Patron Bey

23. bölüm

Timuçin taksiden inip geldiği lüks villaya baktı, ufak sayılmayacak bir çantayla gelmişti. İlk kez tamamen yalnız olacaktı çünkü, bir güzel süslenmek istiyordu.

Sessizce anahtarı çevirip içeri girdi, girişteki panelden evin sıcaklığını yükseltti hemen. Ev ılıktı, sıcak olmasını istiyordu çünkü şortlu takımını getirmişti yeni aldığı.

Gri ve pembe çizgili, ip askılı bir takımdı. Giyinip güzel bir makyaj yaptı, badem gözlerini ortaya çıkartmıştı. Bir kahve yapıp laptobunu açtı, tezine başlaması gerekiyordu bir an önce.

Uzun ve sessiz bir çalışma sonunda bitirmek üzereyken, sessiz evde zilin sesi yankılandı. Üstüne ince sabahlığını geçirip sıkıca kapattı, pembe pandufları için yapacak bir şeyi yoktu ama.

Kapıyı açınca gördüğü sarışın adamla kalakaldı, adam bir içim suydu. Normalde esmerlerden hoşlanan Tim'in dibi düşmüştü.

"Alkan dayım yok mu?" Sert sesiyle yutkundu, patronunun yeğeniydi demek.

"Maalesef yoklar, ben yardımcı olayım." Yuriy'in dudakları kıvrıldı, genci şöyle bir süzdü. Derin bir nefes aldığında vanilyalı kokusu burnuna doldu.

"İlkim dayımla biraz probleme sebep oldum, burada kalabileceğimi söyledi ama sanırım dayıma haber vermemiş." Tim istemeyerek kapıyı araladı, büyük valiziyle içeri geçen adamı süzdü.

Kendisi ne kadar ufak tefekse, o, o kadar iriydi ve tam bir Rus'tu. Açık yeşil gözleri patronunun aynısıydı, kendine sakin olmasını telkinleyip yutkunarak dış kapıyı kapattı.

Henüz havuza bile girememişti, dudakları büzüldüğü için adamın dudaklarına baktığını hissetti. Soft bir pembe ruj sürdüğü için parlıyordu dudakları, Yuriy ilk kez birisinden bu kadar çabuk etkileniyordu.

"Peki valizimi hangi odaya koymalıyım güzel bayan?" Tim yutkundu, harika, homofobik olduğunu tahmin etmeliydi.

"Beni takip et." Sert bir sesle konuşunca Yuriy'in kaşları çatıldı, bazen kadınların da sert sesleri olur diyerek minik kalçaları izleyerek takip etti onu.

"Bu arada... ismim Timuçin ve kesinlikle bir bayan değilim. Bu oda müsait beyefendi, ben işlerime geri dönüyorum." Donup kalan Rus'a çarparak odadan çıktı ve alt kattaki işine geri döndü.

Siniri tepesine çıkmıştı, o adam onu kadın sanmıştı. Sinir oluyordu böyle homofobiklere, boşverip kendine bol dondurmalı bir milkshake yaptı. Laptobun başına geri dönüp işine devam etti, ara ara da telefondan maillerine bakıyordu.

Yuriy ise donup kaldığı odada dönüp durmaya devam ediyordu, nasıl o oğlanı kadın sanıp etkilenmişti ki...

Çok güzeldi ama... şimdi düşününce bariz bir ademelması olduğunu fark etti. Yutkunup aynaya baktı, o da erkeklere yöneliyor olabilir miydi dayısı gibi....

Kafasını hızla iki yana salladı. Olamazdı öyle bir şey, yüzlerce güzel kadınla yatmıştı şimdiden... o kadınların hepsine aşıktı. Gülüp yüzünü ovuşturdu, muhtemelen giyimi ve hoş kalçalarından etkilenmişti.

Tim bacak bacak üstüne atıp sonunda bitirebildiği tezine bir göz attı. Çok güzel ve açıklayıcı, anlaşılır ve etkileyici olmuştu. Kendini içten içe tebrik ederek milkshake dolu bardağını şerefine kaldırdı ve gümüş pipetten büyük bir yudum aldı.

"Çok lezzetli görünüyor, ben de alabilir miyim lütfen?" Sert sesle kafasını o tarafa çevirdi, sağlam bir iradesi olmasaydı içeceği ağzından akabilirdi.

Adam çıplak üstüyle merdivenlerden iniyordu ve kasları beyaz teninde kalemle çizilmiş gibi göze batıyordu. Bardağını sehpaya bırakıp mutfağa ilerledi ve el alışkanlığıyla içeceği hazırladı.

"Afiyet olsun." Sesinin soğuk çıkmasına engel olamamıştı, Yuriy ufak bir tebessümle derin bir nefes aldı.

"Teşekkürler." Pipetten büyük bir yudum alıp yutkundu, gözleri pürüzsüz bacaklarda geziniyordu istemsizce.

"Ben havuza iniyorum, size iyi geceler." Geçerken banyodan sıfır bir bornoz aldı, mayosunu çoktan aşağı indirmişti.

Yuriy gencin teninde gezen gözlerini içeceğine çevirdi, belki de ona katılmalı ve biraz daha emin olmalıydı. Erkek olduğundan....