Mor ve Ötesi- Bir Derdim Var
Keyifli okumalar...
Mehir
Savaş'ın dershaneden çıktıktan sonra bakışlarını Sedat'tan zor bela çekmesiyle nihayet arabaya binmiştik. Evet, bende hiç hoşlanmıyordum Sedat'tan ama Savaş'ın bakışları başkaydı. Ki bundan rahatsız olduğumu söylesem yalan olurdu.
Ona sarılmamda başta bocalamıştı. Ama dün gece bayağı bir düşündükten sonra hislerimi gizlememeye karar vermiştim. Gizleyince elime bir şey geçmeyecek aksine belki kaybedecektim.
"Nasıl geçti günün?" diye soran Savaş'la düşüncelerimden ayrılarak ona döndüm. Trafikten dolayı o kadar yavaş gidiyorduk ki az kalmıştı kusmama. "Yani matematik dersinden sonra ne kadar iyi olunabilirse o kadar işte." dedim gülerek. "Senin nasıldı?"
Matematik hakkında dediklerime gülmüş ve bana dönmüştü. "Ben matematik okuyorum, farkındasın değil mi?"
Bir elimi karnıma koyarak kendimi sakinleştirmeye çalışırken cevap verdim. "Evet, okuyorsun da bana mı okuyorsun sanki?"
"Belki senin için okuyorum. Ne biliyorsun?" demesiyle arabayı yine durdurmuş ve tamamen bana dönmüştü. "İyi misin? Ne oldu?" dedi halimi görünce.
O kadar kötü mü görünüyordum ya?
"Midem bulandı biraz." dememle arkaya doğru eğilmiş ve bir çantadan su çıkarmıştı. Benim suyum bitmişti ve ben bunu yeni fark ediyordum. Su şişesinin kapağını açarak bana uzattığında uzanıp elinden aldım. Ben suyu içerken o benim olduğum tarafın camını açmıştı. Temiz havanın yüzüme çarpmasıyla içime derin bir nefes çektim.
Suyumdan da içmeye devam ederken ciğerlerime dolan temiz havayla kendimi biraz daha iyi hissetmiştim. Ben ona dönüp camı kapatabileceğini söyleyecekken ona dönmemle camın kapanması bir olmuş ve araba hareket etmeye başlamıştı. "İyisin değil mi? Hareket halindeyken fazla rüzgar olur diye kapattım ama istersen açabilirim." dediğinde ona bakarak gülümsedim.
Ne diyeceğimi bilmeden öylece baktım kahvelerine. Şimdiye kadar ailem dışında kimse beni düşünmemişti. İlk tanıştığımızda kırdığı kalbimin tamir edişinde anlamıştım farklı biri olduğunu ama bu derece tahmin etmemiştim. "Neden öyle bakıyorsun bana? Benim de sana bakmamı istiyorsan eğer inan senden daha çok istiyorum ama malum araba kullanıyorum şu an."
Duygu dolu baktığım gözlerim anında gülerken o da benimle beraber gülmüştü. Arabada aynı anda durduğunda el frenini çekerek tamamen bana dönmüştü. "Mehir, iyi misin ya? Neden öyle gözlerin dolu dolu bakıyorsun?" demesiyle tekrar gülmüştüm.
Deli etmesek iyi bari.
"İyiyim iyiyim, merak etme. Sadece azıcık duygulandım." dedim elimle azıcık işaretini de yaparak. "Sadece araba kullanırken ne kadar iyi göründüğünü fark ettim." dememle gülümsemiş ve hatta kahkaha atmıştı.
"Demek öyle Mehir hanım?" Ne ara bunu düşünmüştüm bilmiyorum ama kesinlikle şu an fark ettiğimde gerçekten harika görünüyordu. Yiğidi öldür hakkını ver demişler.
"Geldik mi? Niye stop ettin?" dememle kafasını sallamış ve kemerini çıkarmıştı. "Geldik, hadi inelim."
Yanında azıcık utanıyor olabilirdim ama bu normaldi. Sonuçta çok olmuyordu tanışalı. Ama bu kadar kısa sürede ona hissettiğim güven duygusu ise aşina olmadığım bir şeydi. Ama ben yine bundan memnundum. Fazlasıyla garip bir insandım, kesinlikle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMŞU KIZI | Texting
Teen FictionYan blok komşusunun geceleri oynadığı oyunlara kendini çok kaptırmasından şikayetçi olan Mehir, komşusuna uyarı mahiyetinde mesaj atar. Arkadaşla iletişime geçtikten sonra artık yapacağı tek bir şey vardır: O da uykusuz geçirttiği günlerin hesabını...