Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Ufuk baş ucumdaydı.
-Bebeğim iyi mi?
Dedim direkt.
-Evet. İyi. Sen iyi misin?
Dedi. Başımı olumlu anlamda salladım.
-Her kötü olayda bayılmayı kes. Canımı sıkıyorsun.
Diyince ona gülümsedim.
-Bilerek yapıyorum. Acıtasyon oluyor.
Dedim.
-Yaa. Acıtasyon olsun diyede Demir'in ismini sayıklıyorsun dimi?
-Ne?!! Kim sayıklamış? Ben yapmam öyle şey.
Dediğimde sadece kafasını sallayarak güldü.
-Gelsin anlatsın.
Dedim.
-Kim?
Dedi. Kim olduğunu bal gibi biliyordu.
-Tikini devreye sokarım bak!
dedim yüz ifademi sinirli hale getirmeye çalışarak.
-Ama o gitti. Senin iyi olduğunu söyledi doktor ve o da daha fazla kendisi yüzünden zarar görmenizi istemedi.
-Ne?
Dedim birden ve oturur pozisyona geldim.
-Ne zaman gitti?
Dedim.
-On beş dakika falan oldu.
Diyince birden sevinmiştim.
-Ufuk lütfen getir onu.
Dediğimde Ufuk 'ne iş?' der gibi bana balmıştı.
-Bir şey yok ya. Sen git getir onu. Yemin ettirdi bana. Birde onun yüzünden günaha giremem.
*******
Ufuk kırk dakika sonra gelmişti. Ve o sırada odamda da haberi duyunca ışık hızıyla ulaşan Furkan vardı.
-Geldik.
Dedi ikisi odaya girerken.-Görüyorum.
Dedim ve devam ettim.
-Anlat hadi. Yemin ettirdin.
********
Her şeyi bana anlatmıştı. Nedensiz ağlıyordum. Belki doğruydu,belki yalan. Ama ben doğru olana inanmak istiyordum.
-Affet beni.
Dedi.
Düşündüm. Gruruma yedirip tekrar İstanbul'a dönebilir miydim? Emin değildim.
-Seni dinlemek için yemin ettim. Affetmek için değil.
Diye karşılık verdim.
-Ama hepsi yanlış anlama. Gerçek olmayan şeyler için bebeğim benden ayrı mı büyüyecek?
Dedi. Belki haklıydı. Hiçbir çocuk böyle bir şeyi hak etmiyordu.
-Bana oynadığınız oyun adiceydi.
Dedim hıçkırıklarım arasından.
Hiçbir şey söylemedi.
Affetmek istiyordum artık. Çünkü onun öldüğü düşüncesini iliklerime kadar hissetmiştim. Eğer ona bir şey olsaydı bende yaşayamazdım zaten.
*****
Affettim. İstanbul'a dönüyoruz. Ama ben ona ve Ufuğa yapacağım şeyleri biliyorum. Bu oyunlarını çok pis bir şekilde ödeyecekler.
Furkan ve Cemreyi bırakmak zorunda kalmak beni cidden üzdü. Alışmıştım onlara.
******
Arabayı mutlu bir şekilde süren Demir'e baktım. Nedensizce gözlerimden yine bir damla yaş akmıştı. Ama onlara fark ettirmeden hemen sildim.
Onu cidden özlemiştim. Çok, çok, çok fazla özlemiştim hemde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRAİL İLE KRAL(TAMAMLANDI)
HumorKız değilde tam bir canavar gibiydi. Lakabı AZRAİL'di. Diğer erkekler gibi değilde tam bir yufka yürekti. Lakabı KRAL'dı. Eylül'ün yaptığı şımarıklıklar babası dahil herkesin ondan nefret etmesini sağlıyordu. Demir'in yaptığı centilmenlikler ise Ey...