27.bölüm

80 5 0
                                    

Kuzenler ile Savaşların beni kendilerine affetirmek için palyonco kılığına girdikleriyle sürekli etrafımda dolaşma sonucuyla affettim. Evet palyonco kılığına girmişler ve o hallerini kahkahalarla güldüğümü hatırlıyorum. Hepsi kapımda yattılar ve saçma sapan şiirlerini okuyarak affetirmeye çalıştırdılar kendilerini. Daha fazla süründürmek istemediğim için affettim zaten.


Mine hanım ile Yusuf beyle geziyorduk. Onlar benimle sohbet etmeye çalışsalar bile duymazdan geliyorum ve telefonumla ilgileniyorum. Yemeklerimizi yerken Mine hanım sohbet açmış ve benimle konuşmaya çalışsalar bile boş gözlerimle ona bakmak dışında bir şey yapmadım. Yemeklerimizi sessizce yedik ve kahvelerimizi içiyorduk.

" Anneciğim herkesle aran düzeldi ve herkesle çok iyi anlaşmana çok seviniyorum. Peki bizimle ne zaman anlaşmaya başlayacaksın? "

" Hiç bir zaman. "

Sert cevabım ile Mine hanım gözlerinin dolmaya başlamasını umursamadı.

" Kendimizi sana affetirmeye çalışıyoruz ama ne yaptıysan olmuyor ve bizden her geçen gün uzaklaştığını hissediyorum. "

" Hissetmeniz güzel ve aynısını yapıyorum zaten. "

" Neden peki ve bizden uzaklaşmanın sebebi ney. "

Alayla güldüm ve alaycı bakışlarımla ona baktım.

" Beni nasıl getirdiğini hatırlıyorsunuz demi Mine hanım ve zorla getirdiğinizi hatırlıyorsunuz demi. Ailemden kopararak ve size yalvarmama rağmen beni umursamazdınız bile. Üstüne mahkeme açtınız ve hakim bey ailemden topararak beni size verdiğini hatırlıyorsunuz. Ben o günlerin tek ayrıntısını bile asla unutmadım ve asla unutturmam Mine hanım. Sebebi gayet açıktır diye düşünüyorum! "

Buz gibi sesim ile donuk bakışlarımla söylediklerim onun sessizce ağlamasına sebep oldu.

" Boşu boşuna ağlamayınız ve bu ağlama numaralarını gidip oğullarıza yapın. Size afiyet olsun ve ben biraz yalnız kalacağım. "

Cevap beklemeden kalktım ve kendimi Mardin sokaklarına attım birden. Öylece saatlerce sokaklarda dolaştım ve kulaklımdan gelen müziği mırıldanarak. Akşam olunca eve geldim ve hep beraber dışarıda yemek için dışarıya çıktık. Savaş Meriç Yamaç Altan Altay Gökay Oğuz Deniz Çınar ve kuzenlerimle voleybol oynuyorduk. Gelen topa sertçe vurmam ile acıyla çığlık atmam bir oldu.

" Abiciğim iyimisin! "

Meriç hızla yanıma geldi ve elime baktı.

" Yavaş vursanıza! Kızın elini kopardınız. "

Savaş öfkeyle diğerlerine kızdı ve yanıma gelerek beni kucağına alarak diğerlerinin yanına gitti.

" Büyük ihtimalle incilmiştir ama emin olmak için hastaneye gitmemiz gerekiyor. "

Meriç'in açıklamasıyla diğerlerinin yanına gelmemiz ile Mine hanım endişeyle bana baktı.

" Kızım ne oldu! "

" Şu itler topa sert vurdu ve bileğini incitti sanırım. "

Meriç sinirle dedi ve Yusuf bey endişeyle ayağı kalktı.

" Hastaneye gidelim ve oğlum eminmisin sadece incildiğine. "

" Emin ama başka bir yerine bir şey olmuş olabilir ve hastaneye gitmemiz gerekiyor. "

Daha sonra hastaneye gittik ve beni direkt filme aldılar.

" Anneciğim daha iyisimin! "

" İyim Mine hanım. "

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin