ördeklerin ateşli öpüşmemize şahitlik ettiği manzarasına bayıldığım ormanlık alandan akşama doğru ayrılmaya karar vermiştik. arabadaki yerime binip ayaklarımı sallayarak ellerimle oynuyordum.
"tamam yavrum, acımıyor oturduğundan beri kafanı kaldırmadın."
gözlerimi kırpıştırarak barış'a baktım. o kadar heyecanlandım ki öpüşürken dudağını hayvan gibi ısırıp kanatmıştım.
"ama sevgilim çok kanadı dudağın vallahi dört yılın acısını çıkartmak istedim ama bu şekilde değil, vampir gibi hissettim kendimi."
vitesteki elini kaldırıp yanaklarımı sıkmaya başlamıştı.
"senin o sevgilim diyen ağzını yerim ben, yavrum benim. gerçekten bak acımıyor ne kadar hırçın bir civciv olduğunu görmüş oldum dikkatli olacağım bundan sonra."
yanağımdakini elini tutup avcunun içini öptüm çok seviyordum ben bu adamı.
"barış, benim proje ödevi ne olacak ya?"
"yapma, sarı. bok bile getirsen yüz alacaksın zaten."
omuzlarımı silktim.
"ama diğer öğrencilerinde hakkına girmek istemiyorum o yüzden bir şeyler yapacağım."
"kendini çok zorlama o zaman ve bana lütfen beşiktaş'ın sahasını yapıp getirme. sıfır vermek zorunda kalırım."
gözlerimi kocaman açarak yanımdaki sevgilime baktım ellerimi belime yaslayıp bilmiş bir edayla yüzümü kırıştırdım.
"paşaya bak dinime küfreden de müslüman olsa bari. allah'ın gslisi. sana çok güzel bir beşiktaş sahası yapacağım ve evinin en güzel köşesine koyacaksın."
kafasını direkt olarak sağa sola sallayıp kaşlarını çattı.
"onu değil evime odama bile sokmam ödevini o zaman okulun bahçesinde gösterirsin ve ben konuda oldukça ciddiyim sarı."
şımarık bir şekilde gülümsedim ve papatyalarımı gösterdim.
"benimle ilgili de çok ciddiydin ama sabahında kucağıma bir papatya bıraktın ve yaklaşık iki saat önce de çok ateşli bir öpüşme içindeydik. o yüzden aslan parçası sen yine de büyük konuşma."
barış, haklı olduğumu fark edince yalandan ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptı bende kazandığım zaferle yerime iyice yerleştim.
"geçen gün ismail'in sana sorduğu soruları ben sordurdum anladın mı?"
yalandan şaşırmış gibi yaptım.
"hiç anlamadım barış biliyor musun? hatta bir an düşündüm ki ismail abi bana mı yürüyor."
sesli bir şekilde tövbe çekince güldüm ve tatlılık komasına girmemek için yanağından bir makas aldım.
"şaka yapıyorum sevgilim tabi ki de anladım senin sordurduğunu o anda çok tatlı gelmişti. o çırpınışların bana çok keyif veriyor."
"gül sen gül son gülen iyi güler, sarım."
telefonuma gelen bildirim sesleriyle gruba giriş yaptım.
orospular kaynasio
katılımcılar; semih, kenan, arda, altay, kerem, bertuğ
semih
ne oluyo orospular
ne bu tantana
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kalbimden tenime | semih kılıçsoy & barış a. yılmaz
Fanficsemih'in, bu hayattaki tek gayesi barış'ın her anlamda gözde öğrencisi olmaktı. bu kurgudaki karakterlerin, gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. tamamen hayal ürünüdür.