4. Bölüm

429 18 4
                                    

Kenarda oturmuş sahayı izlerken bizimkilerin koşuşlarına bakıyordum, hala hepsini tam tanımasam da yavaştan alışıyordum.
Yanıma bir anda bir çocuk geldiğinde bununla tanışmıştım ama ismi tam aklımda değildi, boyu hafif uzun sarışın mavi gözlüydü.

"Selam Nisa, naber?"

"İyi..senden naber?"

"İyiyim bende"

Çocuk gülümseyerek konuştuktan sonra sırıtarak antremana koşmuştu, tam olarak çözememiştim. O sırada gözlerimi tekrar oyunculara çevirdiğimde gülümseyerek beni izleyen Kerem'i görmemle gülümsemeye başlamıştım.

Kerem yanıma doğru gelirken bende ayağa kalkmıştım hemen.

"Nisa, ne ara geldin hiç fark etmedim"

"Sizi izliyordum, çok terlemişsin sen"

"Valla ya çok sıcak duş alacağım birazdan"

Kafamla onayladığımda etrafa bakarken Kerem çenemden tutup kendisine çevirmişti.

"Düşünceli gibisin bir sorun mu var?"

"Ya yokta şey.."

"Şey?"

"Şu sarı çocuk var ya"

"Hani, nerde?"

Çaktırmadan Kerem'e çocuğu işaret ettiğimde bana dönmüştü.

"Kazımcan o, noldu ki?"

"Ya seni yakın gördüğüm için anlatacağım, 3 gündür burdayım ama çocuk beni görünce sırıtmaya başlıyor adını bile hatırlamıyorum yani garipsedim mesela Barış falan daha mesafelidir düzgündür ama bu daha farklı geldi biraz çekindim"

Kerem'in tek kaşı havalanmış bana bakarken biraz kuşkulanmış gibiydi.

"Sen fazla samimiyet kurma normalde severim iyi çocuktur ama bazen çözemem ne olur ne olmaz.."

"Tamamdır kerom, en çok sana güveniyorum burada"

Kerem yanağımdan makas aldığında sırıtmaya başlamıştım o da gülüp el salladıktan sonra takımın yanına geçmişti, yanağımı sıktığında kalbim öyle bir attı kii..en ufak temasta aptala dönüyordum..

Arkasından Kerem'i izleyip tekrar yerime oturduğumda düşünmeye başladım, beni Kerem'e çeken bu duygular neyin nesiydi?

☆☆

Önümdeki dosyayı kapatıp diğerleriyle beraber elime almıştım, çok ağırlardı ama bunu yöneticilerin odasına götürmem gerekiyordu.

Daha adam gibi önümü göremezken birine çarpmamla hepsi yere serilmişti, sinirle karşımdakine baktığımda bu kişi Kazımcan'dı.

"Kusura bakm-"

"Lütfen biraz önüne bakar mısın"

Sinirle dosyaları üst üste koyarken o da yardım etmeye çalışmıştı.

"Oldukça gerginim Kazımcan, kalbini kırmak istemiyorum lütfen bırak!"

Delibalım | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin