2. BÖLÜM-DÖNÜŞÜM...

17K 671 15
                                    

Evet arkadaşlar sizi çok bekletmemek adına yeni bölümü yayınlıyorum. Sizlerden beğeni ve yorumlar bekliyorum.Keyifli okumalar dilerim :). ..

Medyada Zeynep'in yüz operasyonundan sonra arkadaşlarıyla havaalanındaki karşılaşma sırasındaki görüntüsü var.

♧ ♧ ♧

"Sanırım bu anons Zeynep'in uçağına ait dostum... Hey Barlas? Sana diyorum... Bu paralel evrende aramıza dönecek misin acaba ? "

Barlas daldığı düşüncelerden arkadaşının bu sözleri sayesinde kendine gelmişti. Şaşkınlıkla arkadaşının yüzüne baktığında hayal aleminden sert bir düşüş yapmıştı. Geçmiş zamanın onu bir anda bulunduğu ortamdan kopardığı anıları başını iki yanında hafifçe sallayarak kurtulmaya çalıştı.

" İyi misin dostum?"

İlker hâlâ kendine tuhaf tuhaf bakan arkadaşının neye bu kadar odaklandığını çözmeye çalışıyordu. Uzun zamandır tanıdığı bu sert adamın dalgın olduğu pek görüldük bir durum değildi. Barlas genellikle dikkatli kişiliği ile bildiği bir adamdı. Onu bu denli kendilerinden koparanın ne olduğunu düşündü kendince.

"E- evet iyiyim... Hadi kalkalım , bekletmeyelim kızı... Gerçi nasıl tanıyacağız orası da muallak ama." Bunu dile getirirken tonunda hafif bir alaycılık baş göstermişti. O inatçı genç kadını tanımamasının imkansız olduğunu biliyordu. Aralarında kendinin bile henüz çözemediği bir bağ vardı. Bunca yıl en ufak hateketlerinin bile anlamını fark edecek kadar yakındı genç kadına. İçinde tarif edemediği bir heyecan vardı. Kolay kolay pek bir konuya heyecan duyduğu olmamıştı arabaları dışında.

" Dostum yüz ameliyatı oldu. Beyin ameliyatı olmadı. Sadece yüzünü değiştirdiler. Biz onu tanımıyoruz ama eminim o bizi hâlâ tanıyordur." dedi Sinan alayla. Arkadaşının bu sözlerine gözlerini devirmek istese de kendini tutmaya karar verdiği uyarıcı bakışlarından belliydi. Bugün içindeki tuhaf kıpırtıyı karşısındaki bu sinir bozucu adamın bozmasına izin verecek değildi. Uzun zaman olmuştu kıymetlisini görmeyeli ve oldukça keyfi yerindeydi.

" Tabi azıcık beynine de müdahale etseler fena olmazdı."

Genç adamın daha Zeynep alana ayak basmadan kurduğu bu cümle iki arkadaşını da sinirlendirmiş olmalı ki aynı anda genç adamın adını öfkeyle kustular.

" SİNAN ! "

Sinan ellerini kaldırıp ben ne dedim şimdi der gibi baktı yüzlerine. Nedense sözleri ve genç kadına karşı olan bu savaşı, ona göre oldukça doğal bir döngü gibi geliyordu genç adama. Pek fazla vakit geçirmemiş olsalar da sonuç olarak Zeynep de bu grubun bir üyesiydi ve diğerlerine nasıl alaycı yaklaşıyorsa ona da aynı şekilde yaklaştığını düşünüyordu kendince. Aslında dışarıdan bakan bir göz için genç kadına karşı ne denli abarttığının idrakına varamamıştı henüz.

O sırada kendilerine doğru gelen şahane yaratığı ilk fark eden tabi ki kadınlar konusunda uzman olan Sinan olmuştu. Az önce arkadaşlarının suratına bakarken takındığı alaycı ifade suratında dondu kaldı genç adamın.

Bu mükemmel ötesi şey kendine mi gülüyordu yoksa? Tamam genç bir kadının aklını başından alacak kadar çekici olduğunun farkındaydı ama bu kadın meleğin etten kemiğe bürünmüş haliydi resmen. Arkadaşları genç adamı ilk kez böyle gördükleri için, neye bu kadar şaşırdığını anlamadan onun baktığı yere baktılar ve saniyeler içinde onlarda aynı surat ifadesine sahip olduklarından bi haberdiler. Karşıdan kendilerine doğru gelen genç bir kadını baştan aşağıya süzdüklerinde Sinan'ın neden o anda kadınları ayartmak için takındığı ifadeye büründüğünü de anladılar. İkisi de yanı başında durmuş adama alayla baktılar. Sinan bir anda çapkın formuna bürünmüş ve avına odaklanan bir aslan misali gözlerini kısmış, kendilerine doğru gelen sarışın genç kadına bakıyordu. İlker de Barlas da genç kadının hiç şansı olmadığının farkındaydılar. Çünkü arkadaşları bir kadını elde etmeyi kafasına koyduğu anda onunla beraber olana kadar asla durmuyordu.

ARAF ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin