Geçip giden günler bazı şeyleri iyileştirirken , bazı olayların da eskisinden de kötüye gitmesine sebep oluyordu. Genç kadın için yepyeni bir aşk ve bambaşka bir dünya açmıştı kapılarını ona. O artık mutluluğu dibine kadar yaşarken , her anını ve mutluluğunu gören bir çift göz bu olanları durduramamanın sıkıntısını yaşıyordu yüreğinde. Onlar için mutluluk yıldızlar kadar uzaktı artık. Ikisi de bambaşka bedenlerde hayat bulan ama birbirine muhtaç iki amansız yürekti.
Sinan ; her geçen gün elinden kayıp giden sevdasına için için yanarken , evin içinde karnı hafifçe çıkmış kadını da incitmemek ve ona zarar vermemek adına mutluluk pozlarına bürünse de , aklı da yüreği de Zeynep için atıyordu. Onsuz geçen günlerinde , nefes almasını beceremeyen yeni doğmuş bir yavru gibi hissediyordu kendini.
Zeynep ise kendini yeni aşkın kollarına bırakmış , eskiye dair ne varsa silmek için bütün gücüyle direniyordu. Biliyordu ki yaşadığı sürece herşeyin ilkini yaşadığı o adamı asla unutamayacaktı ama bir anda hayatına sorgusuz sualsiz giren bu adam ile de mutlu olacaktı. Camdan kendini bekleyen adama bakan genç kadın , içinde oluşan heyecanın etkilerini başını sallayarak yok etti. Bu adam her geçen gün kanına işliyor , ona yapmayacağı şeyler yaptırıyordu.
Üzerine montunu giyip eline birkaç gün için hazırladığı küçük valizini alarak , hoplaya zıplaya aşağıya indiğinde birkaç ayda ne kadar farklı bir kadına dönüştüğünü anladı. O gün otel odasında dudaklarına kapanan adamın hayatını bu şekilde ele geçirdiğine hala inanamıyordu. Başta gri gözlerinden ürktüğü adamın , onu deli bir aşık gibi sarıp sarmalaması yıllardır yalnızlığa alışan kadına kendini farklı hissettiriyordu. Apartmanın kapısını açıp kendini arabanın önünde bekleyen adama gülümseyerek baktı. Artık biliyordu.
Bu adama aşıktı.
Yağan karın yerde oluşturduğu birikintiye basarken temkinli adımlar atsa da , dikkatini bozan adama bakmadan duramıyordu. Arabaya az bi mesafe kala aniden ayağının kaymasıyla kendini sevgilisinin kollarında bulduğu anda , hep güldüğü bir film sahnesi yaşıyordu adeta.
" Dikkat et sevgilim. "
Panikle kadını kendi bedenine bastıran Ağah , öyle bir bakıyordu ki içinin eridiğini hissetti genç kadın.
"Buz varmış ya. "
Küçük bir çocuk gibi mızmızlanan kadının yüzünü ellerinin arasına alan adam hayranlıkla baktı gözlerinin içine. Ona her böyle baktığında kalp atışları hızlanan Zeynep , utanarak bakışlarını kaçırdığında , bu defa huysuzlanma sırası adamdaydı.
"Sanırım daha önce bu konuyu aramızda halletmiştik ufaklık. Bir daha o güzel bakışlarını benden kaçırırsan cezan ikiye katlanır. "
Zeynep bu cezaların ne olduğunu bildiği için yüzü kızardı. Ahh bu adam ne fenaydı. Her defasında onu utandıracak birşeyler buluyor , en ummadık zamanlarda , kadını mahçup ediyordu.
"Bu gece nihayet uzun zaman sonra kollarımda uyuyacaksın ve ben çok heyecanlıyım sevgilim. "
Fısıltıyla söylediği bu sözler genç kadının içini ürpertti. Ağah uzun zamandır yurt dışına iş için gitmişti ve bir süre görüşememişlerdi. O işlerini halledip geldiğinde ise Zeynep bu defa bir görev için başka bir yere gitmişti. Bu yüzden iki aşık onlar için uzun olan bir süre boyunca bir araya gelememişlerdi. Yılbaşından dolayı işlerine ara veren ikili , Barlas'larla bir tatil planlayıp , hep beraber yeni yıla girmeyi planlamışlardı.
"Çıkalım mı artık? Bekletmeyelim bizimkileri. "
Adamın sözlerini usta yolla geçiştirmeye çalışan Zeynep'in bu hareketini farkeden adam , alayla gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF ZAMANI
General Fictionİyiliğin ve Kötülüğün İç İçe Geçtiği Hayatlar. Genç Bir Kızın Kendi Hayatıyla Mücadelesi. Ölmüş Bir Adamın Büyük İntikamı. Mecburi Alınan Kararlar. Ve Aşk İçinde Oynanan Büyük Bir Oyun. ☆ ♧ ☆ 20 Ağustos 2015