Thirty-four

16 6 78
                                    

Hilal Çakır'ın anlatımından

Önümüzde bizi görmeyen Dinçer abinin şuan itiraf edeceği aklımın ucuna bile gelmezdi.

"Bir şey demeyecek misin?" Dinçer abi Gece'nin elini sımsıkı tutmuş bir yola bir Gece'ye bakıyordu. Aley ile birbirimize bakıp gülümsedik bu duruma.

"Ne zamandır?"  Tam da Gece'nin soracağı soruydu.

Eğer bir buçuk ay önce olsaydı bu itiraf kesinlikle şuan bu bütün her şey farklı olurdu.

"Bir ay falan oldu. Ama farkedeli" Gece yavaşça elini Dinçer'in elinden çekti. "Gece..?"

"Dinçer abi ama duygularına karşılık veremem" Gece'ye çok üzülüyordum...

"Şuan duygularıma karşılık verme zaten güzelim. Senden sadece artık bana abi olarak yaklaşmanı istemiyorum."

Gece samimiyetsiz bir 'hah' nidasıyla güldü.

"Bir buçuk ay önce anlattıklarını söylediklerini hatırlıyor musun?"

"Hatırlıyorum..."

"İyi. O zaman hatırlamaya devam et. Unutma onu. Çünkü ben unutmuyorum. Ben senin için kardeşine benzeyen bir kız kardeşim çünkü. "

"Gece hayır-" Gece eliyle dur yapıp arkasına yani bize dönüp telefonunu istedi. Anında çantasından çıkarıp eline verdim.

"Her şey sandığın gibi kolay sanıyorsun. Aşık mı oldun? Söylersin kurtulursun değil mi? Ya da biri ilgini çekmiyor mu verirsin elime telefonu cevapla dersin. Ama öyle değil o işler Dinçer Yılmaz." Elinde telefonla ilgilenirken konuşuyordu.

"İstediğin zaman kardeş muamelesi yapabileceğin bir kadın değilim ben. Bunu anlamış olman lazım"

"Gece fark etmedim ben seni sevdiğimi yemin ederim. Sana duyduğum ilgiyi kardeş sevgisi sandım. Değilmiş. O dediklerimi unut. Yalvarırım sana" yine gülüp başını iki yana salladı.

Kurduğu her cümlede benim de canım yanıyordu...Gece bütün o şeylerden sonra defalarca kendini suçlamıştı.

"Hayır Dinçer Yılmaz. Sen beni kabullenemedin. Sen benim varlığımı kabullenemediğin için böyle düşünüyorsun. Hissettiğin duyguları anlamlandıramıyorsun ama hayır sen sadece benim, senin için ne anlama geldiğini hangi sıfat daha iyi gelir diye düşündüğün için böyle düşünüyorsun. Anlatabiliyor muyum?"

" Hayır Gece. Yanılıyorsun. Tamam kendimi çok geç anlamış olabilirim ama sana karşı şuan ne hissettiğimin farkındayım."

"Ne hissediyorsun? Acıma mı? Yoksa merhamet mi? Bunları sevgi mi sanıyorsun?"

"Ordan bakılınca sana acıyormuş gibi mi bakıyorum?" Dinçer abinin sert sesi bizi etkisi altına alırken Gece dolmuş gözlerle Dinçer abiye bakıyordu.

"Sana acımıyorum Gece. Bana ıslak gözlerinle bakma. Sana aşığım diyorum seni seviyorum diyorum sen bana acıyorsun diyorsun. Ölüyorum kızım sana. Öpmemek için zor tutuyorum ben kendimi. Ne acıması ne merhameti. Allah aşkına"

Hocam...

Böyle bir tepki beklemiyordum.

"Bana abi deme" diye eklemesiyle Gece'nin yüzüne baktım. "Eğer bana bir daha Dinçer abi der isen. Yer mekan farketmeksizin çeker öperim."

"Tabi öpersin"  diye mırıldandığında Dinçer abi ara yollardan birine girip durdu.

"Noldu abi?" Aley'in sorduğu soruyla Dinçer abiye baktım.

 CimcimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin