İki genç kadın bir anda duydukları ses ile arkalarını döndüğünde , kendilerine şaşkınlıkla bakan adamı gördüler. Meltem iki sevgili arasında yaşanan son olaylardan habersiz gözleri sevgiyle parlayarak Agah'a bakarken , Zeynep daha kendisinin bile sindiremediği bu yeni durumunu nişanlısının nasıl karşılayacağının telaşını yaşıyordu. Son zamanlarda aralarında örülen görünmez duvarların farkında olduğu için , bu bebek haberini kendine o anda bile öfkeyle bakan adamın pek iyi karşılamayacağını hissediyordu."Hamile misin sen? "
Yavaş ve tehlikeli adımlarla gelen adamın bu tavrı karşısında geriye doğru kaçma istediğini bastıran kadın , tedirgince dudağını ısırdı. Ortamdaki bu enerjiyi farkeden Meltem ise onların konuşması için sessizce yanlarından çıkıp gitti.
"Zeynep!... Sana bir soru sordum? "
Gözlerinden hiçbir duygu belli etmeyen , sakin ses tonuyla bir şeytanı bile kandırabilecek kadar tepkisizdi Agah.
"Be...Ben yeni öğrendim... Sana söylemeye fırsatım olmadı. "
Hala dimdik yerimde dursa da , gözlerindeki korku ve yüreğindeki karışıklık ne kadar karmaşık bir ruh halinde olduğunu vurguluyordu. Sabah yaşadığı o dehşet anlarından sonra bir de sevdiği adamın bu hiçbir tepki göstermediği belirsiz hali , onu dayanma gücünün sonuna getirmişti.
Öğrendiği gerçekle sessizce homurdanıp ağzının içinden bir küfür savuran adamın bu hali , kuşkularını doğrular nitelikteydi. Son zamanlarda bambaşka bir adama dönen Agah , bu bebeği istemiyordu. Yine de yüreğinin duyduğu bu gerçeği canı yansa da , kulakları da duymak istiyordu.
"Onu istemiyor musun? "
Bu sözler üzerine hızla Zeynep'e yaklaşıp onu kendi ve duvar arasına hapseden adam , başını kaldırıp gözlerini yumarak bir süre sakinleşmeye çalıştı. Aralarında uzayıp giden sessizlik ve aynı anda göğüsleri inip kalkan iki genç , bakışlarını birbirlerinden kaçırıyorlardı. Daha fazla bu gergin ortama dayanamayan Zeynep , yeniden tam önünde duran adama bakışlarını çevirip , onun cevap vermesini bekledi. Bir süre sonra kendisini toparlayan adam , bakışlarını çevirdiği kadına bakıp konuşmaya başladı.
"Zeynep ben şaşkınım... Bu bebek haberi sarstı beni... Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Açıkçası çok ani oldu. "
"Ani mi oldu? "
Karşısında suratını buruşturarak kelimeleri zar zor bir araya getiren adamın bu hali , genç kadını çileden çıkarmıştı. İlk bebek haberini öğrendiğinde , sevdiği adamın şaşıracağını biliyordu ama hoşnut olmayacağını hiç düşünmemişti doğrusu. İçinde oluşan cam kırıklarının acısı kalbini parçalıyordu. Yıllardır hep aşkı bekleyen kadın , onu bulduğunu zannederken , şuanda onu hapsetmiş adamın aşkından şüphe duymaya başlamıştı.
"Biz aylardır birlikteyiz Agah... Biz aylardır sürekli bir aradayız. Benim kadar sen de korunmadığımızın farkındasındır herhalde... Bana bunu düşünmediğini söyleme... İnanmam çünkü. "
"Senin korunduğunu sanıyordum. "
"Benim korunduğumu mu sanıyordun? " Dudağını alayla büküp konuşmasına devam etti. "Beni kollarının arasına aldığında , bunu sormak aklına gelmedi mi? "
Genç adamı itip onun etkisinden çıktıktan sonra hırsla lavabonun camının kenarına gitti. Öyle sinirlenmişti ki , daha fazla konuşup aralarında aşışmaz uçurumlar yaratmak istemiyordu. Bedeni zangır zangır titrerken , hırsla dudağını ısırdı. Arkasından gelip kadını belinden sarmalayan adama tepki vermek istese de , son anda kendine engel oldu. Agah çenesini kadının omzuna koyup , bir süre sessizce öyle kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF ZAMANI
General Fictionİyiliğin ve Kötülüğün İç İçe Geçtiği Hayatlar. Genç Bir Kızın Kendi Hayatıyla Mücadelesi. Ölmüş Bir Adamın Büyük İntikamı. Mecburi Alınan Kararlar. Ve Aşk İçinde Oynanan Büyük Bir Oyun. ☆ ♧ ☆ 20 Ağustos 2015