♫: Unfair - The Neighborhood
Alice'in anlatımıyla
Adel: Hadi Alice, çok az kaldı, yetişmemiz lazım!
Alice: Geliyorum!
Hızlı hızlı son eşyalarımı çantama tıkarken elime 5. Sınıf Temel Büyüler Kitabı'nı alıp hızla aşağı indim. Yeni okul yılımız için Hogwarts Ekspresi'ne gidecektik. Trende biraz göz atarım diyerek elime kitabımı almıştım.
Adel: Sonunda! Hadi gidelim. Görüşürüz baba!
Alice: Hoşçakal Sirius!
Harry: Kendine dikkat et Sirius!
(...)
King's Cross'a geldiğimizde gözlerim Hermione ya da Ron'dan birisini görmek için etrafta geziniyordu. Sonunda bir kızıl saçlılar topluluğu görünce abim ve Adel'e haber verip koşarak onların yanına gittim. Ron'a sarıldım.
Alice: Naber, Havuç?
Ron: Ooo, Alice başkan, hoşgeldiniz. E iyi diyelim iyi olsun madem.
Ron'a gülümseyip Fred, George, Ginny'le özlem giderirken Hermione geldi ve ona
da sarıldım.Hermione: Her yaz biraz daha uzuyorsun.
Alice: Şey... Klara ve Draco'yu hiç göremedimde, sen gördün mü hiç?
Hermione: Hmm, hayır. Aslında bende onlara bakıyordum. Sanırım abinde öyle...
Bu dediğiyle abime bakınca hafif morali bozuk şekilde Klara'yı aradığını gördüm. Bu komik hali hoşuma gitmişti. Yanına gittim.
Alice: Kimi arıyorsun?
Harry: Sence...
Güldüm.
Alice: Biliyorum tabii, sadece dalga geçiyorum. Bende Draco'ya baktım, pek gözükmüyor etrafta.
Biz ikisini bulmaya çalışırken trenin kalkma vakti gelince zorda olsa abimi ikna ettim.
Alice: Burada beklemenin hiçbir mantığı yok. Trendeler işte demek ki. Belki onlarda bizi arıyordur. Hadi.
Ancak trendeyken hiçbir şekilde onların izine rastlamadık. Hogwarts'ta görüşürüz artık.
Yol boyu biraz kitabımla ilgilendim, biraz bizimkilerle sohbet ettim birazda uyudum derken sonunda cübbelerimizi giyme vakti gelmişti.
Boyum biraz daha uzadığı için yeni cübbe almıştım. Onu giydim.
Trenden inip Testrallerin yanına gidip boş bir araba bulup bindik.
Ron: Ayaklarım ağrıdı.
Adel: Çok yürümedik ki.
Ron: Bu yürüme beni acıktırdı.
Alice: Ne yalan söyleyeyim, bende açım. Şölen için sabırsızlanıyorum.
Ne var ki Hogwarts'a gelip Büyük Salon'da yemek yerken gerçektende fazla yemiştim. Patlayacakmış gibi hissederken konuştum.
Alice: Ay Hermione, gitsek mi biz?
Hermione: Çok iyi olur, gerçekten...
Alice: Hadi o zaman biz odaya kaçıyoruz.
Ayağa kalktım.
Harry: Ee, sen Draco'yu bulup onunla konuşmayacak mıydın?
Alice: Eminim o da şu an benimle aynı durumdadır. Yarın sabah ilk işim onu bulmak olacak. Şimdi gidiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐨𝐫 𝐚 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐆𝐢𝐫𝐥 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲
Fiksi Penggemar❝O halde sen de benim yıldızım olur musun Alice?❞ Draco nefret ettiği Harry Potter'ın kardeşine tutulunca, gözleri açılmıştı sanki. Kendini anlamadığı bir yerde bulmuştu. Yeşil gözlü kızın kalbinde. Şimdi ise belki de babasını ve ailesini bile karşı...