Black Eyes✔️

Bölüm 6- Vita ve Feromonlar

Merhaba,

Yeni bölümle geldim.

Ben öyle uzun uzadıya hareket edemiyorum malum.

Artık bazı şeylerin zamanı geldi.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim...

----

Kızgınlığımdan dolayı karnım ve kasığımda çok fazla ağrı vardı. Yatakta çırpınırken gözümden akan yaşlara da engel olamadım. Nefes almaya çalışırken daha çok zorlanırken dudaklarımın arasından acı dolu serzenişler çıkmıştı.

Bir anda burnuma dolan odun ve çimen karışımı feromonlarla acım sinerken nefesim düzelmeye başladı. Sanki, sanki revirde yatarken ki o his gibi.  Güvenli, huzurlu ve temiz bir ormandaymışım gibi hissettiriyor. 

Bedenimde ki ağrılar yok olurken kolumda kızarıklık yanıyordu resmen. Kızgınlığıma rağmen dinç hissederken kolumda ki acı yüzünden yüzümü buruşturdum. 

Yataktan kalkıp üstümü değiştirdim. O güven veren feromonlar nereden geliyor bilmiyorum ama odama ele geçirmişti. Kurdum normalde böyle bir durumda çok rahatsız ve tedirgin olurdu ama bu farklı hissettiriyor. 

Ayakkabılarımı da giyerek odamdan çıktım ve kapımı kilitledim. Bileğimde kızarıklığa bakarken hala canım yanıyordu. Revirin önüne geldiğimde kapıyı çalarak yavaşça kapıyı açtım. 

"Oh Jungkook? Bir sorun mu var?" Jin hyung bir askere pansuman yaparken bana sorduğu soruyla kafamı olumsuzca salladım.

"İşini bitir hyung." Gülümseyerek askere geri döndüğünde bende koltuğa oturup bileğimde ki kızarıklığa baktım. Canımı çok yakıyordu ama garip bir şekilde de iyi hissettiriyordu. 

Jin hyung askerin pansumanını tamamlayıp sargısını da yaptıktan sonra yanıma oturdu; asker gitmişti tabi ki de.

"Hyung kolum acıyor." Kolumu ona uzattığımda bileğimde nazikçe tutarak parmaklarını gezdirdi. Yüzüme bakarken tepkimi ölçmeye çalışıyordu.

"Hyung dokunman değiştirmiyor, acıyor." 

"Alerji kaynaklı olmadığı kesin, vurmuş gibi de durmuyorsun." 

"Neden oldu bilmiyorum. Gerçekten vurmadım." 

"Ahh aslında aklıma bir şey geliyor ama emin değilim. Kurdun nasıl hissediyor." 

"Her zaman ki kızgınlığım gibi ama buraya gelmeden önce karnım acıyorken bir anda odama odun yada çimen bilmiyorum ikisinin karşımı gibi bir feromon hissettim. O zaman daha az canım yanmaya başladı ama kim bilmiyorum. Kimseyi görmedim." Gözleri birazcık büyümüştü. 

"Hiç mi rahatsız olmadın o odunsu çimen feromonundan?" 

"Rahatsız olmadım hyung." Kafasını olumluca sallarken dudağını dişledi.

"Aklıma gelen ihtimaller doğrutusundan bu acıya birkaç gün katlanman lazım tavşancık." Nazlanma istediğimle dudağımı büzdüğümde saçımı okşayıp gülümsedi.

"Yemek yiyip uyumaya çalış, uyuyamazsan buraya gel yine." 

"Sağ ol hyung. Askeriyedeyiz ama kızgınlığa erken girince ortama ayak uyduramadım." 

"Alfalardan bekleniyor bunlar. Daha 6 ay buradasın, temel eğitimini her türlü tamamlarsın. Uzatmayacağını eminim." 

"Sağ ol hyung. Ben şimdilik gidiyorum."