Doktorum Ol ( G!P)

Richard Armstrong'un Gelişi

Bu bölümü final yapmayı düşündüm ilk başta çünkü artık bu kurguyla alakalı artık ilham perilerim kaçmış durumda ve aklımda başka kurgu belirdi ama o Freenbecky kurgusu olmayacak ama sizlerin fikrini almadan yapmak istemedim.

Freenbecky harici kurgumu okur musunuz yoksa böyle devam mı edeyim?

Neyse yeni bölüme hoş geldiniz....

_______________________________

1 AY SONRA

Becky ile bugün evleniyorduk ve bilin bakalım başka kimler daha evleniyor.

Yoko ile Faye tabii ki.

Bir kaç saate nikahımız kıyılacaktı. Nikah memurunu bekliyorduk odalarımızda.

"Geldi nikah memuru." diyerek içeri girdi Nam.

"Tamam geliyoruz." diyerek dördümüzde yavaş yavaş kapıdan çıktık.

Heyecandan kalbim ağzımda atıyordu.

Öyle sesli atıyordu ki herkesin duyduğuna eminim.

Yavaşça merdivenleri indik ve bize ayrılan alana geldik.

Sandalyeleri çekip oturduk.

"Herkes hazırsa nikaha başlıyorum. Siz Freen Sarocha Chankimha, Becky Rebecca Armstrong'u hastalıkta sağlıkta, ölüm sizi ayırıncaya kadar karınız olarak kabul ediyor musunuz?" diyerek mikrofonu bana uzattı.

"Eveeeeettttttt." diyerek bağırdım.

"Siz Becky Rebecca Armstrong, Freen Sarocha Chankimha'yı hastalıkta sağlıkta, ölüm sizi ayırıncaya kadar karınız olarak kabul ediyor musunuz?" diyerek bu sefer Becky'e sordu.

Becky mikrofonu eline aldı ve tam konuşacaktı ki içeride bir el silah sesi duyuldu. O an korkuyla etrafıma bakındım ve onun yüzünü gördüm. Richard Armstrong...

"Bensiz düğün mü olur sevgili kardeşim." diyerek tam karşımıza dikildi.

"Burada ne arıyorsun Richard?" diyerek ona baktım.

"Buradan lütfen git." dedi, Becky. Ellerimizi kenetlerken.

"Hiç bir yere gitmiyorum Becky. En azından Freen'i almadan hiç bir yere gitmiyorum. Hem senin de evlenmen gereken bir adam var unuttun mu?" dediği anda içeri o sarı çiyan girdi.

Bunun ağzını burnunu kıracam az kaldı.

"Ben bu adamla evlenmiyorum." diyerek sinirle konuştu.

"Ben seninle hiç bir yere gelmiyorum Richard! Becky'de duyduğun üzere bu sarı yılanla evlenmiyor. Ha ille evlendirecem diyorsan bak benimle evleniyor." diyerek ellerimizi gösterdim.

"Eşcinsel evlilik mi olur? Kandırmayın kendinizi, beni de daha fazla kızdırmayın!" diyerek çıkıştı bu seferde.

"Bal gibi de olur! Tayland bile eşcinsel evliliği kabul etmişken, sen kabul etmesen de olur." diyerek ciddi bir şekilde konuştu Becky.

"Hahahahahaha. Hadi bende kabul ettim diyelim. Tayland'ın büyük bir kesimi hala kabul etmiş değil. Sizi taşlarlar. Senin doktorluk kariyerin senin de o şirketlerinin şanı kalmaz." diyerek pis pis güldü.

"Biz her şeyi göze alarak aşkımızı yaşayacağız. Ne seni ne o insanları önemsiyoruz. Bizim aşkımız hepinizden büyük." diyerek konuştum ciddi bir şekilde.

"Ölümü de mi?" diye sordu Richard birden bire.

"Ölümü de." dedik Becky ile aynı anda ve olduğumuz yerken kalkıp ona yakın karşısına geçtik.

"O zaman öteki tarafta buluşursunuz umarım." diyerek önce Becky'e sonra bana sıktı.

O an ikimize de bir şey olmamıştı.

Oysa ikimize de ateş etmişti ama biz iyiydik.

"B-Becky." dedim, korkuyla ama iyiydi biliyordum sadece ondan duymak istiyordum..

"İyiyim Freen. Bize sıktın abi! Bize ateş ettin ama biz iyiyiz. Bu nasıl oldu?" diyerek şaşkın bir şekilde konuştu Becky.

"İyisiniz çünkü silahtaki kurşunlar kuru sıkı idi. Sizde yeterli uzaklıkta olduğunuz için hiç bir şey olmadı. Aşkınıza şimdi inandım işte. Aranızdan çekiliyorum. Mutluluklar size. Umarım çok mutlu olursunuz." diyerek bizim konuşmamızı beklemeden çekip gitti.

Biz hala olayın etkisindeyken nikah memurunun sesiyle kendimize geldik.

"Nikaha devam ediyor muyuz?" diyerek konuştu.

"Ediyoruz." dedik yine aynı anda.

Nikahımız kıyılmıştı artık evliydik.

Evli olarak ilk gecemizde Becky yine koşarak lavaboya gitmişti.

O ilk gecemizden sonra sürekli kusuyor ama midesini üşüttüğünü söyleyip geçiştiriyordu bizi.

Kaç defa doktora götürmek istesem de kabul etmemişti ama artık bu duruma el koymam lazımdı belli ki bu kusmalar bitmeyecekti. Sabah olur olmaz onu doktora götürecektim kararlıydım.