Patron Bey

37. bölüm

Cüneyt yine sevgilisinin beğendiği bir kahvaltılığı araştırıp bulmuş, sabahına fırına vermişti. Alkan etrafında fır dönerken sırıtarak kalçasıyla adamı mutfağın dışına kadar itti, şokla ona bakan adama öpücük atıp kapıyı kapattı.

Sabahtan beri fazla neşeliydi ve sebebini bilmiyordu, belki de gece yaşadığı... yaşadıkları yoğun zevkten kaynaklıydı...

Üstünü giyinmiş halde ona bakan sevgilisini yanına çağırdı ve elindeki hamurişini ona uzattı. Mükemmel bir ifadeyle önce gözlerine bakan adam yüzünden yutkunmuştu, ilk ısırıktan sonra gözleri kapanmış ve iç çekmişti.

"Her zaman ki gibi... harika...." Alkan onu kendine çekip, dolu ağzıyla yanağından öpünce kıkırdayıp itti onu.

"Ağzın yağlı yağlı bebeğim yaaa..." Alkan ıslak mendille yanağını silerken sevimli sevimli gülüyordu ve bu hali tamamen Timuçin'in abisiyim diyordu.

"Sabah sabah bir daha aşık oldum sana güzelim..." Alkan'ın sözleriyle kızarıp boynuna sokuldu.

"Ben sana her gördüğümde aşık oluyorum..." sonunda arabaya bindiklerinde ikisi de gülümsüyordu tatlı tatlı.

Holdingin önünde duran arabaya ilerleyen görevli kapısını açıp inmesini bekledi, sonra arabayı alıp park etmeye götürdü. Cüneyt sabahın bu saatinde, koşuşturmayı beklemiyordu. Herkesin ellerinde devasa gül buketleri vardı, sosyal medyada gördüğü gibi kocaman kırmızı güller.

Bir tek kardeşinin elinde mavi güllerden oluşan bir buket vardı...

Arkasını dönüp Alkan'a baktı, adam ona bariz bir aşkla bakıyordu...

"Sen bana gerçekten, içimden gelerek gülümsemeyi... kalp atışlarının hızlanmasının ne demek olduğunu, minicik bir gülümsemeyle ayaklarının yerden kesilmesini, birisinin ağlarken bile senden güç almasının ne demek olduğunu öğrettin... başka şeyler de öğrettin tabi..." sırıtıp göz kırpınca bir çok kişi kıkırdamıştı.

"Bende sana karşılıksız sevilmeyi, her zaman öncelik olmayı, mutlu olmanın her zaman mümkün olduğunu öğretmek istiyorum. Senin beni sevdiğin gibi, bir ömür seni sevmek... kardeşinin ikinci abisi olmak... kocan olmak istiyorun... ben seni bir ömür yanımda ve kollarımın arasında istiyorum aşkım.... BENİMLE EVLENİR MİSİN?" Büyük bir alkış kopmadan önce etraftaki kameraları fark etti dolan gözlerine rağmen...

Ellerini kalbine götürdü Cüneyt, kalbinin atışı kulaklarında yankılanıyor ve onu mahvediyordu. Teklifini son derece yüksek sesle yapan sevgilisine sakince ilerleyip sarıldı ve yüzünü yukarı kaldırdı.

"EVET AŞKIM, SENİNLE EVLENİRİM." Tüm holding Cüneyt'in güçlü sesiyle yankılanmıştı, Alkan eğilip herkesin önünde onu öpünce istemsizce gözleri kapandı.

Ufacık ama hissettiği aşkı yansıtan bir öpücüktü bu... kalbini eriten, onu hayalde gibi gülümseten bir öpücüktü...

Alkan'ın yanına yaklaşan Yeliz ablası elindeki kutuyu ona uzattı, kutuda iki güzel yüzük vardı. Gözleri dolu dolu sevgilisine bakarken parmağına takılan soğuk altını hissetti, yüzünde yine o yürek hoplatan muzip gülüş yer alırken dönüp kardeşiyle göz göze geldi.

"Tim... evleniyorum kızzzz...." herkes kıkırdarken kardeşi hafifçe kızararak ayağını yere vurdu.

"Ya abiiii... kız demesene..." Cüneyt onu da koluna çekip sarıldı. Kendisini sevdiği adamın kollarına teslim etmişti ve pişman olmayacağından emindi.

"Ofisine gidelim mi aşkım..." Alkan yutkununca sırıttı.

"Sen sonraki asansörle gel..." Kardeşini kenarda duran Rus'a doğru itti.

"Onu üzersen seni boğarım." Gözüm üstünde hareketi yapıp müstakbel kocasını asansöre çekti, Alkan son anda güvenlik şefine kamerayı kapatmasını işaret etmişti. Emin olamıyordu sevgilisinin uslu durup durmayacağından...

"Şimdi kocacığım, seni tam anlamıyla yiyeceğim." Kucağına tam anlamıyla atlayıp bacaklarını beline sarıp dudaklarını esir aldı, asansörü on ve onbirinci katlar arasında durdurup öpüşmeye başladılar.

Asansör bekleyen Timuçin asansörün onuncu kattan onbirinciye geçmediğini fark edince oflayıp merdivenlere yöneldi ama bir anda ayakları yerden kesildi. Yuriy onu tıpkı prenses gibi kucağında taşıyordu, gülümseyip kollarını boynuna sardı.

"Bu kadar iri olman çok iyi, beni yorulmadan onbeş kat taşıyabilirsin." Sırıtıp adama sokulunca kulağının altında hızlanan kalbi fark etti.

"Seni bir ömür, hem kucağımda hem de kalbinde taşırım ben." Timuçin gülümseyerek başını kalbin üstüne dayadı.

"Umarım öyle olur.... sevgilim..."