Chapter 29

2.1K 253 25
                                    

Sınır geçilmedi ancak ben hazır yazmışken paylaşmak istedim.

Beğeni Sınırı: 250
Yorum Sınırı: 70

İstanbul'a inmiştik.

Görevliler arkamızdan valizleri getirirken Barış'ın elini tutmuş önden ilerliyordum. İnsanlar bizi uçaktan indiğimiz an kayda almaya başlamıştı ve Barış fotoğraf çekinmek isteyen birkaç kişiyi kabul etmişti.

"Akif," dedim panikle bize doğru ilerleyen elleri mikrofonlu ve kameraları adamları görünce. "Kim?" dedi kaşları çatık bana dönen Barış. "Akif ya, şu magazinci. Abuk subuk sorular soracak, Barış! Hızlan da geçelim şunları." Onu elinden çekiştirdiğimde bir adım bile olsun yerinden kıpırdamadı ve "Cevap veremeyeceğimiz hiçbir soru yok," dedi gerine gerine. Deniz'in neler dediğini unutmuş muydu? "Ama—"

İtiraz edemeden etrafımız sarıldı ve sorular sorulmaya başlandı.

"Merhabalar, Barış Bey," dedi adam. "Akif ben, tanıştığımıza memnun oldum. Harikalar yarattınız maçlarda."

"Teşekkürler, Akif," dedi Barış sanki yedi yirmi dört röportaj verircesine rahattı. "Size bazı sorularımız olacaktı, biliyorsunuz genç kızlar arasında milli maçlardan sonra çok meşhur oldunuz." Barış'ın suratına serseri bir gülümseme yayıldı. "Yengenin yanında ayıp oluyor, koçum."

"Evet, soracağım soru da yengeyle ilgiliydi. Uzun yıllardır süren çalkantılı bir ilişkiniz olduğu söyleniyor, bu söylentiler doğru mu?"

"Uzun yıllardır beraber olduğumuz doğru," dedi Barış ancak Akif lafını kesti. "Çalkantılı olduğu da doğru öyleyse! Deren Hanım için bazı söylentiler çıkmıştı, eski takım arkadaşınız Deniz Bey ile—"

"Yalan yanlış haberler," diye sertçe kesti sözünü Barış. "Bu konu hakkında ilk ve son kez konuşacağım. Deniz, benim eski takım arkadaşım olduğu kadar Deren ile de bir arkadaşlıkları vardı benden öncesine dayanan. Deniz bizim tanışmamıza vesile oldu. Kendisiyle artık görüşmüyorum, biliyorsunuz yıllar önce Galatasaray'a transfer oldum ancak kendisi hâlâ Deren'in arkadaşlarından biri. Sosyal medyaya düşen o görüntüler de Deren'in mezuniyetinden ve veda partisindendi."

"Veda partisi mi?" dedi adam merakla. "Neye veda, Deren Hanım? Öğrenebilir miyiz?"
"Ankara'ya," diyebildim. "İstanbul'a taşınıyorum."

"Sanırım Barış Bey'e daha yakın olabilmek için değil mi?" Heyecanla sormuştu muhabir. "Evet," diye atladı bir elini omzuma saran Barış. "Artık hep beraberiz."

"Düğün de yakındır öyleyse," dediğinde adam adımlarımı hızlandırıp soruyu es geçmek istedim ancak omzunun üstünden dönen Barış "Yakın yakın," diye haykırmıştı gülerek. Havalimanından çıktık. Barış'ın arabasına bindim ve onun bagaja valizleri yerleştirmesini bekledim.

Barış arabayı çalıştırdığında kemerimi takıp arkama yaslandım. "Umarım söylediklerin Deniz'i kızdırmaz."

"Sikmişim Deniz'i," dedi Barış ağzının içinde. "Sen onu kafana takma. O bize bir sikim yapamaz."

"Bize değil ama sana zarar verebilir. Biliyorsun, futbol camiasında bu konular pek desteklenmez."

Barış histerik bir kahkaha attı. "Futbol camiası arkadaşının karısını çalan Icardi'yi bile sindirdi be güzelim, bize bir halt olmaz." Yolculuk devamında sessiz geçti ve ben yeni hayatımızı, hayatımı düşündüm. İşe başlayacaktım, geri dönüş beklediğim birkaç yer vardı.

"Barış," dedim birden aklıma gelen ayrıntıyla. "Pablo nerede?" Onu en son ayrılığımızdan önce Yeşim Abla'ya teslim etmiştik, hâlâ onda mıydı? Milli maç süresince de yanına almış olamazdı.

"Pablo İstanbul'da," dedi Barış, siteden içeri girdiğimizde. "Ne?" dedim şaşırarak. "Kimde?"

"Yelda'nın bir arkadaşında," dedi Barış. "Pablo'yu tanımadığın birine mi emanet ettin?" dedim hayretle. "Elbette hayır, yavrum. Kız, bizim memleketten. İstanbul'da okuyor. Harçlık çıkarmak için de köpekleri gezdiriyor, benim Pablo'ya da göz kulak oluyor işte."

"Anladım," dedim mırıldanarak. Ondan sadece bir aycık ayrı kalmıştım ve hayatında hiç bilmediğim yeni yüzler belirmişti. "Onu da bugün gidip alsak mı? Özledim keratayı." Pablo'yu özlediğim kadar, ona bakan bu kızı da merak ediyordum. "Hay hay," dedi Barış ve sitenin içinde U dönüşü yapıp geldiğimiz yola geri döndük. Barış, arabanın tabletinde birkaç tuşa basıp rehberine girdi ve Yelda'nın Zeynep ismine bastı.

"Alo," diyen bir genç kızın sesi duyuldu. "Selam Zeynep," dedi Barış sıcak bir ses tonuyla. "Selam," dedi Zeynep de. "Biz Pablo'yu almak için gelecektik de müsait misin?"

"Siz?" dedi anlamayarak Zeynep ancak Barış cevap vermediğinde konuşmaya devam etti. "Müsaitim tabi, Barış. Çocukları yürüyüşten getiriyordum ben de. Evimin oradaki parka gelebilir misin?"

"Tamam, görüşürüz," dedi Barış ve uzatmadan kapadı. Zeynep'in evinin adresini git gel ezberlemiş olmalıydı ki parkı kolayca buldu. "Bakma öyle ters ters," dedi Barış arabayı durdurduğunda. "Pablo'yu bu parka yürüyüşe getiririm ben hep. Ayrıca Zeynep'in gözümde Yelda'dan farkı yok."

"Tabi," dedim ve arabanın kapısını açıp indim. Sonra Zeynep'i gördüm. İçinde Pablo'nun da olduğu dört köpek ile yürüyordu. Zeynep bizi gördüğünde Pablo'nun tasmasını bıraktı ve ben bir adım öne çıkıp dizlerimin üstüne çöktüm. Pablo, kollarıma atılmıştı. "Oğlum," dedim gülerek. Pablo, suratımı yalıyordu. "Dur dur, her yerim salya oldu."

Barış'ı gördüm kaşla göz arasında. Zeynep ile konuşuyordu. Zeynep'in bakışlarına yakalandığımda Pablo'nun tasmasından tutarak ayaklandım ve onlara doğru ilerledim.

"Merhaba," dedi Zeynep. "Ben Zeynep. Köpek bakıcısıyım. Barış'ın da..."
"Kardeşinin arkadaşı ve memleketlisisin," diye tamamladım sözünü. "Tanıştığıma memnun oldum, Zeynep. Deren ben de. Barış'ın..."

"Sevgilim," dedi elini belime saran Barış. "Çok yakında da eşim." İtiraz etmek yerine gülümseyerek baktım suratına. Köpeklerden biri havladığında "Biz seni tutmayalım artık," dedi Barış. "Hoşçakal."

"Görüşürüz, Barış," dedi gülümseyen Zeynep. "Sana da Deren." Ona samimiyetsizce gülümsedim. Belli ki sık sık görüşecektik.

Merhabalar!
Beni takip ederseniz çok sevinirim.
Aslında fanfic yazmak gibi bir düşüncem yoktu ancak belirli bir kitle istediğimden, diğer yazdıklarımı da tanıtmak istediğimden bu yola girdim. Barış da biliyorsunuz en sükse kişilerden biriydi ben kurguyu yazmaya başladığımda. Getirisi çok oldu, daha önce yazdığım hiçbir kurgu bu kadar okunmamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sahadakiler | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin