29.bölüm

94 4 0
                                    

Savaş Kılıç'tan

17 yıl sonra kız kardeşimin yaşadığını öğrendim. Annemlerin onu evimize getirdiği günler ve evimizde yaşadıklarımız aklımda hala. Bize yavaş yavaş alışmaya ve güvenmeye başlamıştı. O çok masum ve çok güzeldi. Onunla zamana geçirdik ve zamanla onu tanıdıkça abilik içgüdülerim güçlendi. Onu korumak ve ona kimsenin zarar vermemesini istiyordum. 17 yıl sonra evimize neşe geldi ve Erva sayesinde artık evimiz de kahkahalarımız hiç eksik olmuyordu. Ediz sürekli Erva'nın peşinden ve sürekli peşinden ayrılmıyordu. Ablasının yaşadığını öğrendiği ve evimize geldiği günden beri Ediz'in kahkahaları hiç susmuyordu. Erva ile Ediz çok iyi anlaştılar ve aralarında güçlü bir bağ oluştu. Ediz'i kıskanıyordum ve Erva ile çok yakınlar oldukları için kıskanıyordum. Benimle de yakın olmasını ve benimle de konuşmasını istiyordum. Kız kardeşimi tanımak ve ona abilik yapmak istiyorum. Her gün bunun hayalini kurdum ve bu hayalin gerçek olacağını biliyordum. Sonunda oldu. Erva bana abi dedi ve o her abi dediğinde benim içime çok güzel bir huzur kaplıyordu. Kız abisi olmak çok başka ve çok güzeldi. Artık kardeşimi kimsenin üzmesini ve canını yakmasına asla ama asla izin vermeyeceğim. O hep mutlu olsun ve hep bizimle olsun.

Erva'nın çığlıklarını duyar duymaz odaya koşmuştum ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Şuan ise kaşlarım çatık bir şekilde abisinin söylediklerini dinliyordum ve yumruklarımı sıkıyordum. O kim oluyorda benim kardeşime bağırıyor ve üzüyordu. Ağlayan kardeşime sarılıp ve onu sakinleştirmeye çalışmayı istedim. Onu kollarımın arasına almak ve abin her zaman yanında demek istedim.

Erva bizi fark etmedi ve abileriyle konuşmaya devam etti. Daha sonra film izlemeye başladılar ve odanın içinde kahkahaları hiç susmuyordu kardeşimin. Annem hepimizi odadan çıkartı ve kendi odama çıktım. Öylece odadam sessizce duruyorum ve bir kaç saat sonra ise kendimi onun odasında buldum. Tam içeriye girecektim ki abisiyle konuşmalarını duydum ve merakıma yenik düşerek dinledim.

" Ateş abi. "

" Bana abi deme Erva. "

" Herne olursa olsun sen benim abimsin ve bende senin kardeşinim abi. O yüzden sana abi diyeceğim. "

" Bakıyorum seni baya şımartmışlar küçük hanım. Özgüvenin hep yüksekti ama bu sefer daha bir şımarıkca bir özgüven görüyorum ben şuan. "

" Beni kimse şımartmadı ve hala özgüvenim yüksek ama şımarıkça değil. "

" Değiştin Erva. Çok değiştin ve seni artık tanıyamıyorum. Bakma sen Poyraz abimlerin sana mutlu öğrendiğine ve yüzüne gülerek baktıklarını. Sen gittiğin günden beri hepimiz dağıldık ve hepimiz birbirimizi yemekler ile kahvaltılar dışında görmüyorduk. Senin olduğun bu evde kahkahalarımız hiç eksik olmuyordu ama sen gittiğin beri hepimiz sessizliğe büründük ve hiç birimiz gerçekten artık kahkaha atmayı geçtim gülmüyorduk bile Erva. Hayalet gibi evin içinde dolaşıyoruz sen gittiğin günden beri ve sürekli bizi bıraktığını söylüyordun kabuslarımızda. Her gece bizi bıraktığını ve o ailenin yanında çok mutlu olduğunu söylüyordun. Bu bizim çok ağır oluyor ve bu acıyla yaşamak daha zordu. Eren her gün kendine zarar vermeye çalışıyor ve sinir krizleri geçiyor. Sen bunları bizden önce hissederdin ve hemen ikizinin yanına gelirdin ama gelmeyi bırak hissetmedin bile. Uraz artık uyuyamıyor ve psikolojik olarak çok kötü. Sakinleştirecelere bağımlı oldu kardeşim ve her gün o iğneler ile uyuyor. Baran abim artık eve bile gelmiyor ve eve geldiği gün seni hatırlayıp krize giriyor. Toprak abim içiyor ve sokakta serseri gibi dolaşıyor. Aramızda en kötü olan ama herşeye rağmen bizi ayakta tutan Poyraz abim ise duygularını herzaman olduğu gibi içine atıyor ve içinde yaşıyor tüm duygularını ama geceleri gizlice ağladığını biliyorum ben. Tüm bu yaşadıklarımız senin umrumda bile değil ve sen artık bizi sildin. "

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin