ten•

20 6 16
                                    

Saat gece 3

Uyuyamıyorum...

Gazi Üniversite'sinde ilk günümüz yorucu geçse de yapamıyordum uyuyamıyordum...

Hilal bir saat önce uyuyakalmıştı. Aslında onunla durumlarımız tam tersiydi. Erkenden uyuyakalan kişi bendim.

Şimdi ise ben neden uyuyamıyordum?

Elime telefonu aldığımda 2 gece önce Dinçer ile konuştuğumuz sohbete girdim.

Ona karşı şuan için bir şeyler hissetmiyordum lakin abi demek isteyip istememem de tartışılırdı.

Abimin yakın arkadaşıyken ona karşı bir şeyler hissetmem olası bile olmamalıydı zaten.

Ama kafamda bir şeyler sürekli dönüp duruyordu. Ani tavırları beni geriyordu.

Bugün sabahki tavrı kalbimin hızlanmasını sağlasa da sonuçta anlık refleks olarak hızlanıp geçiyordu.

Bu zamana kadar sadece bir defa aşık olduğumu hissetmiştim. O his gerçekten farklıydı. Gerçi o aşkımı platonik yaşamıştım. Aşık olduğunu söyleyince o büyü bozuluyor gibi gelmişti bana hep.

Gerçi bir daha aşık olduğumu hissetmedim hiç. Şuan da çok şükür ki o his üzerimde yok.

Olmaması temennim aralarında...

Sohbetten çıktığımda profil fotoğrafının anlık değiştiğini fark ettim. Profil fotoğrafını gördüğümde dudağımdaki düzlük yerini hafif bir gülümsemeye bırakmıştı.

Çocukluktan olan bir resim koymuştu; resimde maç yaptıktan sonra tellerin üzerinden sarılan o ve ben...

Çocukluktan olan bir resim koymuştu; resimde maç yaptıktan sonra tellerin üzerinden sarılan o ve ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gözlerim dolarken ağlamamak için gözlerimi tavana diktim.

Bunu yapmaman gerekiyordu ama...

Sana bu derece farklı bakmamam gerekiyordu...

Küçükken de onun yeri farklıydı. Ne bileyim düşerdim, elimden tutmaz, gelir niye düştün, kim düşürdü seni der hemen kavga etme arayışına girerdi. Düştüğüm için ağlamam yetmezmiş gibi bir de onun böyle yapmasına ağlardım...

Gözümden bir damla yaş kayarken ağzımdan çıkan kelimeye sahip çıkamamıştım...

"Sikeyim ya"

Ayağa kalkıp kenara astığım hırkayı üstüme aldım. Hilal'i uyandırmadan yavaşça çıktım odadan.

Ağlamayacağım, sadece bir damla düştü. Hayır ağlamayacağım.

Gittiğinde ağlasam da geldiğinde ağlamayacağım.

Bahçeye çıktığımda sandalyelerden birine oturup ayaklarımı oturduğum yere çektim ve bacağıma sarıldım.

Çok soğuktu...

Gerçekten abi olmak istediği için mi böyle yapıyordu?

Yoksa beni ölen kız kardeşinin yerine mi koyuyordu?..

 CimcimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin