Merak etme, sevgiline bir şey olmayacak
<~>
Karnıma saplanan mermi kaşlarımı çatmama sebep olduğunda acıyı hissedememiştim bile. Her yerim acıyordu ve şu anda merminin acısını hissedemiyordum. Kan bacaklarımdan aşağı süzüldüğünde elimi yavaşça karnıma götürmüştüm.
Her birinin çığlığını işittiğimde beynimde çalan çanlar ayakta durmamı iyicene zorlaştırmıştı ve en sonunda sahnede yere yığılmıştım. Buydu... kendimi bıraktığım gibi karnımda ki acıyı hissetmiştim. Kısık ses ile inleyebilmiştim sadece. Çığlık atacak gücüm bile kalmamıştı.
"Hina!"
"Hin!"
İki el yanaklarımı kavradığında bilincim açık olmasına rağmen tepki verememiştim.
Yazardan:
Silah sesinin yankılanması orada bulunan tüm gençlerin gözlerini irileştirerek birbirine bakmasını sağlamıştı. Ama hayır, hiçbiri değildi. Peki silahı ateşleyen kimdi?
Kuroo kafasını platforma çevirdiğinde Hina'nın beyaz tişörtüne yayılan kırmızı rengini farketmesi gözlerini irileştirmesini sağlamıştı.
"HİNA!" Önünde ki çocuğu sertçe yere iterek platforma koştuğunda diğerleri de ondan farksız değildi. Onun platforma çıkması ile Hina'nın yere yığılması aynı anda olmuştu.
Korku ile koşar adım kızın yanına gittiğinde yerde ölü gibi yatması olduğu yerde kalmasına sebep olmuştu. Kinota ve arkadaşları koşar adım oradan uzaklaştığında İwa hızlıca ambulansı aramıştı.
"Hina..." dizlerinin üstüne çökerek kızın yanaklarını kavradığında kısık kısık inlediğini yeni fark etmişti.
"OROSPU ÇOCUKLARI! ÖLDÜRECEĞİM HEPİNİZİ!" Üstünde ki hırkayı çıkartarak Hina'nın karnına bastırdığında Atsumu da hızlıca yanlarına gelmişti.
"HİN!"
"ABİ NE OLUYOR!" Her biri genç kızın etrafına toplandığında Kuroo gözlerinde ki yaşı hızlıca silerek Hina'nın elini tutmuştu sıkıca.
"Yanındayım...! Kendini bırakma tamam mı!" Ambulansın sesleri yakından gelmeye başladığında Akaashi ve Osamu diğerlerini Hina'nın etrafından uzaklaştırmışlardı. Osamu, Kuroo'yu kollarından çekeceği esnada Kuroo hızlıca ittirmişti Osamu'yu.
"Siktir git!" Tekrardan Hina'nın yanına çökerek yüzüne yapışan saçlarını uzaklaştırıyordu. Aniden yağmurun bastırması ile ambulansın yanlarına gelmesi bir olmuştu.
"Açılın! İzin verin!" Ambulans görevlileri Hina'nın yanına giderek nabzını kontrol etmişlerdi.
"Nabzı zayıf, hemen hastahaneye götürmemiz lazım" Hina'yı dikkatlice alacakları esnada Kuroo engel olmuştu.
"Götürmeyin! Korkar o tek başına! Benden ayırmayın" Kuroo'nun gözünden akan yaşlar yağmura karışıp yere damladığında ambulans görevlisi elini omzuna koymuştu.
"Sende bizimle gelebilirsin genç adam ama şimdilik izin vermen lazım yoksa onu iyileştiremeyiz" Kuroo istemeyerek ellerini Hina'dan çektiğinde görevliler Hina'yı hızlıca ambulansa taşımışlardı.
Hepsi perişan haldeydi. Atsumu yerde oturmuş hıçkırarak ağlıyor Sakusa'da Atsumu'nun sakinleşmesi için sırtını sıvazlıyordu. Bokuto da çimlerin üstünde ağlamaktan perişan olmuş derecedeydi. Oikawa hem ağlıyor hemde neler olacağını düşünüyordu.
Kenma, Kageyama ve Tsukishima platformun yanına yere çökmüş donmuş gibilerdi. İwa ve Akaashi ambulansın peşinden gelen polis memurları ile konuşuyorlardı. Suna ve Osamu ise Kuroo'yu sakinleştirmeye çalışıyorlardı.
"Evet, gelebilirsiniz" Kuroo hızlıca ambulansa bindiğinde Hina'nın elini sıkıca tutmuştu.
"Geçecek" diyordu dudakları, "Geçecek...sevgilim". Ambulans görevlisi hızlıca serum taktığı esnada Kuroo'ya dönmeden konuşmuştu.
"İsmi ne?" Kuroo sanki bir matematik problemi görmüş gibi kaşlarını çattığında hızlıca cevaplamıştı.
"Hin..Hina" görevli kafasını salladıktan sonra Hina'ya bir kaç tane iğne yapmıştı.
Çok geçmeden hastahaneye geldiklerinde arka kapı açıldığı gibi Hina'yı hemen indirerek sedye ile hastanenin içine sokmuşlardu. Kuroo da hemen peşlerinden koşuyordu.
"Hocam! Hocam! Silah vakası!" Asistanlardan biri doktora bağırdığında doktorun telaş içinde acile geldiğini fark etmişti Kuroo.
"Hemen ameliyathaneye! Hemen!" Doktor hazırlanmak için gidecekti ki kolunda ki bir kol izin vermemişti.
"Onu kurtaracaksınız değil mi?" Doktor hafifçe gülümseyerek kafasını sallamıştı.
"Merak etme, sevgiline bir şey olmayacak" Doktor, Kuroo'nun yanından ayrıldığında Kuroo ameliyathanenin yanında ki duvara çökerek dizlerini kendisine çekmişti.
Niye? diyordu içinden. Daha sabah mutlulardı, heyecanlılardı. Ne olmuştu birden bire. Kim vurmuştu Hina'sını.
Bu yüzden bağlanmak istemiyordu Kuroo, biliyordu kızın da başına bir şeyler geleceğini.
Silahı ateşleyen kimdi? Kinota'nın şaşkın bir şekilde sahaya baktığını fark etmişti Kuroo. Ateşleyeni görmüş müydü? Neye bu kadar şaşırmıştı?
Hina'nın yere yığılmadan hemen önce ateşlemişti, bu anı mı bekliyordu?
BİR SÜRÜ SORU VARDI! Yaşayacak mı onu bile bilmiyordu. Gözlerini sıkıca kapattığında elleri ila kulaklarını kapatmıştı. Ses duymak istemiyordu kimsenin sesini duymak istemiyordu.
Hina'nın geçen kendisine normal gitar ile çaldığı şarkıyı düşündü. O zamanları düşündü, ne diyordu şarkıda.
I had all and then most of you
Some and now none of you
Take me back to the night we met
I don't know what I'm supposed to don
İçinden tekrar tekrar etti hatta fısıltılı bir şekilde dışından söylüyordu ama farkında değildi. Az da olsa sakinleştiğini hissetmişti.
Koridora dolan seslere rağmen ellerini kulaklarından çekmedi, gözlerini açmadı.
"Kuroo! İyi mi Hin!" Diretti, duymamazlıktan geldi. Hepsi ağır yaralanmıştı ama hepsinin önceliği Hina'dan başkası değildi.
"Dok-doktor nerede!? Ne olmuş?" Bokuto bağırarak hastahane koridoruna giriş yaptığında Akaashi yanına giderek sessiz olmasını söylemişti, hastahanedelerdi sonuçta.
Suna, Osamu, Sakusa ve Oikawa acil kısmında pansuman oluyordu. Kollarına birinin dokunması ile aniden irkildiğinde gözlerini hızlıca açmıştı.
"Kuroo...gel bi doktora gör-
"İstemez" tok sesi İwa'nın cümlesini yarıda kestiğinde İwa bir şey demeden ayaklanmıştı. Hepsi dağılmıştı, bunu yapan kişiyi hepsi öldüreceklerdi. Emin oldukları tek konuda buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bina Kuroo Tetsurō
FanfictionYeni bir binaya taşınan Hina gelecekte ki sevgilisi ve en yakın arkadaş olacağı kişilerden başta çokta haz etmez.