Melek

1.2K 98 0
                                    

Ben,Deniz ve Ufuk.Şu anda üçümüzde ışık üniversitesi psikoloji bölümüne kaydımızı yaptırdık.

İstanbul üniversitesi diş hekimliğine ise Derin yaptırdı.

Demir? Onun nereye kaydını yaptırdığını merak ediyordum ama sorarsam merak ettiğimi anlayacağı için hiç sormamıştım.

*****

Üçümüzün her zaman yaptığı ama kimsenin bilmediği bir şey vardı.Şimdi oraya gelmiştik.

Çocuk eairgeme kurumu...Orayı sürekli ziyarete gelirdik.Her zaman hediye alamasakta genelde alıyorduk.Bugünde almadığımız zamanlardan birisiydi çünkü bu fikri sonradan ben ortaya atmıştım.

- Eylül ablaa...

Bahçede koşuşturan Melek bana doğru koşturuyordu.

-Meleeek.

Bende ona koşturdum ve kocaman sarıldım.

Buraya girmemiz sorun olmuyordu. Bizi gören görevliler artık tanıdıkları için direkt bizi içeriye sokuyordu.Tercih yaptığım günde buraya gelmiştim.

Deniz ve Ufuk çocuklarla konuşmaya, oynamaya başlamışlardı bile.Ben ise bir kaçına daha sarılıp benim için en özel olanıyla banklardan birisine oturmuştum.

Melek. O benim için bütün çocuklardan farklıydı.
O dokuz yaşında olmasına rağmen çok güçlüydü.Fazla güçlü.Benden,herkesten güçlü.
Babası annesini Meleğin gözü önünde öldürmüş.Sonrada kendisini asarak intihar etmiş.Meleğin birde kardeşi vardı.Murat.Geçen sene kanserden o da öldü...Ben anneme dayanamazken onun bu yaşta her şeye göğüs gerebilmesi beni ona hayran bırakıyordu.

- Biliyor musun melek.Artık üniversiteliyim.

- Çok sevindiiim.Artık erkek arkadaşta bulursun sen.

- Bak sen şu cimcimeye.Üniversiteye giden erkek arkadaş mı bulurmuş hiç?

-Evet.Müdüre annemiz bu yaşta bulmayın.Üniversitede bulun dedi bize.

Beni güldürmüştü.

- Haklı müdüre anneniz.Okulunuz bitince bulun.Şimdi sadece derslerine odaklan sen.Zaten ben sana hep yardımcı olacağım.

- Tamam.

Dedi bana gülümseyerek.

Onu yanaklarından öptüm.

- Düğünüm var benim bir ay sonra. Senide alacağım.İzin alırım müdüre annendende.O da gelir belki.

- Nee? Sen evleniyo musun?
Kocan olacak yani?

- Koca değil.Eş.Eşim olacak.

-Evet.Eş.Ama seviyor mu seni? Aşık mı oldunuz yoksa?

Melek çok heyecanlanmıştı.

- Evet.Aşık olduk birbirimize.

-Aşık olmak nasıl?

Gülümsedim.Şimdi zorlanacaktım.

- Şey gibi...Sürekli tatlı bir şeyler yiyip susama derdinin olmaması gibi.Şişmanlamaman gibi.Yani sonsuza kadar o tatlıdan yiyebilecekmişsin gibi hissetmek.
Sonsuza kadar o seni sinir etsede gözlerine bakınca sinirinin geçmesi gibi bir şey.
Onun hakkında her şeyi merak etmen gibi.
Onu sürekli özlemen gibi.
Yüzünün gözünüm önünden hiç gitmemesi gibi.
İsmini duyunca kendini hissedememen gibi.
Heleki kendi adını onun dudaklarından çıktığını görmek.Asla anlatılamayacak bir his.Kokusunu parfüm yapmayı bile düşündüren bir şey aşk.Bırakır diye korkmak.Ama sonsuz güvenmektir aşk.Birde kalbinin sesini duymasından korkmaktır aşk. Ona baktığında kalbin çok fazla ses çıkarır,karnın ağrıyor gibi olur ama ağrımaz,başın ağrıyor gibidir ama ağrı hissetmezsin.Bilemiyorum işte anlatamadım.

Nedense zorlanmamıştım aşık olmanın nasıl bir şey olduğu hakkında yalan söylerken.

- Anlattın Eylül abla.Bence filmdekilerden daha güzel anlattın.Sadece kendine özgü bir anlatımla.Senin adına çok sevindim.Sen aşık olmuşsun.

AZRAİL İLE KRAL(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin