Kısa bir yürüyüşün ardından eve varmıştım. Bugünki maç yormuştu beni fazlasıyla. Kapıyı çaldım, kapıyı babam açtı. "Hoşgeldin oğlum." "Hoşbulduk baba." "Nasıl geçti bugün antremanın?" "İyi geçti hoca pozisyonları verdi, maç falan yaptı öyle klasik." "Gol attınmı?" "3 tane." "Aferim aslan oğlum benim. İnanıyorum kazanacaksınız bu maçı. Seninkilerde çok iyi çalışıyorlar zaten." Umarım kazanırız baba. Ben biraz kestireceğim, yoruldum." "Tamam oğlum."
Babamla konuşmamız bitince odama doğru yürüdüm. Kapıyı açtığım gibi çantamı fırlatıp yatağa attım kendimi. Bugün çok yorulmuştumki hemen uyumuşum zaten.
Yaklaşık iki saat sonra
"Jisung! Arkadaşların geldi!" diye bağırdı annem içerden. İstemsizce gözlerimi açıp yavaş yavaş içeriye gittim. İçeriye gittiğimde bizim grup gülen yüzle bana bakıyorlardı. "Jisung canım arkadaşım canımız, forvetimiz dışarı çıkacağız gelecekmisin?" "O kadar gelmişsiniz geleyim hadi." Hepsi birden bire güldüler. "Ozaman hazırlanda gel haydi." Birşeyler çevirdikleri açıktı. Hiç bir zaman evime böylesine bir güler yüzle gelmezlerdi. Çok düşünmedim. Üstüme bol bir gömlek altıma eşofman geçirip içeriye gittim. Bizimkiler annemle sohbet ediyorlardı. "Annecim ozaman biz çıkıyoruz çok geçe dönmem" diyip annemi öptüm. "Tamam oğlum dikkat edin kendinize.
Hep birlikte apartmandan çıktık. Derin nefes aldım. "Evet ne iş çeviriyorsunuz?" "Hemen anlarsın zaten" dedi Jeongin köşeden. "Şu Seul Lisesindeki oyuncuların kimler olduklarını bulduk yorumlama yapacağız tabikide" dedi Changbin sırıtarak. "Salaksınız ya" Seungmin bizi peşine takarak bi parka getirdi. Hep birlikte bir çardağa oturduk. Changbin hemen elindeki kâğıtları çıkardı. "Evet arkadaşlar rakiplerimiz bunlar. Hangisi hangi pozisyonda bilmiyoruz sadece fotoğrafları bulabildim. Olurda Yeonjun hocaya ifşalarsanız maçta sizin yerinize Ni-ki veya Jungwon oynar." dedi sırıtarak. Hep birlikte kağıtlara yakınlaştık ve incelemeye başladık. "Oğlum bu arada mantıksız olucak ama bugün Jisung maçta cok seksi değilmiydi ya" dedi Felix bir anda. Side eye bakışı atarak ona baktım. "Çok doğru tam helelelele yapmalıktı." dedi Changbin aynı anda. "Saçmalıyorsunuz şuan işinize bakın götveren sürüsü." "Ama öyleydin Jisung kendini futbol oynarken hiç görmedinmi kendini? O saçını düzeltmene bile aşık oldum bugün" diye atıldı Jeongin aynı anda. "Oğlum sana niye kimse aşık değil." "Amına koduklarım konu şuan benmiyim oyuncularmı?" "Haklı" dedi Changbin "Evet oyuncularımıza odaklanalım lütfen." Kağıtların üstünde sırayla isimler yazıyordu.
'-Hwang Hyunjin -Christopher Bang -Lee Minho -Park Sung-hoon -Choi Hyun-suk -Cha Eun-woo -Huening Kai -Lee Heeseung -Choi Beomgyu -Kang Yeo-sang -Song Mingi -Choi Jong-ho'
Changbin isimlerin olduğu kağıtları gösterdikten sonra bütün fotoğrafları yanyana dizdi.
"Şuana kadar bulabildiğim tüm oyuncular bunlar. Dediğim gibi hangisi hangi pozisyonda bilmiyoruz. Oyuncuların adları ve kendileri belli." "Bu arada Christopher Bang çok yakışıklı değilmi ya" diye atıldı Seungmin. "Hehe Seungmin maçta tanışır yiyişirsiniz tabi sevgilisi yoksa." dedi Felix alay ederek. "İki hayal kurdurtmuyorsun lix." Ben ise hala fotoğraflara bakıyordum. Özellikle Lee Minho'ya çok değişik yüz hatları vardı hiç görmediğim tiplerdendi.
(Minho böyle gözüküyor bu arada)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biraz daha grupça yorumlamamızı yaptıktan sonra herkes evlere dağıldı. Bende evime doğru yürüdüm. Eve varınca kapıyı anahtarla açtım ve direk odama gittim. Çok yorulmuştum bu yüzden hemen üstümü değişip yattım. Yarın yine yorulacaktım çünkü antreman vardı.
Eveet yeni bölüm geldi artık uzun yazmaya yavaş yavaş alışıyorum diyelim. Öbür ficı kısa bölüm yazıcam bilginize ozaman bir dahaki bölümde görüşürüz öptümmm🌟