğini düğün günümüzde söylemeyi tercih ettin, hem de nihaktan önce. Sana hayır diyeyim de gör gününü..." tabi ki ciddi değildi.
"Yapma lütfen, nikahında kalp krizi geçiren ünlü iş adamı olarak hatırlanmak istemiyorum... ahhhhh..." lafı biterken etini tutup büken Cüneyt ona dolmak üzere olan gözlerle bakıyordu.
"Ağzından yel alsın, bir daha söyle öyle bir şeyi de etini kopartayım." Tehditkar kelimelerine inat gözleri dolmuştu bile.
"Sana doymadan ölmeye niyetim yok, hiç merak etme. Sen beni terk etmediğin sürece bu kalp sarsılmaz." Cüneyt uzanıp kalbine öpücük kondurunca yutkundu.
"Sarsılmaz, içinde ben varım patroncuğum..." sonunda muzip gülüşünü takındığında uzanıp gülüşünden öptü onu, arkadan Tim'in sesini duyunca ayrıldılar.
"Sana demiştim, yurtdışında ve bir şapelde olmaları bile onları durduramıyor. Bir de evde düşün, kesinlikle onlarla kalamayız." Kafasını da iki yana sallıyordu bir yandan.
"Güzel bir villa tutalım, birlikte yaşar gideriz." Yuriy'in sözleriyle Cüneyt ona sesli bir nah yaptı.
Alkan ve Yuriy anlamazca bakarken Timuçin'in yüzünde ayıplayan bir ifade vardı. Suratı buruşuktu, Yuriy onun ilk kez takındığı bu ifadeden oldukça eğlenmişti.
"Kendi düğününde yaptığın harekete bak karamelim... ayıp valla. Ayrıca Yuriy ile birlikte yaşamaya karar verdik zaten, daha sakin bir ortam olacağı kesin. Sizin sesiniz yüzünden çoğu projemi zaten Alkan eniştemin evinde yapıyorum." Tek kaşını kaldırıp meydan okuyarak bakıyordu ikisine.
"O ev sizin olsun o zaman, ben bize siteden daha büyük bir ev aldım. Sürpriz olacaktı ama... neyse, hem bize yakın olursunuz..." Cüneyt çatık kaşlarla ona döndü.
"Bari fırını alsaydık, boru mu? O fırın bir başyapıt..." Alkan gülerek onu kollarına çekti.
"Yeni evin mutfağında, yeni serinin seti kurulu. Senin için özel getirttim sevgilim." Bu sözün üstüne kucağına resmen atlamıştı Cüneyt, bu adam onun için aşk demekti.
"Lan seni yerim yerim, oyyy, sana neler pişireceğim o fırında var yaaaaa... offff... kendinden buharlı fırın... cheesecake yaparım..." Alkan onu öperek susturmuştu sonunda.
"Balayından sonra, ne istersen pişir bebeğim. Ben en çok seni yiyeceğim..." bir kez daha öptüğünde arkadan oflama sesleri geldi.
"Gördün mü? Ben buna her akşam şahit oluyordum..." Yuriy onun buruşuk yüzünü aşkla izlerken anons geldi.
Derin nefesler eşliğinde el ele tutuşup şapeldeki nikah için ilerlemeye başladılar. Alkan titreyen dizleriyle nasıl oraya vardığını anlamamıştı bile, Cüneyt ise tek akrabası olan amcasıyla bakışıp derince gülümsüyordu.
Amcası onları desteklemiş, hatta evliliklerini taçlandıracakları bu yeri bile ayarlamıştı. Sonunda yeminler edilip, 'evet' olan cevaplar gür bir sesle verilince minik bir buse için dudakları birleşti.
Alkan ve Birkan eşlerini geriye doğru yatırıp minicik öperken, alkışlardan ve flaşlardan şapel canlanmıştı. Doğrulan Cüneyt sertçe Alkan'ın ayağına bastığında büyük bir alkış daha koptu, anlamayarak acıyan ayağıyla kıvranan Alkan ise olayı kavrayamamıştı.
Daha sonradan öğrendiğinde ise buna gerek olmadığını söyleyecek ve iplerinin zaten sevdiği adamda olduğunu gösterecekti. Göstermelik olan düğün çiçekleri atıldığında, uzun boyuyla ikisini de yakalayan Yuriy onları Timuçin'e verip göz kırpmıştı.
"Artık kocamsın..." Cüneyt'in sözleri onu gülümsetmişti, aynı şekilde cevapladı.
"Artık kocamsın..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Bey
General FictionKardeşinin patronunun aseksüel olduğuna inanmayan Cüneyt soluğu holdingde alır Alkan minik stajyerinin abisiyle iniş çıkışlı olaylar yaşayacağını bilmeden tekdüze yaşamına devam ediyordur