Cimcime

thirty

Hilal Çakır'ın anlatımından

"Gece!"

"Gece dur!" Arkasından koşup onu kolundam tutarak durdurduğumda derin nefes aldı.

Ağlıyordu.

"Olum ağlama niye ağlıyorsun?"  Elimi yanaklarına bastırıp baş parmağımla göz yaşlarını sildim. "Çok sinirlerim bozuldu Hilal!"

"Neden? Noldu?"

"Şu girdiğim çıkmaza bir bak. Sarp'ın yaptığına Dinçer-" eliyle tırnak işareti yapıp "abinin" diye ekledi. "-yaptığına bir bak."

"Dinçer senden hoşlanıyor Gece." Diye pat diye söylediğimde "Farkındayım. Dünden sonra..." demişti. Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.

"Niye böyle tepki veriyorsun o zaman?" Kenardaki banklardan birine oturup bacaklarını kendine çekti. "Ona yazdığım zamanı ve onun beni kardeşi gibi görüp bir daha ona yazmadığım zamanı hatırlıyor musun?"

"Hatırlıyorum tabiki" nefes alışverişleri düzensizdi. Umarım krize girmezdi.

"O kadar abinim ben senin dedi ki. O kadar Su'ya ,kardeşine, benzetti ki beni. Kendimden utandım Hilal ben. Ona ,karşı cins olarak baktığım için kendimden utandım. Karakterimden utandım Hilal. O şimdi gelmiş bana yakın davranıyor...Ama bu sefer abi olarak değil gerçekten karşı cins olarak bana yakın davranıyor. Ben oyuncak mıyım Hilal? Niye böyle yapıyor? Canım çok yanıyor artık. Yapmasın böyle. İstemiyorum dengesiz bir insan hayatımda. Gerçekten istemiyorum" dizlerine kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamasıyla gözlerim doldu.

En azından sen onu bir zamanlar karşı cins olarak görüyordun balım...

Ben ne yapayım şimdi...Hayatım boyunca abi olarak bildiğim adam gelmiş senden hoşlanıyorum diyor...Ben ne yapayım güzelim...

"Ağlama balım...Bak yüzüme-" kafasını kaldırıp ağlamaktan kızaran gözlerine baktım. "İstemiyorsan tavrını koy bebeğim...Kimse sana onu zorla sev demiyor..."

Gözünden yaşın usulca kaymasıyla elim ıslandı.

"Hoşlanıyor musun ondan?"

"Hayır. Hoşlanmıyorum" elimi kalbine koydum. Her zamanki gibi atıyordu. "Buran ne diyorsa onu yap Gece'm. Ne karar verirsen ver. Ben senin hep yanındayım. Daima burandakilerin yanında olacağım" kalbini parmağımla gösterip gülümsedim.

"Sarp ne olacak?"

"Bulut abi halleder onu. Boşver takma kafana. " abi kelimesi ne kadar da ağır gelmişti ağzıma.

Gözyaşlarını omzuna silip bacaklarını indirdi. Ve elimi tuttu.

"Sen de iyi değilsin..." ona burukça gülümserken dolu olan gözlerimi kapatınca akan yaşa mani olamamıştım.

Duygusuz biri gibi gözüküyor olabilirdim dışardan...

Ama kesinlikle öyle değildim

"Şş" yanağımı silip boynuma sarılmıştı. Kollarımı boynuna sararken çenemi omzuna gömmüştüm...

Bu sefer hıçkırıklarını serbest bırakan bendim

"Gece, 13 yıldır öz abim yerine koyduğum abin bana aşıkmış Gece..." kalbim sıkışıyordu. Nasıl olabilirdi böyle bir şey? Nasıl?

"Hilal..." başımı iki yana sallayarak kafamı kaldırdım. "Abin nasıl bana aşık olabilir Gece? Bana neden aşık oldu abin?"

Bakışları duygularını anlatmasına yetiyordu...