12. bölüm

4.8K 373 22
                                        

Cüneyt hayatında ilk kez basılmıyordu, ama ilk kez yüzü kıpkırmızı bir haldeydi. Elleri bile terliyordu heyecandan, tüm vücudu karıncalanıyor gibi hissediyordu.

Soğuk suyundan büyük bir yudum alıp mutfak camını açtı, bırakmış olmasa bir sigara yakardı. Dudaklarını ısırıp, az önce ellerinin arasında tuttuğu börekleri ısıran pembelikleri düşündü.

Derin bir nefes alıp yutkundu ve suyun geri kalanını hızla kafasına dikti. Tüm vücudu ihtiyaçla yanıyordu, bu adamda ne vardı bilmiyordu ama.... Cüneyt ona karşı aç hissediyordu.

Bakir bir ada gibiydi adam, onu keşfetmek, kaşif olarak her santimine adını kazımak istiyordu. Ellerini kaslı kollarda gezdirebilmeliydi her canı istediğinde.

"Cüneyt bey, muhasebe birimine üç orta kahve alabilir miyiz lütfen?" Diyafondan gelen cızırtılı sesi hemen tanımıştı, en sevdiği çalışan bu abla olabilirdi.

Tombul, ama hep gülen yüzüyle etrafındaki insanlara pozitiflik saçan kadın ona da çok saygılıydı. Her zaman gülümsüyor, kibarca rica ediyor ve teşekkür ediyordu.

"Orta kahveleriniz Yeliz hanım..." kadın yine büyük bir gülümsemeyle ona baktı.

"Çok teşekkürler, elinize sağlık." Cüneyt anne ilgisi gibi hissettiren bu kadına masumca gülümsedi.

"Afiyetler olsun size." Arkasını dönüp giderken kadın onu durdurdu.

"Cüneyt bey... bunlar size." Kadının elindeki saklama kaplarına baktı.

"Bana mı?" Kadın yine gülümsedi, içi sıcacık olmuştu adamın.

"Timuçin bahsetti, sarma seviyormuşsunuz. Dün yapınca kardeşiniz ve size de getirdim. Lahana ve yaprak, afiyet olsun." Gözleri büyüyen Cüneyt yutkundu, en son Tim sarmıştı ama bir şey tam olmadığı için hepsi patlamıştı.

"Te-teşekkürler." Kekelemesine küfretti içinden.

Mutfağa gidip öğlen için hazırlıklarını yaptı, kendisi için ilk kez böyle bir şey yapılıyordu. Bu orta yaşının sonlarında olan kadına minnet dolmuştu, en son ne zaman bir anne elinden çıkan yemek yemişti bilmiyordu bile.

Tim'e mesaj attı ve kardeşi bir kaç dakika içinde oraya damladı. Gözleri ışıldıyordu, hemen kapları açtı ve gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti.

"Ayyy, harika kokuyor abiii. Yeliz abla döktürmüş valla, canım kadın..." kardeşinin hayran sesine gülüp çatalı tutuşturdu eline.

"Al bakalım kız, dökmeden ye. Beyaz giymişsin, yağ lekesi zor çıkıyor sonra." Kardeşiyle uğraşmadan günü güzelleşmiyordu.

"Yaaaa, kız deme diyorum sana. Burası iş yeri abi yaaa..." Cüneyt gevşekçe omuz silkip konuşunca göz devirdi kardeşi.

"Napiyim len iş yeriyse, cilveli köpek." Yanağını sıktığı kardeşinin saçlarını öptü yine, bebek gibiydi can içi.

"Afiyet olsun... Cüneyt bey, bir dakikanızı alabilir miyim?" Kulak okşayan sesle yutkunup o tarafa döndü.

"Buyur patroncuğum?" Timuçin kıkırdarken adam boğazını temizleyip başıyla dışarıyı işaret etti.

"Git git, akşam anlatırsın bana da." Kardeşine de malzeme çıkmıştı.

"Buyrun." Dedi ilgiyle. Merdiven boşluğundalardı.

"Ben ilk ödülümü istiyorum." Cüneyt şaşırdı, aniden böyle birşey beklemiyordu. Dudakları kıvrıldı yine de.

"İsteyin sizin olsun." Ellerini iki yana açmıştı.

Adam yutkunup gözlerini etrafta gezdirdi, elleri saçlarında gezindi tedirgince. Ne isteyeceğini merak etmişti, ne isteyecek de bu kadar garip davranıyor....

"Ben... ben sarılmak istiyorum." Kaşları yukarı kalkan kumral, kollarının arasına süzülen sarışınla sıcacık hissetmişti.

Kollarından kalbine doğru yola çıkan sıcaklıkla gözlerini yumdu, başına yaslanan çene, boyundan burnuna dolan mis kokuyla içini kaplayan huzur paha biçilemezdi.

Adamın boynuna kafasını gömüp bu anın, bu huzurun bitmemesi için dualar etti. Tam patroncuğu çekilecekti ki, kapı açıldı ve Timuçin eline sakladığı elektronik sigarayla içeri sıvıştı.

İşte o an huzuru paramparça oldu, biriciği ondan gizli o mereti kullanıyordu. Gözleri yanmaya başladı, utanmasa ağlayacaktı. Bebekti o daha, böyle zararlı boklara hiç bulaşmamalıydı.

Fare gibi ensesinden yakaladı genci, patronu ve abisini gören gencin gözleri kocaman açılmıştı. Yanakları utançla allandı, ona hayal kırıklığıyla bakan abisine baktı dolu gözlerle.

"Abiciğim..." Timuçin ağlamak üzereydi.

"Evde konuşacağız bunu, uzun uzun.." Tim yutkunup bakışlarını yere çevirdi. Kabullenmişlikle iç çekip başını salladı, evde zor zamanlar geçirecekti kesinlikle.

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin