" Uzun bir yoldan sonra denizi görmekten farksızsın . "
Kaya , sabah uyandığında başını Suna ' nın başının üstünden kaldırdı . Daha sonra ayılmak için elleriyle yüzünü ovuşturdu . Ardından Suna ' ya baktı . Hala başı Kaya ' nın omzundaydı ve uyuyordu . Kaya , Suna ' ya bakıp hafif gülümsedi . Daha sonra gözleri Şehmuz ' a çarptı . O da büyük ihtimalle Kaya uyuduktan bir süre sonra uyumuştu .
Tam o sırada Suna gözlerini yavaş yavaş açmaya başladı . Ardından kafasını kaldırıp uyanmaya çalıştı . Kaya ' nın gözleri onu buldu . Bir süre sonra da Suna ona baktı .
Kaya , hafifçe gülümseyip , " Günaydın . " dedi .
Suna ' da başını sallayıp ve hafifçe gülümseyip , " Sana da günaydın . " dedi .
Daha sonra , " Ben bir yüzümü yıkayıp geleceğim . " dedi .
Kaya , " Dur beraber gidelim . Ben de ayılamadım . Benim de yıkamam lazım . " dedi .
***
Hastanenin lavabosunda ellerini yüzlerini yıkadıktan sonra koridorda buluştular .
Kaya , " Biraz hava almak ister misin ? " dedi .
Suna , " Olur ama ondan önce doktora annenin durumunu sormak istemez misin ? " dedi .
Kaya , " Suna , ben ... Ben galiba korkuyorum . " dedi .
Suna , " Neyden korkuyorsun ? " dedi .
Kaya , sesi titreyerek , " Anneme ... ( İç çeker ) Anneme birşey olmasından . " dedi .
Daha sonra , " Bu yüzden sanki annem içeride yatmıyormuş gibi davranıyorum . Anneme birşey olma düşüncesi beni delirtiyor . " diye ekledi .
Suna , içtenlikle gülümseyip ona sarıldı . Kaya ' da ona karşılık verdi . İkiside hiç birşey söylemiyordu .
Suna , " Merak etme herşey iyi olacak . " dedi .
Bir süre sonra birbirlerinden ayrıldılar ama elleri hala birbirlerinin dirseklerinde duruyordu .
Kaya , " Suna , anneme bir anda ne olmuş olabilir ki ? " dedi .
Suna , " Bilmiyorum Kaya . " dedi .
Daha sonra cesaret edip , " Kaya , annenin ilaçlarla ayakta kaldığından bahsetmiştin . " diye ekledi .
" ... Ve anca o ilaçlarla ayakta durabilen bir anneyle geçti . "
Kaya ' nın gözleri dolmaya ve sesinin titremesi artmaya başlamışken , " Annem hasta Suna , çok hasta . " dedi .
Suna , " Kaya , onu biliyorum . Ben sadece annenin hastalığını merak ediyorum . " dedi .
Kaya , " B-benim ... Benim iki tane annem var Suna . " dedi .
Suna , " Nasıl yani ? " dedi .
Kaya , " Bazen beni sever , başımı severdi . Onun canı olurdum . ( Duraksar ) Ama bazen ... ( Yutkunur ) Bazen de doğduğum güne lanet eder , Allah ' ın belası olurdum . " dedi .
" Duydun mu ne diyor ? "
" Ya tamam boş verelim işte . "
" Oğlumuzu bizden saklıyor . Aptal mısın sen ? İlgilenecekmiş ( ! ) "
" İzin verirsen oğlumla konuşacağım . "
" Ya da o kapıdan çekilmezsen gör bak neler oluyor . Çekil ! "
Daha sonra dayanamayıp ağlamaya başladı ve kafasını Suna ' nın boynuna gömüp ağlamaya başladı . İkiside birbirlerine sarıldı .
Suna , sessiz bir şekilde , " Özür dilerim Kaya , çok özür dilerim . " dedi .
Bir süre öyle durduktan sonra sarılmayı bırakmadan birbirlerine baktılar .
Suna , Kaya ' nın yüzünü avuçlarının arasına aldı . Daha sonra yavaşça göz yaşlarını silip alınlarını birleştirdi . Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı .
Suna , " Şimdi ( Kaya ' nın göz yaşlarını silmeye devam ederek ) senin bu gözyaşlarını silip doktorun yanına gideceğiz . O da bize herşeyin yolunda olduğunu söyleyecek . Tamam mı ? " dedi .
Kaya , sadece başını salladı . Tam o anda aralarında bilinmeyen bir elektrik oldu . Birbirlerine daha çok yaklaştılar . Bu sefer ikiside buna engel olamıyordu .
Tam o sırada Şehmuz geldi .
Şehmuz , şakayla karışık olarak , " O gençler ne güzel yaa içeride sanki düşmanınız yatıyor gibi aşk yaşıyorsunuz . " dedi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYSUN : KISKANÇLIK
أدب الهواةNot : Yalı Çapkını dizisinin 59. Bölümünden başlayarak devam ediyor !