Bölüm 8- Düşünmek

983 96 11
                                    


Merhaba,

Yeni bölümle geldim.

Umarım saçma sapan bir yaşama dönüşmez yaşamımız, bana sürekli kötü bakıyorsun diyenler umarım kötü değil gerçekçi baktığımı ve bu olanları olacağını söyledim de abartıyorsun dedikleri için pişmanlık duyuyorlardır. 

Daha fazla umutsuzluğa hapis olmadan kendimi rahatlatmak için yazmaya çalışıcam.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim...

---

Kızgınlığım dün bittiği için bugün ilk kez eğitime katılacaktım. Şimdiyse üniformamı giymiş üstümü son kez düzeltiyordum. Sabah kontrolleri için bahçeye çıkacaktık ve yaklaşık 15 dakikam vardı. Fazla oyalanmadan odamdan çıktığımda Jimin'in ortak alan ki pencerenin pervazına yaslanmış telefonla uğraşırken gördüm. 

Yanına gittiğimde beni fark ederek telefonunu bana uzattı.

"Senin odana bıraksa Yoongi'yle kaldığımız odaya götürmeye üşeniyorum." 

"Olur taşliş şey." Yanağını mıncırdıktan sonra telefonunu kendi odama bırakıp kapımı tekrar kitledim ve yanına giderek beraber bahçeye doğru gittik. 

Bahçede ki sıranın sonuna geçtiğimizde Komutan Kim gelene kadar kısık sesle sohbet etmeye devam ettik. Komutan Kim'in yardımcıları bahçeye çıktığında herkesin sesi kesildi. 

Dümdüz önümüze bakarken Komutan Kim yeri döven adımları ile önümüze geçerek herkesi süzdü. Elinde tuttuğu uzun ince demir çubukla hatalı giyinenlerin nerede hata yaptığını göstererek düzeltmesini söylüyordu. Arada ona bakan olduğunda önüne dönmesi için sert şekilde uyarırken ben ap açık onu süzüyordum. Tabi onun dışında hiç kimsenin bundan haberi yoktu. En sonunda benim önüme geldiğinde etrafını kontrol etti, uyarılarından dolayı kimsenin bize bakmadığına emin olduğunda üstümü düzeltiyor gibi yaparak elini belimde ki kemerin arasında soktu.

"Aklımı uçurtacasın." Zihnime konuştuğun da gözlerimi hızlı hızlı kapatıp açtığım için dudaklarını ısırarak güldü. Sonra da yüzünü tekrar ciddi haline getirip boğazını temizleyerek sırayı kontrol etmeye devam etti.

Herksin kontrolü tamamlandığında koğuş binalarının arasında koşmaya başladık. 

Normalde spor yapmayan ben için fazla zordu. Ben nefes nefese kalırken etrafımdakiler benim olmadığım günlerde bu duruma alışmaya başlamıştı bile. En sonunda ayağım takıldı ve yere düştüğüme önce Jimin sonrada Komutan Kim yanıma geldi.

"Kookiem iyi misin?" Jimin'in endişeli bakışına karşı gülümseyerek ayağa kalktım.

"İyiyim iyiyim ayağım takıldı. Devam-" 

"Devam etmene gerek yok, geç kenara dinlen biraz.

"Komutan Kim, ben gerçekten iyiyim. Ayağım takıldı sadece." Çenesi kasılırken öfkeyle nefes verdi. (Herkesin içinde imajını koruyor ve Jungkook'ta bunu birkaç gündür konuşmalarından ötürü biliyor; sorun etmiyor.)

"Jeon! Geç kenara ve dinlen." Emriyle beraber elimi anlıma getirip kenarda ki oturma alanına doğru ilerledim. Jimin'de koşmaya devam etti. 

Koşu bittiğinde esneme hareketlerine başlayacakları esnada Komutan Kim'in yanına gittim.

"Devam edebilir miyim Komutan Kim?" Kafasıyla Jimin'in yanını işaret ettiğinde olumlu anlamda kafamı sallayıp hızlıca Jimin'in yanına gittim.

Komutan Kim'in komutlarıyla beraber ısınmamızı tamaladıktan sonra silah temizleme eğitimi için kapalı eğitim alanına geçtik. 

Black Eyes✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin