- Ne dedin?
Bir şeyler duymuştum ama doğru olma ihtimali kesinlikle yüzde sıfırdı.
- Hiç.Sadece Azrail de bir melek.Doğru söylüyorsun dedim.
Evet.Yanlış duymuştum.
- Hadi o zaman taksiyle gidelim.
- Tamam.
Diyip taksi aradı.Eve varıncaya kadar ikimizinde sesi çıkmamıştı.Demir de bizim evde inmişti çünkü babam yoldayken neredesin sen diye aramıştı ve bende Demirleyim demiştim.O da Demir i de bize davet etmişti.Sözde sorumlu baba.Sınavımı bile sormamıştı daha.
Bahçeye adımımızı atar atmaz Walter ın sesini duydum.Hemen yanına koşup onu biraz sevdim.
- Çok mu seviyorsun bu köpeği?
Başımda dikilen Demir e tekrar sinirlenmiştim.
- Köpek deme ona.
Diyerek sorusuna cevap vermedim.
- Eylül! Hadi gelin buraya!
Babam bizi fark etmiş olmalı ki içeriye çağırmıştı.
Oturma odasına girdiğimizde babam eliyle oturun işareti yaptı.Çift kişilik koltuğa, babamın karşısına oturmuştuk ikimizde.
- Yarın ev bakmaya gidelim.Zaten sınavlarınızda bitti.Üniversiteye başlamadanda düğününüzü yaparız.
Demek sınavdan çıktığımızı biliyordu.Ama umurunda olmadığından sormamıştı.
- Tamam.
Diyerek ayağa kalktım.
- Ne tamam küçük hanım?
Evlendirip başından savmaya çalıştığı kızına hala küçük hanım diyordu.Bu beni güldürmüştü.
- Tamam işte.Yarın ev bakarız.Sana uzak bir yer bakarız merak etme.
Cevap vermesini bile beklemeden odama çıktım.
Zaten cevap vermesini beklesem yine beni azarlayacaktı.Odamın kapısı çalındığında Ayşe teyze olduğunu tahmin ediyordum.
- Gelme Ayşe Sultanım.Bu sümüklü zombiyi görmek istemezsin.
- Hayır.Bende o sümüklü zombiyi görmek iöin gelmiştim.Çok merak ediyorum.
Diyerek içeriye giren Demir e hayretle baktım.Hemen arkamı dönüp kazağımın eteğine yüzümü sildim ve eski halime döndüm.
- Sümük bulaştıracaksın kazağına.
Gülerek yatağıma oturmuştu.
- Sümük benim sümüğüm değil mi? Nereye istersem oraya sürerim.
Diye ona cevap vermiştim ve yatakta biraz geriye doğru gidip ona daha fazla yer vermiştim.
- Üzgünüm.Ama yapabileceğimiz bir şey yok.
Onun bu şekilde ani değişen ruh halleri beni şaşırtıyordu.
- Biliyorum.Kurtulmanın tek yolu evlenmek.Herkesi inandırdıktan sonrada ayrılırız.
- Ayrılmak mı?
Şaşırmıştı.
- Evet.Neden? Gerçek bir evlilik olmayacak ki.
Söylediğim sözlerle sinirden kasılan çenesi oynamaya başlamıştı.
- Gerçek olacak.Bu evlilik gerçek olacak!
Ve kapıyı çarpıp odadan çıkmıştı.
Gerçek mi olacak? Asla.Asla böyle bir şeyi kabul edemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRAİL İLE KRAL(TAMAMLANDI)
HumorKız değilde tam bir canavar gibiydi. Lakabı AZRAİL'di. Diğer erkekler gibi değilde tam bir yufka yürekti. Lakabı KRAL'dı. Eylül'ün yaptığı şımarıklıklar babası dahil herkesin ondan nefret etmesini sağlıyordu. Demir'in yaptığı centilmenlikler ise Ey...