Selamün Aleyküm 🌸
Sizleri kendi dertlerimi anlatıp boğmak istemiyorum ama inanın bölüm atmaya zamanım olmadı.Biraz kötü bir hafta geçirdim ve geçen hafta bölüm atamadım ama telafi edeceğim.
Hani bazen yorgunluktan bir şey yapmaya mecaliniz olmaz ya hah işte ben de tam o evredeydim.Ama fiziksel değil ruhsal bir yorgunluk.Hafta boyu yapılan haksız muamelelere sabretmek zorunda kaldım.Hayır insanların bu kadar düşüncesiz bu kadar vicdansız olması canımı çok sıkıyor.Uğruna emek verdiğim çabaladığım şeylerin hüsranla sonuçlanması ya da emeklerimin karşılılığını alamamak da cabası...Havadan bir elma düşse o da benim başıma düşerdi demek isterdim ama isyan etmemek için demiyorum...
Sadece sabır...
Sizleri de sıkmak istemiyorum.Benim dertlerimi boşverin ama umarım bunu okuyan herkesin her şey gönlünce olur.Neysee hadii bölüme
İyi okumalar ❤
"Talak hakkı istiyorum."
Bunu daha önce Ural ile konuşmadım.Aklımda hep vardı ama konuşmayı unuttum.Hatta kızlara bile söylemek aklıma gelmedi.Aslında yıllar önce bile konusu açılırsa söylerdim ama Ural'ın sıkıntı etmeyeceğini düşündüğüm için de biraz rahat davranmış olabilirim.
İmam Bey tam bir şey söyleyecekti ki Ural elini havaya kaldırdı ve imamı susturdu.Sıkıntı etmeyeceğini düşünerek yanılmış mıydım? Gözlerinden hiçbir şey anlaşılmıyordu.Çünkü gözleri bana aşkla, büyük bir mutlulukla bakıyor ama bakışları sorgular gibiydi ve kaşları çatıktı.
"Talak hakkı mı istiyorsun?" diye katı bir ses tonuyla sordu.Bu sefer ben de kaşlarımı çattım.
"Evet." dedim sıkıntılı bir sesle.
Gözlerini iki saniyeliğine kısıp işaret parmağı ve baş parmağını ile burnunun kemer kısmını sıktı.
Pürüzsüz bir burnu vardı.Hatta estetikle yaptırdıkları ve her kadının özeneceği türden.Bir dakika, konudan saptım.
"Madem boşanmak istiyorsun o zaman neden evleniyoruz?" diye sordu.
"Talak hakkı istemenin boşanmak istemekle ne alakası var?" Histerik bir gülüş sundu.Sinirli değildi ama az önceki gibi mutluluğu yüzünden de okunmuyordu.
Ural tam cevap verecekken Serkan Amca yanımıza geldi ve elini oğlunun omzuna koydu.
"Oğlum bu konuyu evde ya da arabada konuşun İmam Bey'i boş yere bekletmeyelim." Babası ortamı yatıştırmak ister gibi ılıman bir sesle konuşmuştu.
"Boş yere derken? Talak hakkı istediğimi söyledim.İmam Bey lütfen, artık nasıl oluyorsa talak hakkı da ekler misiniz? Almadan şuradan şuraya gitmem!" dedim ayaklarımı yere vurarak.Belki şımarık olduğumu düşünebilirlerdi ama ben böyleyim.Hiçbir zaman tam tersi olduğumu da iddia etmedim.
"Kızım bunu önceden demen gerekiyordu.Nikâh mehirle kıyılır.Yani mehir üzerine kıyılır.Sana kabul ettin mi diye sorduğumda bunu da eklemen lazımdı.Bir kere kabul ettim dedin.Artık bir şey ekleyemem."
Şaşkınlıkla gözlerimi irice açtım.Nasil yani talak hakkı da mı mehir olarak isteniyor? İyi de ben bunu önceden bilmiyorum ki! Hem ne var ekleyiverse?
"Yaa o zaman boşandırın, talak hakkını da ekleyin ondan sonra tekrar nikâh kıyın." dedim ama demem ile annem üstüme doğru geldi.
"Masal çocukça davranmayı bırak! Kızım bilerek mi yapıyorsun yoksa gerçekten kafanda var mı? Madem talak hakkı istiyordun o zaman bunu önceden Ural ile konuşup nikâh sırasında belirtmen gerekiyordu.Ayrıca öyle boşanıp tekrar nikâh kıymak kolay mı? Sen sanırım her şeyi çocuk oyuncağı sanıyorsun!" bunları sessiz bir şekilde ve sadece benim duymamı ister gibi demişti duyup duymadıları meçhul.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ramazan Time | texting
Teen FictionSiz:Gün boyu aç kalmışım Siz: Susuz kalmışım. Siz: Yorgunluktan geberdim bu da yetmezmiş gibi ezanı tam 3 dakika geç okudunuz imam bey. Siz: Hayır yani biz açız aççç.. 524*******: 1. si ezanı imam okumaz müezzin okur. 524*******: Yani ben ezan okuma...