twenty-eight

25 6 24
                                    

Bulut Ege Yıldız'dan

Arabada Gece ve Dinçer'i tek bırakmam ne kadar doğruydu bilemiyordum. Lakin kafamın doluluğundan bunu da düşünecek halim yoktu.

Hilal yanıma geldiğinde kesik bir iç çekerek gökyüzüne baktım. Ay, bulutların arkasına saklanmıştı... "Ne zamandır bana karşı bir şeyler hissediyorsun?"

"3 yıl olacak" başını bana çevirdiğinde derin nefes alıp verdi. "Bak Bulut abi. Sana abi diyorum çünkü ben seni abim olarak görüyorum. Aramızın bu sebeple açılmasını istemiyorum. Lütfen bu olayı yaşanmamış sayalım olur mu? Kalbini kırmak istemiyorum"

Kesik nefes alışverişlerimle bulutların ayın önünden çekilişini izledim.

"Seni sevmeyi ben istemedim" gökteki ay sadece ay değildi...Gökyüzünde de sen vardın, Hilal...

"Üzgünüm ama duygularına karşılık veremem. Sen benim için bir abiden farksızsın"

"Peki. Yine de kalbini kazanmaktan pes etmeyi düşünmüyorum ama. Haberin olsun" bana bakıp geri önümüzdeki trafiğe baktı. "Bu yolda yorulursan sorumlusu ben değilim."

"Öyle zaten...Kalbimde sana ait ne varsa benim sorumluluğum" rüzgarın sert biçimde yüzüme çarpmasıyla mart ayının soğuk tarafı içimi ürpertmişti.

"Montunu vereyim ben sana" kafamı iki yana salladım. "Gerek yok, içim yeterince yanıyor..." şuan sigara içmek istiyordum. Deli gibi bağırmak çağırmak istiyordum.

Yıllardır içimde tuttuğum şeyin korkusu yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı.

Ben en acı şeylerden biriyle karşılaşmıştım...

Arkamı dönüp baktığımda Dinçer ile Gece'nin sarıldığını gördüm. Kırık bir tebessüm belirdi dudaklarımda.

"Dinçer seviyor Gece'yi değil mi?" Hilal'e başımı salladım. "Sevdiğini anlamasına ben yardımcı oldum.",

"Nasıl?-"

"Terzi bir tek kendi söküğünü dikemezmiş zaten." Derin nefes alıp verdim. Arabanın içerisine baktığımda gördüğüm şeyle gözlerim dolmuştu.

Gece Dinçer'in yanağından öpmüştü.

Abi olarak bakamıyordum artık. O kadar kendime acıyordum ki gerçekten bir abi gibi kardeşime kızamıyordum bile.

"Oha" Hilal de görmüştü onları.

"Arkaya geçersin Hilal. Şunları ayırmazsam iyi şeyler olmayacak" arabanın önünden çıkıp sürücü koltuğuna oturdum. Gece anında kendini toparlarken aynadan Dinçer ile göz göze geldim.

"Yanıma gel. Yeter orada durduğun." Kafasını sallayıp yavaşça Gece'nin yanından çekildi ve kapıyı açıp arabadan indi. Yanıma geliyordu. "Gece bakıyorum da Dinçer abinle pek bir sarmaş dolaşsın abicim" kısık sesle zor bela söylediğim şeyle aynadan bana baktı. "Abi valla o da ısınsın diye sarıldım"

"O üşümez Gece." Hilal arkaya geçip oturduğunda kontağı açtım. Ve bir metre daha ilerledim.

"Bir daha seni biriyle sarılırken, birini öperken görmek istemiyorum. Abim o benim falan ayağında dinlemeyeceğim artık. Görürsem seni de yakarım-" Dinçer'e döndüm "-seni de yakarım Dinçer. Ayarını bil. Ayarını bozarım"

Şuan bu agrasifliğim modumun düşüklüğü sebebiyle olsa da gerçekten onların bu absürt yakınlığının olmasını istemiyordum.

Dinçer iyiydi hoştu. Kardeşimi üzmezdi.

Lakin Dinçer'i de tanıyordum.

Gerizekalının libidosu çok yüksekti.

Kardeşimi safça sevmesine lafım yoktu.  Aşk, sevgi en iyi ben bilirdim.

 CimcimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin