Deniz kantinden elindeki iki çayla çıktığında içimdeki merak duygusu gittikçe artıyordu.
Dağhan komutan üç gündür karargaha gelmediği için antrenmanlardan sonra verilen emirlere göre koğuşumdaki diğer askerlere yardım ediyordum. Bugün bizim katla sorumlu olan Fatih komutanı da göremeyince etrafta aylak aylak dolaşıyordum. Taa ki Deniz'in çok önemli bir konuyu konuşmak için beni çağırmasına dek.Elindeki karton kutuda olan çayı uzattığında alıp peşinden ilerledim.
"Lan söylesene artık. Önemli konu ne? Niye bu kadar ezilip büzüldün cinsiyet mi değişiyorsun?"
Yanına vardığımda elindeki çaya dikkat ederek omuz attı. Gerçekten de çok ciddi duruyordu.
"Deniz yapma bak biliyorum burası bizi zorladı ama bu bünye bir aşko Deniz kaldıramaz."
Zemin katın merdivenlerini de indiğimizde sonunda son basamağa oturmuştu. Ciddiyeti beni korkutsa da bu kişi Deniz olduğu için yeterince gerilememiştim. Bu adamın tek derdi olabilirdi o da prezervatif ölçüsünden utandığı için marketten alırken araya aracı sokmak zorunda olduğu.
Hemen yanına kurulduğumda çok geçmeden söze girmişti.
"Yakup."
Konuşurken elindeki çaya bakıyordu. Bir yudum alıp kenara koyduğunda ince parmaklarını kısa koyu kahverengi saçlarına götürüp uzunmuş gibi arkaya taradı. Diğer eliyle de kamuflajının cebinden bir zarf çıkardığında dikkatim o yöne kaymıştı.
Beyaz zarfı açıp içinden bir not çıkardı. Notu yüzüme bakmadan bana uzattığında beklemeden aldım. Çayı yana bırakırken notta yazanları okuyordum.
Aşk mektubu tarzı bir şeydi.
"Yakup biliyorum beni kardeşin gibi görüyorsun. Onları okuduktan sonra ister döv ister söv ses etmem.."
Konuşmaya devam ederken notu okumayı bitirdiğimde çatılan kaşlarımla yüzüne baktım.
"Benim isteğim doğrultusunda olan bir şey değil yemin ederim. Beni biraz tanımışsan öyle biri olmadığımı da bilirsin."
O konuşmasına devam ederken yakalarından kavrayıp arkasındaki duvara yasladım sertçe. Gözleri yüzümü turlarken ciddi manada üzgün olduğunu anlamıştım. Dokunsam ağlayacak dedikleri türden bakıyordu gözleri.
İçimde kopan fırtınalar içimi kasıp kavururken merdivenlerin üstüne bakıp etrafı kolaçan ettim.
Hâlâ şaka olduğunu söylemesini bekliyordum ama Deniz büyük bir hüzünle yüzüme bakmakta zorlanıyordu.
"Oğlum sen nesin amına koyayım?"
Gözleri dolarken yutkunup zorla konuşmaya başladı.
"Abi ben ister miydim böyle olmasını."
"Ulan hadi.."
Sesim istem dışı yükselirken kendimi toparlayıp daha kısık sesle devam ettim.
"Hadi her şeyi geçtim oğlum ben sana kardeşim dedim."
"Yakup sana kaç kere daha söylemem gerek bilmiyorum. Ben istemedim zaten zarfı okur okumaz sana getirdim."
Kaşlarım çatılırken sinirim toz bulutuna dönüşmüştü. Yakalarını sıkan ellerim gevşediğinde anlamayarak yüzüne bakmaya devam ediyordum.
"Başlarda şüphelenmiştim bir şeyleri göstermek öğretmek amaçlı sokuluyordu ama hiç o yönden düşünmedim sana yazdığı için."
Hızlı hızlı konuşurken olay kafamda oturmaya başlamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraz
General FictionSıkı kurallara ve iyi bir disipline sahip olan Komutan'ın, kurallarına karşı gelerek düzenini işgal eden askerin hikayesi. * Gerçekte kurguda bulunan bazı sahnelerin söz konusu bile olmayacağını bilerek yazdım. Tsk ile başımız derde girmesin.