Antalya

1.2K 77 2
                                    

İki hafta geçmişti aradan.Balayına yani gezimize gitmemiştik.Vazgeçmiştik.
Birlikte sınırı çizerek uyuyorduk ama ben hep sınırı aşıyordum.Demir de alışmıştı artık.Uykum konusunda bir şey dediğinde ne yapıp edip kendimi haklı çıkarıyordum.İlk başlarda horluyorsun diye geceleri uyandırsada artık tamamen alışmıştı.

Bugünde Batuhan gelecekti kahvaltıya.Bu sebeplede iki acemi aşçı olarak erkenden kalkmış,mutfağa girmiştik.

Batuhan gelirken poğaça ve simit alacağını söylemişti.Ama yinede biz rezil olmamak için bir şeyler hazırlıyorduk.Kurabiye yaptık.Yumurta haşladık.Ekmekleri ısıttık.Peynir erittik.Patates kızarttık.Birde normal kahvaltılıkları masaya yerleştirdik.İkimizde yeterli bulmuştuk.

Zil çalınca Demir kapıyı açmak için gitti.Heyecanlıydı.İlk defa en iyi arkadaşı ona kahvaltıya geliyordu.Ailesinin evine değil.Onun evine.

-Hoşgeldin.

Batuhanla el sıkıştıktan sonra kahvaltı masasına oturduk.Benim çayları katamadığımı bildiği için Demir katmıştı.Çünkü bu iki hafta içerisinde iki defa elimi,bir defada bacağımı yakmıştım.Allah tan çok büyük bir yanık olmamıştı.

Kahvaltıdan sonra Demir ve Batuhan televizyonun karşısına geçmişti.Masayı toplamak ve bulaşıkta bu yeni geline kalmıştı.Kim bilir şimdi kaç tabak ve bardak kıracaktım? Demirin bana yardım etmesine rağmen kırmadan duramıyordum.

İki tabak bir bardak kırıp bulaşığı tamamladım ve Demir le Batuhan ' ın yanına gittim.

Demir le bir anlaşma yapmıştık. Herhangi birisinin karşısında tam bir çift gibi davranacaktık ikimizde. Olgun bireyler gibi.Bu benim için zordu ama dişimi sıka sıka alışacaktım.

-Şıngırtılar duyduk.

Batuhan ı dövmem için bir sebep.Saftı yaa. Zaten amerikan mutfağıydı.Başını kaldırsa görürdü ve madem şıngırtılar duymuştu neden gelmemişti bakmaya?

-Evet.Tabak kırıldı.

Dedim kendime sahip olmaya çalışırken.Sakin Eylül.Sakin.

-Anladım.Benim size bir teklifim vardı bu arada.Biliyorsunuz yaz ayındayız.Ve siz balayına gitmediniz.E benimde takıdan başka hediyem olmadı size.Bende bizim yazlığa gideceğim.Antalyaya.Bayağı bir büyük evimiz.İsterseniz sizde gelin.Hem istediğiniz kişiyide çağırırsınız.Eğlenceli olur.Derin kesin gelirim dedi zaten.İstersen Eylül sende arkadaşlarını çağırabilirsin.

Benim için sorun yoktu.Yüzme bilmiyordum ama gezer gelirdim.Değişiklik olurdu hem.Demir de tamam derse ben tamamdım.

Demir'e "ne düşünüyorsun?" der gibi baktım.Anlamıştı zeki.Gülümsedi.

-Bana uyar.Ne dersin Eylül?

-Banada uyar.

Dedim gülümseyerek.

-Tamam o zaman yarın gideriz.Bir iki hafta durur geliriz.

Batuhan ı başımızla onayladık.

*******

Bavullarımız hazırdı.Bagaja yerleştirmiştik.Şimdi ise Deniz ve Ufuğu bekliyorduk.Derin gıcığı Batuhan ın arabasıyla gidecekmiş.Bizim araba fazla kalabalıkmış.

Pis gıcık görümce!

-Geldik.

Ellerinde birer bavulla gelmişlerdi.İkisinede sulu öpücük bıraktım.Artık Demir onları seviyordu.Neden bilmiyorum ama iyi anlaşıyorlardı.

Ve sekiz buçuk saatlik Antalya yolculuğumuza başlamıştık.

AZRAİL İLE KRAL(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin