1 yıl sonra
bugün mezuniyet için kep atma törenimizin olduğu gündü, neredeyse su gibi geçen yılın ardından sonunda mezun olmuştuk liseden. geçen sene altay abi sonunda mezun olmaya karar vermişti ve kerem abiyle beraber mezun olmuşlardı. bu sene de biz mezun olmuştuk ve ben okulu birincilikle bitirmiştim. bu sınav sürecinde sevgilim beni o kadar çok desteklemişti ki zaten iyi olan derslerim daha da artmıştı. türkiye de yaşamaya devam etmeyeceğimiz için üniversite sınavına girmemiştim. hollanda da bulunan üniversitelerin sınavlarına girmeyi düşünüyordum, aklımda olan bir bölüm yoktu ama bir tercih yapmak zorundaydım.
şu anda barış'ın evindeydim yani artık ikimizin evi gibiydi, o tatilden döndükten sonra bir liseye başvurmuş ve anında kabul edilmişti. bende ona yük olmamak için part time bir kafede çalışmaya başlamıştım. barış, ilk başlarda bu duruma son derece karşı çıksa da sonra alışmış ve bir şey dememişti. aslında ona yük olmak en son istediğim şeydi hatta bana yükmüşüm gibi hissettirmiyordu ama kim olursa olsun içimde yapılan iyiliği yüzüme vurulma korkusu olduğu için başlamıştım işe.
altay abi ve kerem abi aynı şehirde üniversite yazıp çoktan gitmişlerdi ama bugün mezuniyetimize geleceklerdi, onları gerçekten çok özlemiştim. kerem abi, en sonunda sevgisine yenik düşüp altay abinin sevgisine karşılık vermişti ve şu an çok mutlulardı. kerem abinin zaten altay abiye karşı bir şeyler hissettiği en başından beri belliydi sadece kerem abi işin dini boyutunu düşündüğü için altay abiyi sürekli tersliyordu.
arda ve ferdi abi ise aynı bizimle başlayan ilişkilerine son gaz devam ediyorlardı. geçtiğimiz aylarda arda'nın geçirdiği ufak çaplı kıskançlık krizinden sonra ferdi abi biraz ara vermek iyi gelir ikimiz için de demişti ama arda kabul etmemişti. ona göre ara vermek başka çiçeklerden de polen almak anlamına geliyormuş. arda yaptığı kıskançlığın çok yersiz olduğunu fark edince sevgilisinin gönlünü çok güzel bir şekilde almıştı ve şu an mükemmel bir çift olma yolunda ilerliyorlardı, ilk çift bizdik maalesef.
kenan ve salih abi ise çok karışık bir durum içine düşmüşlerdi son bir yıldır. çünkü kenan kendi hislerinden emin olamıyordu evet salih abiyi çok seviyordu ama kenan'a göre bu sevgi sadece hayranlıktan ibaretti. salih abiye bunu söylediği an salih abi aldığı ilk uçak biletiyle almanyaya dönmüştü. kenan, ilk başlarda umursamıyor gibi gözükse de salih abi konusu açıldığı an dolu gözleriyle ortamı terk ediyordu. en son noktası salih abinin çok mutluyum paylaşımları olmuştu. ilk telefonla arayıp sen benim git dememi mi bekliyordun salih adlı konuşmasıyla başlayıp salih ben seni çok seviyormuşum sensiz olmazmış lütfen geri dön ve beni de al konuşmasıyla bitirmişti. salih abi de dayanamayıp geri gelmiş ve küçüğünü sarıp sarmalamıştı, onlar da gayet mutlulardı. en azından bu konular açıldığı zaman ilişkimiz temellendi deyip geçiyorlardı.
bertuğ'a gelirsek o hepimizden daha karışıktı. bertuğ'u ben hakan abiyle shipliyordum ama o salak sürekli gothic boyfriend istediğini söyleyerek beni anında reddediyordu. sonra hiç beklemediğim bir şey oldu ve ortaya merih abi gibi bir varlık karıştı. aslında merih abi hep vardı ama bertuğ'u sevebilme ihtimali aklımın en ücra köşesinden bile geçmeyecek bir detaydı. bir gün hepimizin topladığı gün merih abi aramıza sonradan katıldı ama nasıl görseniz böyle zil zurna sarhoş olmuş yanımıza geldi oturdu. başladı bertuğ'u anlatmaya yok gözlerinin güzelliğine şiirler yazarmış, saçlarının sarılığına bayılırmış falan filan. sonra bertuğ da ağlamaya başladı beni birisi böyle nasıl sevebilir diye. şu an da onlar sevgili olalı neredeyse iki ay olacaktı, bertuğ'u gothic sevdasından vazgeçiren adamı tebrik etmek düşmüştü bize de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kalbimden tenime | semih kılıçsoy & barış a. yılmaz
Fanfictionsemih'in, bu hayattaki tek gayesi barış'ın her anlamda gözde öğrencisi olmaktı. bu kurgudaki karakterlerin, gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. tamamen hayal ürünüdür.