BÖLÜM 81

50 4 1
                                    

Ertesi gün... Taksici Suna'nın bavulunu bagaja koyarken Suna, annesi, babası ve halasına baktı. Kazım,"Kızım, nereden çıktı şimdi bu Antep'e gitme işi, hiç bir şey anlamadık yahu." Hattuç,"Hakikaten de hiç birşey anlamadım. Antep'e gidipte ne edeceksin?" Suna, bıkkınlıkla bir nefes verdi."Hala dünden beri bin kere söyledim yaa, Kaya'yla bal ayına gidemedik o yüzden gidiyoruz. Tatil maksatlı işte." Kazım,"Yav, madem beraber gideceksiniz neden ayrı ayrı gidiyorsunuz o zaman?" Suna,"Kaya, bir daha gel git yapmasın diye ben istedim, baba. Otogarda buluşacağız zaten." dedikten sonra arkasına dönüp taksiyi çalıştırmış bekleyen taksiciyi gördü. Tekrardan onlara dönüp,"Ben artık gitsem iyi olacak." deikten sonra onlarla vedalaşıp taksiye bindi. *** Asuman, oflayarak Kaya'ya döndü."Kaya biraz yavaşlamayı deneyebilir misin? Kaza yapacağız." Kaya, arabayı aynı hızla kullanmaya devam ederken,"Asuman, bak zaten yeerince stresleyim, lütfen sende takılmış plak gibi aynı şeyleri tekrar edİ durma. Geç kalacağız diye ödüm kopuyor zaten. Hem sen eminsin değil mi, saat on bir arabasıyla gidecek." Asuman ofladı."Kaya, dün akşam senin yanında konuştum yaa Suna'yla! Saat on bir arabası, dedi." Kaya,"Tamam yaa, bir şey demedik!" Asuman,"Hayır Kaya, diyorsun! Sabahtan beri aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorsun." Kaya,"Ne yapayım Asuman, söylesene. Hayır yani sen, beni şuanda kendimde mi sanıyorsun? Dün gelip bana, Suna'nın Antep'e gideceğini söylediğinden beri kendimde değilim, ben." Bir gün önce... Kaya, odaya gideceği sırada Latif ile karşılaştı. Ardından bu fırsattan yararlanıp onun yanına doğru ilerledi. "İyi günler Latif Efendi." Latif,"İyi günler Kaya Bey, bir sorun mu vardı?" Kaya,"Yok, bir sorun yok ama benim size yine sormam gereken bir şey var." Latif,"Buyurun." Kaya,"Mutfakta kamera var mı?" Latif,"Kaya Bey, karınla aranızdadır diye karışmak istemiyorum ama bugün sorduğunuz sorular biraz anormal değil mi?" Kaya,"Biliyorum Latif Efendi, farkındayım ama öğrenmem gereken şeyler var. Eğer orada kamera varsa benim kamera görüntülerini görmem gerekiyor." Latif, ne kadar Kaya'nın neden kamera görüntülerini görmek istediğini merak etse de daha fazla kurcalamadan başını salladıktan sonra,"Anladım Kaya Bey, ben size kamera görüntülerini gösteririm." Latif'in bu söyledikleri Kaya'nın yüzünde bir tebessüm oluşmasını sağladı."Teşekkürler," Ama bu tebessümü çok uzun sürmedi. Asuman, yalıya adımı attığı an Kaya ve Latif'i gördükten sonra,"Kaya," diyerek hızlı adımlarla onun yanına geldi. Kaya endişeyle,"Asuman?" dedi. Asuman'ın yüzünden hiç iyi şeyler olmadığı anlaşılıyordu. Suna'nın yanına gitmişti, değil mi? Yüzündeki bu ifadenin nedeni Suna ile mi ilgiliydi? "Ne oldu?" Asuman,"Kaya, acilen öğrenmen gereken bir şey var!" Kaya,"Tamam, söyle o zaman da öğreneyim." Asuman,"Suna," dedi ama devamını getiremeyerek dudaklarını birbirine bastırdı. Bunu Kaya'ya nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Kaya,"Suna ne, Asuman? Söylesene artık!" Asuman,"Suna, Antep'e gidiyor, İstanbul'u terk edecek!" Şimdiki zaman... Kaya, hatırladıklarıyla derin bir nefes verdi . Suna'yı kaybetme korkusu o an bir kez daha tetiklenirken otagara giriş yaptılar. Arabayı park ettikten sonra hızlıcana emniyet kemerini çıkaran Kaya, Asuman'a baktı."Gelecek misin?" Asuman,"Sen vakit kaybetme, ben birazdan gelirim." *** Suna, valizini bagaja yerleştirmesi için verdiği sırada kalbi hızlı bir şekilde atmaya başladı. Eli kalbine gittiği sırada etrafına bakındı. Hissediyordu, o buradaydı. Kaya, onun için gelmişti. Ama neden onu göremiyordu. Kırgın bir yüz ifadesiyle etrafına bakmayı kesip elini kalbinden çektiği sırada, "Su perisi!" diyen Kaya'nn sesini duydu. Sinirle burnundan güldü, çok güzel artık gaipten seslerde duymaya başlamıştı. Ama o sırada yine aynı kişinin sesini duydu."Suna!" Suna, gerçek olmadığını düşünse bile arkasını döndüğü esnada ondan birkaç adım uzak duran Kaya'yı gördü. Ona şaşkın şaşkın bakarken karşısındaki adamın dudağının kenarları kıvrıldı."Biraz geç kalmış olabilirim ama en azından tatilimizi yapabileceğiz." Suna, kendi kendine,"Ah, Asuman yaa..." diye söylendi. Keşke ona planını anlatmasaydı. Kaya, yüzündeki ifadeyi değiştirmeden aralarındaki tüm mesafeyi kapattı.Suna'yı belinden tutup kendine çektikten sonra rüzgardan ötürü yüzüne gelen saçını alıp arkaya itti. Kaşlarını yalandan çatarak,"Lütfen ama, şu tribinden vazgeçemez misin? Sonuçta başbaşa tatil yapmaya gideceğiz, değil mi karıcığım." Suna, yüzünü ekşitirken,"Başbaşa tatile falan gittiğimiz yok, kafandan şeyler uydurma!" Kaya,"Ben öyle duymadım ama," Suna, onu iterek kendinden uzaklaştırdıktan sonra,"Ne duyduğun umurumda bile değil, ben seninle hiç bir yere gelmiyorum!" Kaya, bıkkınlıkla bir nefes verdi."Suna, biz daha dün ne konuştuk seninle? Ben, sana bir ispatla gelirsem bana inanacaktın. Peki yaa, şimdi? Bana bir süre zarfı vermemişken, neden benden kaçıyorsun? Yarına kadar sana bir ispat ile gelmezsem gideceğini falan söylememiştin!" Suna'nın yüz ifadesi yumuşarken başını iki yana salladı."Senden kaçmıyorum, Kaya." Kaya,"Kimden kaçıyorsun o zaman, Suna? Benden kaçmıyorsun seni apar topar Antep'e götüren şey ne?" Suna, tam ağzını açıp konuşacağı esnada bir anons duyuldu. "ANTEP İÇİN SON ÇAĞRI!" Suna, anons geçen görevliye kısa bir bakış attı. Aslında bu anonsu doğrudan onun için geçmişti, ona bakan gözleri de bunu kanıtlıyordu. Suna, Kaya'ya çaresiz gözlerle bakarken aralarındaki tüm mesafeyi kapattı. O çaresiz gözlerle ona bakarken Kaya ise onun gözlerine bakıp bir cevap arıyordu. Tam o sırada Suna, kendisi de dahil hiç kimsenin beklemediği bir şey yaptı, Kaya'yı öptü. Kısa bir süre sonra ondan ayrıldığında Kaya'nın gözlerindeki umut ışığını gördü. Ama o da biliyordu, bu umut ışığı çok uzun sürmeyecekti. Kaya, onun saçından bir tutam alıp kulağının arkasına attarken,"Suna..." dediği sırada Suna, ona dolu gözlerle bakıp,"Bu da benim sana veda öpücüğümdü, Kaya Sönmez." dedikten sonra onun yanından geçip gitti.

KAYSUN : KISKANÇLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin