Gözlerimi araladığımda ergenlikte gece azgınlığıyla yaptığım sextingi okuyormuşum gibi bir utanç vardı.
Yanı başımda daha uyanmamış Dağhan komutana göz ucuyla baktığımda gözlerimi sıkıca yumdum. Allah beni kahretsindi.
İlla bir gün bu yakınlaşma olacaktı biliyordum ama bu kadar erken ya da o durumdayken olması beni gözünde ne duruma düşürürdü bilmiyordum.Kendime ve Nazlıcan'a içimden küfürler sıralarken. Kollarının arasında sıkıştığım bedenden sıvışıp yorganın altından çıktım.Yanda duran iç çamaşırımı ve pijamayı hızla üzerime geçirdiğimde odadan çıktım.
Komodinin üstüne not bırakıp ülkeyi terk etmek istiyordum.
Banyoda elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçtim. Bir bardak soğuk suyu kafama dikerken hastalıktan geriye bir şey kalmadığını yeni fark etmiştim. Arkadan ses geldiğinde kafamı çevirdimdeyse benim gibi üst tarafı çıplak Dağhan komutanı gördüğümde yutkundum. Keşke not işini düşünmek yerine yapsaydım.
"Beni niye uyandırmadın?"
Elindeki kazağı fırlattığında havada yakaladım.
"Ben de yeni uyandım zaten."
"Giy şunu hastasın zaten."
Sözünü bitirir bitirmez aklıma gelen şeylerle tekrar bardağı doldurdum. "Ateşin var, hastasın."
Suyu kafama dikip kazağı üzerime geçirdim."Bana da versene."
Son kelimeyle kafamı çevirip Bihter bakışı attım. Her türlü kelimeyi otuz birden sol eli nasır tutmuş ergenler gibi erotik algılamaya başlamıştım. Dolabı açıp yeni bir bardak alacağım sırada yanımda hissettiğim bedende dolabın kapağının kapanması bir oldu.
"O bardakla ver."
İkiletmeden nefeslerimi kulağımda hissederken bardağı doldurup uzattım.
"İç."
Kaşlarımı çatıp kafamı çevirdiğimde yamuk bir gülüşle suratıma bakıyordu.
"Sen istemedin mi?"
"Suyu iç Yakup."
Sabır çekip ters ters yüzüne bakarak bir yudum aldığımda kolumdan tutarak sırtımı tezgaha çevirdi. Bedeniyle tezgahın arasında sıkıştığımda bayık bakışlarını ayırmadığı dudağıma uzanıp ıslak bir öpücük bıraktığında yeni anlamıştım. Tezgah olduğunu.
Bardağı tuttuğum kolumu yönlendirerek suyu içmemi sağladı. Bardağı indirdiğinde tekrar eğildi. Dilini dudağımın üstünde hissettiğimde titrek bir nefes bıraktım. Bu işlem bardak bitene kadar devam ettiğinde sonunda üzerimden çekilmişti. Tüm irademi yitirdiğimi hissediyordum.
"Bir arkadaşım bugün raporun orjinalinin bir kopyasını karargâha getirecek. İçinde şüphe kalacaksa operasyona giren doktorla bizzat görüştürebilirim."
Sandalyeye oturup bir sigara yakarken girdiği konuyla kendime gelmiştim.
"Sana inanıyorum. Sadece o mezarı görünce.. Çok inandırıcıydı her şey. Komutanım o adam seni rahat bırakmayacak, inanmadı zaten istediğini yaptığıma."
İsmiyle hitap etmeye hâlâ alışamamışken aklıma arabada yaptığımız konuşma gelmişti. Bu ilişkiye bir isim koymak istemiyordu. Benim için önemli olmasa da aklıma takılacaktı.
"Elinde kanıt var."
Kaşlarım çatılırken yerinden kalkıp sigaranın külünü lavaboya atarak benim gibi tezgaha yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraz
General FictionSıkı kurallara ve iyi bir disipline sahip olan Komutan'ın, kurallarına karşı gelerek düzenini işgal eden askerin hikayesi. * Gerçekte kurguda bulunan bazı sahnelerin söz konusu bile olmayacağını bilerek yazdım. Tsk ile başımız derde girmesin.