49.Bölüm

381 27 1
                                    

Emre Fel - Naçar

Savaş 

Babamın yanından kaçma girişimin bilmem kaçıncısında kurtulduğumu bilmiyordum fakat şu an eve kavuşmak üzereydim. Eve kavuşmam demek, Mehir'i görmem demekti ve Ay Parçam'ı çok özlemiştim.

Havaların ısınmasıyla artık rahatça dışarıda bekleyebiliyordum. Kendimi arabanın kaputuna yaslamış, bir an önce gelmeleri için içimden saymaya başlamıştım. Yeşim'le kız kıza gezeceklerdi ve sonrasında onunla yürüyüşe gidecektik.

Yani benim planım o yöndeydi ama yine de o ne isterse yapardım.

Sonunda Mehir ve Yeşim sokağın köşesinden göründüğünde yaslandığım yerde dikleştim. Ama bir şeyler ters gidiyordu çünkü Mehir önüne bile bakmadan yürüyordu. Daha doğrusu Yeşim'in sayesinde ayakta kalıyormuş gibiydi.

Hızla onlara doğru ilerleyip Mehir'in kolundan tuttum. Yüzü çökmüş ve ağladığı buradan bile belli oluyordu. Yeşim'in de asık yüzüyle günlerinin o kadar iyi geçmediği belli oluyordu.

"Mehir, güzelim iyi misin?" Mavi gözleri dalgınca yere bakmaya devam ederken endişem kat ve kat artmıştı. Bakışlarımı Yeşim'e çevirdiğimde başını sağa sola sallamıştı.

Birkaç saniye daha sessizliği sürerken derin bir nefes aldım. "Tamam, şimdi bana yaslan ve eve gidelim. Biraz dinlen, iyi olduğunda konuşuruz." Anında gözleri bana çevrildi. Sanki kötü bir şey demişim ki kırgınlıkla gözlerime bakarken kolunu yavaşça elimden kurtardı.

"Sonra konuşuruz." diyerek eve yürüdü. Arkasından beklemeden tekrar koluna girdiğimde durmuştu. "Bu şekil desteksiz gidemezsin. Bırak, yardım edeyim."

Yüzünde tek bir mimik oynamadan gözlerime bakmaya devam ederken kolunu yavaşça tekrardan elimden kurtardı. "Tamam, beni istemiyorsan Yeşim yardım etsin ama lütfen asansöre bu şekilde binemezsin." dedim bir umutla. Hemen yanımdaki Yeşim umutla kolunu tuttuğunda onu da yavaşça geri çevirmişti.

"Ben iyiyim, kimsenin benimle gelmesine gerek yok." Sesi uzun zaman sonra ilk defa çatallı çıkmıştı. Bu hale gelecek kadar ne olmuştu?

Yeşim olayları bildiğinden olsa gerek kolunu tekrar tutarak durdurdu. "Mehir, lütfen yukarı kadar yardım edeyim. Sonra Mirza abiyi çağırırız, seni muayene eder."

Anında kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Neden ne oldu? Muayene olacak kadar ne yaşadınız siz?"

Mehir, hayır anlamında kafa sallarken Yeşim emin değildi. "Mehir, lütfen."

"Yalnız kalmak istiyorum." diye mırıldandı. Ama sesinden bile belliydi kırıldığı. "Ben olsam yanında sadece? Olmaz mı?" diye sordum kısık bir sesle.

"İstemiyorum." Sonra daha cevap veremeden arkasını döndü ve yürümeye başladı. Heykel gibi kal kalırken arkasından ne olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Ne olduysa onu çok üzmüş ve kırmıştı, ki beni bile yanında istemiyordu. Daha dün aramız çok iyiydi.

"Yeşim, ne oldu?" diye sordum hala Mehir'in arkasından bakarken. Yeşim sinirle saçlarını çekiştirip derin bir nefes verdi.

"Anlatacağım ama ona yardım etmeliyiz. İyi değil ve bayılabilir." O kadar yavaş adımlarla ilerliyordu ki, kısa bir anlığına bakışlarımı Yeşim'e çevirdim. Kim bilir ne olmuştu da bu hale gelmişti?

KOMŞU KIZI | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin