25. Bölüm

217 14 1
                                    

Gördüğüm manzarayla yutkunamaz haldeyken ellerim şok içinde ağzıma gitmişti. Halil elindeki bıçağı Kerem'in boğazına tutuyordu..

"Nisa güzelim içeri geç.."

Kerem rahatlamam için konuşsa da şu an nasıl rahat davranacaktım? Elim, ayağım titrerken napacağımı bilemez haldeydim.

"Halil..sen napıyorsun, aklını mı yitirdin?"

Zar zor çıkan sesimle Halil bana bakmıştı. Göz altıları şişikti ve yüzünün pek çok yerinde morluklar vardı, hapishane kaçkını gibi duruyordu..

"Bu gün çok sevdiğin sevgiline son kez bak Nisa! Yüzümdeki bu morlukların hesabını canıyla ödeyecek"

"Halil saçmalama o senin arkadaşın!"

Göz yaşlarım, gözümden bir bir firar ederken ellerimle ağzımı kapatmış şok içinde duruyordum. Elimden bir şey gelmiyordu..

"Halil bırak şu bıçağı lütfen bırak!"

Ellerimin ve bacaklarımın titremesi durmazken Kerem geri adımlıyordu Halil ise üstüne yürüyordu.

"Veda et çok sevdiğin Kerem'ine"

Elinde bıçakla sevdiğim adamı öldürmeye çalışıyordu..babam..
Halil'den belki de hep kaçma sebebim buydu, o babam gibiydi..annemi bıçakla öldüren de babamdı.
Benim sevdiklerimi elimden bir bıçakla alıyorlardı..

Dizlerim kendimi taşıyamazken yere düşmüştüm, ellerimle kulaklarımı kapatmıştım..Minik Nisa canlanıyordu gözümün önünde..

Flashback~~

"Çocuğumuzun, evimizin rıskını kumarda yiyip bitirdin mi gerçekten?"

Annemin bağırışları kulağımı doldururken odamın kapısında yere çökmüş onları dinliyordum..

"Yedim! Çatur çutur tüm parayı yedim!"

"El kadar çocuğumuz var sen farkında mısın? Neyle bakacağız çocuğa! Kendine gel artık!"

Annemin bağırması üzerine sert bir tokat sesi duymamla gözlerimi sımsıkı yummuştum, ellerimle kulaklarımı kapatırken yanaklarımdan süzülen yaşları hissediyordum.

Kulağımı kapatmama rağmen annemin çığlıklarını duymamla kalp ritmim hızlanıyordu..annemin canı yanıyordu.

Flashback~~

Önüme serilen bedenle gözlerimi açtığımda bir an Kerem'e bir şey oldu sanmıştım ama aksine bıçak yerdeydi, Kerem ve Halil birbirlerine yumruk atıyordu..

Kerem dudağının yanındaki kanı silerken Halil ise yerde gözleri yarı açık yatıyordu. Kerem tekrar Halil'in yakasından tuttuğunda konuşmaya başlamıştı.

"Bir daha ne evime ne de yakınına gelme, duydun mu beni!"

Kerem, Halil'in yakasından çekerek kapıya doğru getirdiğinde bıçağı da alıp dışarıdaki çöpe atmıştı. Çöktüğüm yerden hala kalkamazken Kerem kapıyı kapatıp yanıma gelmişti.
Önce ayakta beni süzdü, ardından yanıma doğru çömeldi. Kafasını omzuma koyduğunda elini de karnıma, bebeğimizin üstüne koydu.

İkimizde öylece koridorda oturmuş az önce yaşananları düşünüyorduk, titremem yavaşça azalırken kafamı çevirip Kerem'in kanayan dudağına bakmıştım. Elimi yanağına koyduğumda gözlerimiz buluşmuştu. Yüzü gittikçe bana yaklaşırken dudaklarımda hissettiğim baskıyla kendimi ona teslim etmiştim, kollarımı boynuna doğru çıkarırken elleri belimde yerini bulmuştu. Yakasından çekerken iyice içime çeker gibiydim, tırnaklarım ensesinde gezerken elleri tüm vücudumu sarıyordu.

Beni kucağına alıp ayağa kalktığında duvara doğru yaslamıştı, bacaklarımı ona doladığımda merdivenlere yönelmişti. Nereye gittiğimizden alakasız haldeydim ama çok geçmeden sırtımın yumuşak zemine ermesiyle yatak odasına geldiğimizi anlamıştım. Kerem üstümde yerini alırken dudakları boynumu keşfeder haldeydi, her hareketi vücudumun yanmasını sağlarken şu an onu arzuluyordum.

Kerem'in eli çok geçmeden tişörtümün eteklerindeyken çıkartacağı an ellerimle tutup durdurmuştum.

"Kerem..iyi de ben hamileyim?"

İçimdeki istekten dolayı konuşmam zorlaşırken Kerem arsız bir gülüş sunuyordu.

"İlişkiye girilebildiğini unuttun heralde?"

Haklıydı, unutmuştum!

Tişörtümü bir çırpıda çıkarttığında tekrar üstümde yerini almıştı, elleriyle belimi kavradığında sanki ilk kez bedenimle tanışıyor gibi ağırdan alıyordu ama benim sabredecek halim yoktu. İçimdeki arzu gittikçe büyürken bedenim Kerem'i istiyorum diye bağıracak gibiydi.

"Kerem.."

Sessiz ve zorla çıkan sesimle konuşurken Kerem'in vücuduma kondurduğu her öpücük alev gibiydi, ellerimle onun tişörtünü sardığımda bende önce davranıp tişörtünü çıkartıp atmıştı. Ellerim onun soğuk vücuduna deydikçe Kerem'in de istekle dolduğunu görebiliyordum.

Kerem'in boynuna öpücük kondurduğum sırada gözlerini görmüştüm, gittikçe koyulaşan bakışları var gibiydi.

"Kerem..hadi"

"Fazla acelecisin sevgilim"

Yine o arsız sırıtmasıyla bana bakarken bu gece canımı fazlasıyla yakacağını bakışlarından görebiliyordum.


Bölüm sonuu 🪄

Bu bölüm kısa ve fazlasıyla garipti kabul ediyorum pqodlhk

Çerezlik düşünebilirsiniz bu bölümü, birazdan ağırdan aşmış olabilirim ama diğer bölümlerde akışı biraz hızlandıracağım 🤍

Bu arada nabersiniz kizlarim??

Oylamayı unutmayınn ✔️

Öpüldünüüzz 🎀


Delibalım | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin