Black Eyes✔️

Bölüm 12- Sarılmak

Merhaba,

Yeni bölümle geldim.

çinden gelen ürünlerin vergisi %92'ye çıktı...

Aldığım golar bir yerlerimde patlayacak muhtemelen. 

İmha edilmesindense gümrüğü ödeyip tüm ürünleri almayı tercih ederim ama bu seferde diyorlar ki ürünlerimizi ver; ulan vergiyi vermiyorsun (istemiyorsun) imha ediliyor, parasını ben verip alınca niye sorun oluyor? Öde o zaman vergisini, ya da ben niye senin vergini hayrına ödeyeyim????

Bu gümrük yasaları çok canımı sıkıyor...

Bugün bir reels izledim kız walmarktan (yazmadım ama amerikada ki Migros) dünyayı aldı ama baya dünayayı; 161 dolar ödedi.. 5.3k ya biz onun aldıklarının çeyreğini bile alamayız...

Bu arada çok kilo aldım yaa, nasıl veriyor millet bu kiloları? Yemeden nasıl duruyorsunuz??

Canım sıkkın bir şekilde bölümü yazmaya başladığıma göre umarım içeriğide can sıkıcı olmaz.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim...

---

Gözlerimi açtığımda Taehyung yanımda değildi. Ona sarılırken yeniden uykuya dalmıştım. Yerimde doğrulup gözlerimi ovuştururken banyodan gelen seslere takıldı aklım. Su sesiyle karışık inleme seslerini duyabiliyordum. 

Yüzümde aptal bir gülümseme olurken yatak başlığına yaslanıp onun yastığını kucağıma aldım. Yastığına sarılırken telefonumuda elime aldım.

Söz verdiği gibi bana bir şey yapmıyor sadece feromonlarımla kendini rahatlatmaya çalışıyordu. Eğer tüm kızgınlığını bu şekilde geçirebilirse ona güvenmemem için hiçbir sebebimim olmaz. 

Su sesi kesildiğinde telefonumu bırakıp kucağımda ki yastığa kafamı yaslayarak kafamı banyo kapısına çevirdim. Taehyung, ıslak saçları ve bedeninden süzülen su damlalarıyla beraber sadece beline bağladığı havluyla çıktığında hızlıca kafamı diğer tarafa çevirdim. 

Kıkırdadığını duysamda sıkıca kapattığım gözlerimle beraber örtünün altına saklandım. 

Dolabın kapakları açılıp kapandıktan sonra örtünün üzerineden belime dolanan kollarla gözlerimi görebileceği kadar indirdim örtüyü. Gözleri kısılana kadar kare gülümsemesiyle güldüğünde utandığım için tekrar örtünün altına girdim.

"Nefes almayacaksın güzelim, çıkart kafanı." Örtüyü çekiştirerek belime kadar çektiğinde boynuna sokuldum hızlıca. Yüzümün kızardığına eminim ve bunu da ondan saklamaya çalışıyordum...

Saklanma istediğimi anladığı için itiraz etmeden belime ve saçlarıma daldırdı parmaklarını. Belime rahatlamam için masaj yaparken diğer eli ensemde ki saçlarımın diplerime masaj yapıyordu. 

"Benden çekinmene gerek yok hayatım." Fısıltı gibi çıkan sesine karşı biraz daha sokuldum ona. 

"Bir şeyler yemek ister misin?" 

"Hmm." Acıktığım için itiraz etmeden olumlu mırıltılar çıkardığımda saçlarımı öptü.

"Ne yemek istersin? Askerliğin bittiğinde sana kendi ellerimle çok güzel yemekler yaparım ama şimdilik askeriye sınırları içerisinde pişirme imkanım yok." Her şeyi en ufak ayrıntısına kadar açıklaması onu tanımam için yaptığını biliyorum.