KAYSUN : KISKANÇLIK

BÖLÜM 64

" Sen gittin , kalp atışım gitti . "

Suna ' nın gözlerinden yorgunluk akarken mutfakta annesiyle kafasını dağıtmak için yemek hazırlarken kapı çalmıştı .

Esme , tam kapıyı açmaya gidecekken Suna , çorbayı karıştırmayı bırakıp , " Anne , ben bakarım . " demişti ve oradan ayrılmıştı .

Kapıyı açtığında ise Kaya ile göz göze gelmişti . İkiside yorgun gözlerle öylece birbirlerine bakıyorlardı .

Bir süre sonra Suna , " Senin ne işin var burada ? " diye sordu . Olabildiğince soğuk bir ses tonu kullanmaya çalışmıştı .

Kaya , " Suna , biraz konuşabilir miyiz ? "

Suna , " Neden , yoksa Pırıl ' ın seninle konuşmuyor mu ? "

Kaya , " Suna , bak kızgınsın anlıyorum ama anlamadan dinlemeden ... " derken sözü kesildi .

Suna , " Yaa daha neyi anlayacağım be- ... " diye yüksek bir sesle çıkışırken aklına Kazım ve Hattuç ' un , Kaya ' yı iş gezisinde sandıkları geldi . Eğer onlar sesleri duyarlarsa ne diyecekti onlara ?

Suna , derin bir nefes verdikten sonra , "Eğer kız arkadaşın ne zaman senin yakandan kopacağımı merak ediyorsa korkmasın . En yakın zamanda kurtulacaksın benden . "

Kaya , " O benim kız arkadaşım falan d- ... "

Suna , " Eğer başka merak edilen birşey yoksa gidebilirsin . " dedikten sonra tam kapıyı kapatacakken Kaya kapıyı tuttu .

" Suna , bak hiç birşey göründüğü gibi değil . Ben o kıza elimi bile sürmedim . "

Suna , " Yaa Kaya bıraksana kapıyı ! "

Kaya , " Kız geldi benim dudağıma yapıştı . "

Suna , alaycı bir tavırla , " Aaa öyle mi oldu ? Ee tamam o zaman , affettim seni . " dedi ve kapıyı sertçe Kaya ' nın yüzüne kapattı . Ne kadar Kaya kapıyı tutsa bile Suna ' nın sözlerini dinlerken bie anlık boşluğuna geldi ve ona engel olamadı .

Kapının kapanma sesiyle gözlerini sıkıca yumdu ve sertçe yutkundu . Böyle olacağını zaten biliyordu . Suna ' nın onu dinlemeyeceğini biliyordu . Ama yine de gelmişti onun kapısına , yine de gerçeği anlatmaya çalışmıştı ona . Bile bile lades , demişti . Eliyle kapıyı dokunup alnını kapıya yasladı .

Suna ' da alnını kapıya yaslamış ve gözlerini kapatmış öylece duruyordu . Sağ eli kapının üzerindeydi . Sanki mümkünmüş gibi , sanki onun varlığını hissedebilecekmiş gibi yapıyordu bunu . Nasıl Kaya , Suna ' nın kapının ardında onun varlığını hissetmeye çalıştığını biliyorsa Suna ' da , Kaya ' nın kapının ardında onun varlığını hissetmeye çalıştığını biliyordu .

O gün orada kaç dakika öylece kapıya yaslanıp birbirlerinin varlığını hissetmeye çalıştıklarını kendileri bile bilmiyorlardı .

***

Yalıda akşam yemeği yeniyordu . Herkes yemeğine odaklanmışken Halis ' in gözüne iki sandalyenin boş oluşu çarptı . Kaya ve Suna yerlerinde yoktu .

Halis , " Latif ! " diye seslendiğinde birkaç saniye içinde Latif onun yanına geldi .

" Buyurun Ağam . "

Halis , " Kaya ' yla Suna nerede ? "

Latif , " Ağam , Suna Hanım yalıyı terk etti , Kaya Bey de birkaç saat önce çıktı . Ama nereye gittiğine dair bir bilgim yok . "

Halis , " Ne demek yalıyı terk etti ! Benim neden haberim yok ? " dedi ama bunu derken bu yalıda önemsediği tek kişinin çok kıymetli torunu Ferit olduğunu unutmuştu . Onca şey yaşanmıştı ama bunları daha yeni öğreniyordu . Eğer bu olay Ferit ve Seyran ile ilgili olsaydı çoktan haberi olurdu .

Latif , " Ağam , benimde daha yeni haberim oldu . "

Halis , masada onları izleyen ev halkına döndü . " Yaa siz ? Hiç birinizin birşeyden haberi yok mu ? "

Ferit , lafa atlayarak , " Karısına son derece aşık olan Süslü Bey , Suna ' yı Pırıl ile aldatmış , Dede . " diyerek Seyran ' ın , ona anlattıklarını dedesine anlattı .

Halis , " Ne ?! Nasıl olur böyle birşey ? Rezillik ! " dedi ve gözleri Pırıl ' ı aradı . O an fark etti ki aralarında olmayan sadece Suna ve Kaya değildi . Aynı zamanda Şehmuz ve Pırıl ' da yoktu .

Gözleri Nükhet ' i bulduğunda , " Kocanla kızı nerede ? "

Nükhet , " Onlar ... Onlar yalıdan gittiler . " dedi . Sesinde bir burukluk vardı .

Halis , " Gitsinler tabii , herşeyi mahvedip gitsinler ! "

Ardından , " Zehir ettiler yemekleri , zehir ! " dedi ve sinirle orayı terk etti .