BÖLÜM 82

55 4 1
                                    

Herşeye tanık olmuş olmuş olan Asuman, otobüslerin hareket edeceğini anladığı an olduğu yerde öylece duran Kaya'yı kolundan tutup kenara çekti. Kaya, ona boş boş gözlerle bakarken,"Gitti Asuman, uçup gitti Su Perisi, tutamadım onu." Asuman, başını salladı."Biliyorum Kaya, gidelim hadi." dedi ve onu oradan uzaklaştırmaya başladı. Bir-iki saat sonra... Kaya, yatağın üstündeki valizinin kapağını kapattıktan sonra odadan ayrılıp dışarı çıktı. Bir süre etrafta dolaştıktan sonra yalının girişinde adamlarıyla konuşan Abidin'i gördüğü an hedefine ulaştı. Sabırsız adımlarla onun yanına gittikten sonra birbirleriyle göz göze geldiler. "Buyurun Kaya Bey?" Kaya,"Arabayı hazırlat Abidin, Antep'e gideceğiz." Abidin,"Gideceğiz derken?" Kaya,"Sen ve ben, beraber gideceğiz." Abidin,"Kaya Bey, ben gelemem. Ama çocuklardan b-..." dediği sırada sözü kesildi. "Ben bir başkasıyla gitmek istesem zaten sana gelmezdim. Sen götüreceksin." Abidin, gözlerini kaçırarak,"Peki Kaya Bey." Kaya,"Ben, Latif Bey'in yanından gelene kadar arabayı hazırlamış ol." dedikten sonra onun yanından ayrıldı. *** İkisi de yol boyunca hiç konuşmmışlardı. Ama Abidin, Antep'e giriş yaptıkları an bu sessizliği bozdu. "Kaya Bey, Antep'e giriş yaptık." derken şimdi nereye gidecekerine dair hiçbir fikri yoktu. Kaya,"Kazım Beylerin evine gideceğiz." diyerek onun aklındaki soru işaretini yok etti. Abidin,"Kazım Beylerin evine mi?" Kaya ofladı."Evet, Kazım Beylerin evine! Bir itirazın mı var?" Abidin başını iki yana sallayarak gözlerini kaçırdığında Kaya bıkkınlıkla bir nefes verdi. Kaya'nın stresi ona yetiyordu ama bu adam saçma sapan sorular sorurak onu çileden çıkarıyordu. *** Suna, ayağı bin kere geriye gittikten sonra tekrardan gelmişti Antep'e. Eski odasında aklında Kaya'nın umut dolu gözleriyle eşyalarını valize yerleştiriyordu. Onu orada öyle bırakmak hiç istememişti. Ama Kaya, ona bir ispat ile gelene kadar babası herşeyi öğrenebilirdi. İşte o zaman hiç iyi şeyler olmazdı. Tam o sırada kapı çaldı. Belki de komşularından biri gelmişti. Oflayarak kapıya doğru ilerledi. Ama kapıyı açtığı an Kaya ile göz göze gelmeyi beklemiyordu. Kaya, onun şaşkın yüz ifadesine hafif bir tebessüm ile karşılık verirken Kaya'nın yanında duran Abidin'in farkında bile değildi. "Kaya? Ama sen... Nasıl?" Kaya,"Seninle bir anlaşma yapmışrtık, değil mi su perisi? Benden bu kadar kolay mı kurtulacağını sandın?" Suna,"Beni nasıl buldun?" Kaya, sahte bir gülümsemeyle Abidin'e bakıp,"Abidin'ciğim sağolsun, aşıkları kavuşturmaya çok meraklıydı. Hatta sana göstermek istediği bir şey var." Abidin,"Nasıl yani?" Suna, Abidin'e şaşkın gözlerle bakarken,"Ne göstereceksin bana?" Abidin, ona baktı. O da ne göstereceğini bilmiyordu ki?" Kaya, cebinden telefonunu çıkarttıktan bir süre sonra onu Abidin'in eline tutuşturdu."Suna'ya fragmanı seyrettirdiğin gibi filmi de seyretmeyi ne kadar çok istediğini göremiyorum sanma. Malum bu tarz şeylere çok meraklısın." Abidin, telefonu baktığı an Kaya'nın ne yapmaya çalıştığını hemen anladı, bu görüntüyü nereden bulmuştu? Suna ise merakına dayanamayıp Abidin'in elinden telefonu aldı ve videoyu oynatmaya başladı. Videonun bitmesiyle Kaya'ya sımsıkı sarıldı. Kaya, ona karşılık verirken,"Artık masumluğumu da ispatladığıma göre benden artık hiç bir şekilde kurtulamayacağını iyice aklına sok su perisi." Bu görüntüye daha fazla dayanamayan Abidin,"Kaya Bey, benim acilen İstanbul'a gitmem gerekiyor. Bana ihtiyaçları var." Abidin'in bu söyledikleriyle Suna ve Kaya birbirlerinden ayrıldılar. Kaya,"Tamam, zaten seninle işim bitmişti, teşekkürler Abidin." Abidin, Kaya'nın onayını aldıktan sonra oradan gitti ve onları orada başbaşa bıraktı.

KAYSUN : KISKANÇLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin