" Karşısındakinin susması , kafası takılmış plak gibi olan insanlar için en güzel ödüldür . "
Suna , odaya girdiğinde Kaya ' yı çoktan hazırlanmış ve aynanın önünde ceketini düzeltirken gördü . Daha sonra göz gözs geldiler .
Suna , " Günaydın . " dedi .
Kaya , ona kısa bir bakış atıp önüne döndü ve , " Günaydın Suna , neredeydin ? " dedi .
Suna , pencereye doğru yürürken , " Teresta hava alıyordum . " dedi .
Suna , pencerenin kenarına oturduğunda Kaya , ona doğru yürüdü ve tam karşısına geldi .
Suna ' nın saçından bir tutam alıp geriye atarken , " Suna , ... Ben diyorum ki vu akşam bizim dün akşam ertelenen yemeğe mi gitsek ? " dedi . Dün Suna ' nın bu duruma moralinin çok bozulduğunun farkındaydı ve moralini düzeltmek istiyordu .
Suna , heyecanla kafasını sallayıp , " Olur ... " dedi .
Kaya , Suna ' nın bu haline gülerek , " İyi o zaman akşam görüşürüz . " dedi ve eğilerek yanağını öptü .
Sonra , Suna ' nın kulağına yönelip , " Dün akşam ki elbiseni giy . Sana onun içindeyken bakmaya doyamadım . " dedi ve oradan ayrıldı .
***
Öğleden sonraydı ve Suna ' nın odasının penceresinde boş boş otururken canı sıkılmaya başlanmıştı . Daha sonra aklına Nükhet geldi . Suna , Pırıl ile muhattap olmak istemediği için kahvaltıya da gelmemişti . Yani o gün Nükhet ' i görmemişti . " Acaba durumu iyi midir ? " diye düşündü .
Sonra bir cesaretle kalkıp odadan çıkmak için yürümeye başladı . Odadan çıkıp Nükhet ' in kapısına neredeyse geldiğinde ayakları resmen geri gitmek istiyordu . Ama vazgeçmeyecekti . Nükhet ' in kapısının önünde durdu . Derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı çalacakken vazgeçti . Ondan önce yapacağı birşey daha vardı . Hızla mutfağa gitti .
Bir süre sonra ...
Suna , elinde içinde iki kahve ve kahvenin yanında birer küçük çikolata bulunan tepsiyle Nükhet ' in odasının önüne kadar geldi ve kendinden emin bir şekilde kapıyı çaldı .
İçeriden , " Gel . " komutunu duyunca yüzünde hafif ve samimi bir gülümsemeyle içeri girdi .
Ardından kanepede oturan Nükhet ile göz göze geldi .
Suna coşkulu bir ses tonuyla , " Nükhet Hanım , sanırım yalnızsınız . Eğer müsaitseniz biraz konuşabilir miyiz ? " dedi .
Nükhet , soğuk bir şekilde , " Şehmuz ' un işi çıktı ve gitti . Anlayacağın üzere yalnızım ve ne yazık ki müsaitim . " dedi .
Suna , Nükhet ' in bu tavrına bozulmuştu . Ama pes etmeyecekti .
Tekrardan yüzüne bir gülümse getirerek , " Yanınıza oturabilir miyim ? " dedim .
Nükhet bir süre düşündü . Ardından Suna ' nın pes etmeyeceğini anlayıp , " İyi geç otur . " dedi . Sesindeki memnuniyetsizlik km ' lerce öteden belli oluyordu .
Suna , elindeki tepsiyi kanepenin önündeki sehpaya koydu ve mesafeyi korumaya çalışarak Nükhet ' in yanına oturdu .
Ardından tepside duran kahveleri işaret ederek , " Lütfen buyurun , kendim yaptım . " dedi .
Nükhet , bir tepsiye bir Suna ' ya bakarak , " Sağol , istemiyorum . " dedi .
Suna kararlıydı ve bunu belli edercesine , " En azından tadına bakın lütfen . Israr ediyorum . Çok özenle hazırladım . " dedi .
Nükhet , tepsideki kahvelere tiksintiyle bakıp başını iki yana sallayarak , " Hiç sanmıyorum . " dedi .
Suna , ona yakın olmaya çalıştıkça Nükhet ' in yüzünde beliren bir tiksinti ifadesi canını yakıyordu . Suna ve Kaya evlenmek istediklerinden beri Suna ' dan nefret etmişti . Suna , biraz düşündükten sonra buna bir son vermeye karar verdi .
Suna , ciddi ve agresif bir ses tonuyla , " Nükhet Hanım , merak etmeyin kahvenize tükürmedim . Korkmanıza gerek yok . " dedi .
Nükhet , " Ben öyle birşey mi dedim ? " dedi .
Suna , " Ben ise zaten öyle birşey dediğinizi söylemedim . Ama zaten bunu söylemenize gerek yok . Yüzünüzdeki ifade ve tavırlarınız herşeyi anlatıyor . Buraya geldim çünkü artık aramızdaki düşmanlığa bir son vermek istedim . Ama siz inadınızdan vazgeçmiyorsunuz . Neden peki ? " dedi .
Ardından gülerek , " Aaa doğru , sonuçta ben oğlunuzu sizden çaldım değil mi ? Beni sevmediğini , bana acıdığını ve beni bir zavallı olarak gördüğünü bile bile onunla evlenip oğlunuzu sizden çaldım , aynen böyle düşünüyorsunuz de mi ? " dedi .
Nükhet , " Haksız olduğumu söyleyebilir misin ? Seni sevmediğini biliyordun ama sırf bana inat olsun diye , sırf Korhan ailesinden biriyle evlenmek için evlenmedin mi ? " dedi .
Suna , isyan edercesine , " Söylerim çünkü haksızsınız ! Evet , Kaya ile evlendim çünkü bıkmıştım . Babamın bana yaşattığı hayattan bıkmıştım . Herkes , takılmış plak gibi , " Suna Korhan olmak için evlendi ama soyadı Sönmez , Suna sadece Kaya , Halis Korhan ' ın torunu diye onunla evlendi . " diyip duruyor . Ama hiç kimse babamın bana ne yaşattığını görmüyor . Herkes sadece kendi görmek istediğini görüyor ! " dedi .
Nükhet , o an durdu kaldı . Suna ' dan böyle bir isyanı beklemiyordu . Haklıydı Suna , neredeyse herkes Korhan ailesine girmek için Kaya ile evlediğini söylüyor . Eğer söylemiyorsa da ima ediyordu . Nükhet , belli etmesede Suna ' ya karşı olan tavırları ve ön yargısından dolayı kendini kötü hissetmişti .
Suna , " Ama ne var biliyor musunuz ? Pes ediyorum ! Çünkü nefesime acıyorum . Size bunu saatlerce anlatsam bile anlamayacaksanız . " dedi ve tam gidecekken durdu ve sehpanın üzerindeki tepsiyi aldı .
" Bunu da alıyorum , zaten içmek için çokta meraklı olduğunuzu sanmıyorum . " dedi ve elindeki tepsiyle çıkıp gitti .
Suna , odadan çıktığı an az önce yaşananları çok abarttığını düşündü . Ama sonra fark etti . Az önce ki isyanı ve öfkesi bir tek Nükhet için değil , onu öyle gören herkes içindi . Nükhet , hasta olduğu için Suna ' yı o şekilde görüyordu . Ama diğerleri hasta olmasalar bile onu görmek istedikleri gibi görüyorlardı . Suna , Nükhet ' in daha bir iki gün öncesine kadar hastaneye kaldırıldığını hatırladı ve az önce ki öfkesinden dolayı mahçup oldu . Ondan gidip özür dileyebilirdi . Ama artık çok geçti . En iyisi Nükhet ile şu an da karşılaşmamaktı . Tam odasına doğru yürümeye başladığında elindeki tepsiyi gördü ve oflayarak tepsiyi mutfağa götürmek için ilerledi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYSUN : KISKANÇLIK
Hayran KurguNot : Yalı Çapkını dizisinin 59. Bölümünden başlayarak devam ediyor !