twenty

24 5 7
                                    

Gece Yıldız'dan

Kapının önünde çalan kornayla çantamı vestiyerden alıp hızla evden çıktım.

Sarp gelmişti.

Son sözlerimden sonra onu Ankara'ya davet etmem ne kadar saçmaysa şuan buluşmaya hazırlanıp gitmem de o derece saçmaydı.

Neden yani? Neden ben şuan Sarp ile buluşuyordum ki?

Anlık gelen bir şeyle mesaj atmamın cezasını ödüyordum sanırım.

Gerizekalılık desen o da var.

"Hoşgeldin" kırmızı arabasının önünde durmuş beni bekliyordu. Çaldığı korna yüzünden zaten şuan deli etmişti beni. Abim birazdan çıkıp bağırabilirdi.

"Asıl sen hoşgeldin. Hadi gidelim. Çok durma mahallede böyle. Laf ederler"

"Etsinler" anahtarı bana atıp yan koltuğa oturdu. Ehliyetim vardı tabiki. Abimin ya da Dinçer abinin bizi bırakma sebebi arabaya ihtiyaçları olmalarıydı. Yoksa ben abimin arabasını o evdeyken kullanıyordum zaten.

"Bugün sendenim kaptan" gülüp sürücü koltuğuna geçeceğim sırada pencereden bakan abimi gördüm. Gözüm üstünde bakışları atıyordu.

"Nereye götüreyim seni?"

"Gençlik parkına gidelim mi orayı çok övdüler bana" kafamı sallayıp arabayı çalıştırdım ve gitmek üzere gaza bastım.

...

"Çok yoruldum ya" lunaparktan çıkarken Sarp bir anda elimden tutmasıyla aniden elini bıraktım. "Noluyoruz?"

"Yanlışıkla oldu."

"Olmasın"  elimi üstüme silip önden ilerledim. Saat 6 olmasına rağmen hava kararmıştı. Gece vakti güvenmediğim kişilerle aynı ortamda bulunmak en ürktüğüm durumdu.

"Gece biz neyiz? Ben senden hoşlanıyorum. Ama sen benden hoşlanmıyorsun. Ne demeye beni çağırdın buraya?" O malum soruyu sormuştu...

"Buluşmalarını ektiğim için çağırdım. Beğenmediysen uçak biletini alıp hemen 2 saate seni oraya gönderebilirim Sarp" Çantamdaki araba anahtarını ona fırlatıp telefonumu elime aldım ve abimi aradım.

"Gece saçmalama. Seninle buluşmak yaptığım en güzel şey falandı. Sadece sormak istedim." Telefonu çalmıyordu. Hilal'i aradığımda ise defalarca aramama rağmen açılmamıştı. Siktir ne yapacaktım şimdi? Üstelik bu yol üzerinden herhangi bir ego gitmiyordu bizim eve. Çift vesaire yapmam gerekiyordu ve benim üzerimde nakitim yoktu.

Hassikeyim ya

"Sorma bana bir şey. Arkadaş olarak buluştuk ve arkadaş olarak ayrılalım lütfen Sarp. "

Aklıma gelen isimle onun mesaj kutusuna girdim.

Siz: müsaitsen beni bir arar mısın

"Gece gitmeden önce seninle konuştuk, dedin ki sen böyle düşünürken ben seninle buluşamam. Şimdi yaptığın sence de çok saçma değil mi? Sence ben fikrimi değiştirdim mi? Ya da sana sorayım eğer fikrin değişmediyse neden beni çağırdın?"

Sorduğu her soruda haklı olması cevap hakkı vermiyordu bana.

Normalde her şeye bir lafım olurdu ama buna bulamıyordum.

"Yazmak istedim bir sebebi yok."

"Kendi şımarıklığının peşindesin yine-" lafını kesen şey telefon çalma sesiydi.  Saniyeler içerisinde telefonu açıp kulağıma koydum ve Sarp'tan biraz uzaklaştım.

 CimcimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin