10. Bölüm - Geç Kalınmış Sözler

6.2K 337 7
                                    

"Ne yani şimdi bu iş için sadece bir kişi gidebiliyor ve bu da bayan mı olacak? "

İlker burun kemerini sıkarak bir an arkadaşının söylediklerini düşünüyormuş gibi kafasını sağa sola yatırdı.

" Bize direk Panter'i verin deseler daha samimi görünürdüler. Bu işin politikası da bumu yani... pehh . "

Kendinden emin bir şekilde koyu kahve deri koltukta oturan Zeynep arkadaşının bu sözleri üzerine küçük bir kahkaha koyuverdi dudaklarından.

" Kızım ne konuştuğumu anlamadın herhalde? " Gözlerini kısarak çıkışması ne kadar sinirlendiğini gösteriyordu.

" Yooo. Gayet net bir şekilde anladım İlkercim . İlk kez bir göreve gitmiyorum. Neden bu kadar gerginsin anlamadım ki. " Hala ayak ayak üstüne atmış ve sırtı koltuğa yaslanmış şekilde arkadaşının yüzüne bakmaya devam ediyordu.

" Zeynep bak biliyorum senin için zor bir görev değil... ama tamda bir operasyondan sonra hem de başarısız olduğumuz bir operasyondan sonra sadece seni istemeleri sana da tuhaf gelmiyor mu ? "

"Bence aşırı tepki gösteriyorsun İlker. İlk kez bir operasyona tek başıma gitmiyorum. " Barlas'ın yüzüne baktı destek istercesine.

" Hiç bana öyle bakma Kıymetlim. Ben burda İlker'e katılıyorum. Bu hiç normal bir durum değil. " Sesli bir şekilde homurdanıp bu kez Sinan'a baktı. Sinan'ın da olumsuzca kafasını sallaması arkadaşlarından destek alamayacağını kanıtlıyordu ona.

" Gerçekten de abartıyorsunuz. Hayır yani sizi görende ölüme gidiyorum zannedecek. "

" Eğer bu görevi kabul edersen tamda o dediğini yapmış olacaksın. "

Usulca yerinden kalkıp arkadaşlarının tam önünde durdu. Onları gözlerine bakmaları için teşfik ettikten sonra konuşmaya başladı.

" Ben bu görevi istiyorum çocuklar. Benim için endişelendiğinizin farkındayım ama eğer gitmezsem bi korkak olmam mı ? "

" Eğer bu görevi kabul edersen iki yıl boyunca orada yaşamak zorundasın kıymetlim. Yani iki yıl bizi ve aileni göremiyceksin. "

Şaşkınlıkla arkadaşının yüzüne bakan kadın belli ki bu ayrıntıdan bihaberdi. Refleks olarak başını çevirip Sinan'ın yüzüne baktığında genç adamın oldukça gergin olduğunun da o an farkına vardı. Adeta gözleriyle yalvarıyordu kadınına.

" Ben... Ben bunu bilmiyordum. Ne zamana kadar cevap istiyorlar bizden? "

Genç kadının zamana ihtiyacının olması onlar için bir umut ışığı olmuştu.

" Daha zamanımız var kıymetlim lütfen iyi düşün seni yeniden kaybetmek istemiyoruz. "

" Tamam Zeuscum dediğinizi yapacağım. Ayrıca insanın kendisi için endişelenen dostlarının olmasıda çok güzel bir duygu. "

Arkadaşlarının ne kadar gergin olduğunun o da farkındaydı ama bu durumu şimdilik yoksaydı genç kadın. Yavaşça yerinden kalkıp gitmek için hazırlandı.

" Ben artık gitsem iyi olacak bir haftadır canım çıktı gelen gidenden. " Düğün için yapılan hazırlıklar onun için yorucu olmuştu ama karşılığında da yıllardır yaşamadığı duyguları tattırmıştı genç kadına. Hayatının en güzel ve eğlenceli yıllarını kendinden büyük işlere adamış gençliğini tam anlamıyla yaşayamamıştı.

" Ben seni bırakayım ufaklık. Bu saatte tek başına gitme. " Sinan'ın söylediği bu sözler iki arkadaşın da şaşkınca birbirlerine bakmasına neden oldu. Zeynep ise bu konuşmadan sonra genç adamla yalnız kalmak için çıkan fırsatı başını sallayarak onayladı. Onlar ofisten iyi akşam dileklerinde bulunup ayrılırken arkalarından gözünü kırpmadan bakan bir ikili bıraktıklarından da habersizdiler.

ARAF ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin