Patron Bey

7. bölüm

Cüneyt karşısında kıpkırmızı bir suratla önüne bakan adamı izlerken gülmemek için zor tutuyordu kendini. Adam ilk kez görmüş gibi sertliğine bakıyordu, sonra kardeşinin dedikleri geldi aklına.. belki de gerçekten ilk kez oluyordu.

Heyecanlandı bu düşünceyle, birisinin ilk ereksiyonuna sebep olmak, hem de aseksüel olduğunu düşünen birinin acayip derecede özeldi.

Omuzları kavrayıp masaja devam etti, adamın gerginliği yavaşça azalırken kararsız gözleri etrafı turluyordu. Garip bir sesle konuşana kadar devam etti Cüneyt masaja.

"Sence ne zaman düzelir bu?" Boğazı sıkılıyor gibi konuşmasına güldü sonunda.

"Yani... bilemiyorum. Patronumla şeyimizi konuşmak garip ama... benimki boşalmadan inmiyor." Adamın büyüyen gözlerine bakıp sırıttı.

"Yani patroncuğum, asılman gerek." Argo bilmeyen Alkan garip sözlere karşı boş boş baktı kumrala.

"Nereye asılmam gerek?" Cüneyt artık kendisini tutamamış büyük bir kahkaha atmıştı, sonra adama bakıp dudağını ısırdı. Gözleriyle aşağıyı gösterip elini yumruk yaparak aşağı yukarı oynattı.

Adamın boş bakışlarıyla daha da gülesi geliyordu, hiç mi porno izlememişti bu adam. Merak dahi etmemiş miydi yani?

"Porno izlediniz mi hiç?" Kızarmaktan elmaya dönen yüzüyle kafasını iki yana salladı adam, gerek duymamıştı ki hiç.

"Elinizi kremleyin ve yukarı aşağı okşayın işte." Kafasıyla yine sertliğini gösterince adam daha da utandı.

"Gerek yok, düzelir bence birazdan." Cüneyt gülerek 'tabi' der gibi kafasını salladı.

"Almanlar konulu pornolara bayılır zaten, toplantıya kadar inmezse akıllarında bin tane porno döner. Ben sana diyeyim patroncuğum." Masaj da yalan olmuştu, Alkan dudaklarını yiyerek kumrala dikkatle baktı.

"O kadar bilgiliysen yardım et bana, nasıl olduğunu bile bilmiyorum." Acınası sesiyle yutkundu Cüneyt, bu adam ne dediğinin farkında mıydı?

"Anlamadım?" Eline yapışan buz gibi el ve gözlerine dikilen yeşillerle yutkundu.

"Lütfen... ne istersen yaparım... yardım et..." Alkan zonklayan organı yüzünden acı çekiyordu.

Cüneyt bir kez daha düşünmeden kalkıp kapıyı kilitledi, karşıdaki kapıyı gösterip konuşurken yeşil gözler her hareketini izliyordu.

"Burası lavabo mu?" Adam yavaşça başını salladı, başıyla gelmesini işaret edip kapıyı açtı. Peşinden gelen adamla, odasından daha büyük olan lavaboya bakıp ıslık çaldı. Vay babam vay, para neler getiriyordu..

Dolaplara bakıp güzel bir krem buldu, açıp patronuna uzattı. Adamın sağ eline bolca sıkıp diğer elini pantolonuna götürmesini sağladı.

"Canavarı özgür bırak bakalım." Tereddütsüz halde dediğini yapmasıyla yutkundu, ona da her istediĝini yapsaydı keşke.

Kafasını sallayıp düşüncelerini dağıtmaya çalıştı, adamın sertliğine bakmamak için üstün bir çaba gösteriyordu. Ona daha da kızarmasına sebep olacak şeyler yapmak istiyordu.

Onun kendisini kavraması için yönlendirirken eli titriyordu, Alkan ise hem utanç hem heyecan içindeydi. Abisi olsa şuan büyük bir kahkaha atardı ona.

Aynadan ikisinin yansımasına baktı, kızaran yanakları ve terlemiş yüzüyle, kumralın bozulmayan dikkatli ifadesi arasında büyük bir tezat vardı. Belki de adam ondan hiç etkilenmiyordu, bilemezdi.

"Ne çok sıkı tut, ne de gevşek bırak. Boydan boya kaydır elini, zaten vücudun otomatik olarak biliyor bunu. Genlerimize kodlanmış zevk alıp vermek." Boğuk sesle kafasını salladı ve kremli eliyle sertliğini kavradı, dediklerini yaparken bir etkileşim hissetmiyordu.

Uzun uzun uğraştı, tık yoktu, zevk yoktu. Bomboş bir histi, elinin hareketine baktı duygusuzca. Cüneyt ona masaj yaparken bile daha çok şey hissediyordu, Alkan'ın gözleri parladı. Belki de o sadece Cüneyt'in dokunuşlarına tepki veriyordu.

Elinin üstündeki elden kurtardı elini ve adam ne olduğunu anlamadan sertliğini kavrattı, ağzından aynı anda çıkan inlemeyle ağzını kapattı hızla. Cüneyt ise şok olmuştu, saniyeler içinde eline vermişti patronu....