Yeni Bina Kuroo Tetsurō

Yeni daire

Hina..Hina Sazuki ismim.

Elinde ki bavulu sıkıca tutarak nefesini dışarıya sesli bir şekilde vermişti. Önünde durduğu apartmana kısa bie göz gezdirdikten sonra dışarıdan bile duyulan gürültüye gözlerini devirmişti.

Siktiğimin sesi

Apartmana giriş yapan merdivenleri çıktıktan sonra asansöre doğru ilerlemişti. Asansör kapıları açıldığında asansörün içinde ki çocuğu gördüğünde hafif kaşlarını çatmıştı.

Yüzünde maske, elinde eldivenler ve yere bıraktığı kovaların içinde birbirinden farklı deterjan vardı.

Temizlikçi olmalı

Çocuk asansörden indiğinde Hina da beşinci kata basarak sırtını asansörün aynasına yaslamıştı. Asansör durduğu gibi cebinde ki anahtarını çıkartıp dokuz numaralı dairesine yaklaşmıştı.

Anahtarı deliğine soktuğu anda karşı komşusunun evinden gelen bağırtı ve kahkaha seslerine içine küfrederek tekrardan önüne dönmüştü.

Anlaşılan çok iyi anlaşamayacağız bu apartman ile.

Kapı açıldığı gibi anahtarı deliğinden çıkartıp tekrardan cebine koymuştu. Evine ilk adımını attığı esnada yerlerin temiz olması hoşuna gitmişti. Kapıyı kapatarak salon kısmına yönelmişti, amerikan mutfaktı zaten.

Eşyalı ev olması oldukça işine gelmişti çünkü birde gidip eşya bulup, seçmek ona oldukça zor gelmişti. Yatak odasına ilerlediği esnada odada kısa bie göz gezdirmişti.

Çift kişilik bir yatak, beyaz bir giyinme dolabı ve beyaz bir çalışma masası vardı. Halı gri renkteydi ve odanın köşesinde de bir boy aynası vardı. Ondan önce burada oturan kişinin kız ya da kadın olduğu belliydi.

Adımlarını diğer odaya yönelterek kapıyı açmıştı. Burası boş bir odaydı ve Hina'nında kesinlikle böyle bir odaya ihtiyacı vardı.

Gitar çaldığı için bu odayı o tarz bir şeye çevirebilirdi ve gitarlarını koyabilirdi. Binadan oldukça yüksek çıkan seslerin kavga sesleri olduğunu anlaması uzun sürmemişti.

İlk günden mi?

Bıkkınlık ile nefesini verdiğinde daire kapısına yaklaşmıştı. Merak etmiyor değildi. Alt katlar sakin duruyordu aslında asıl sıkıntı KENDİ KATIYDI. Karşısında hangi davar oturuyorsa evi oldukça kalabalıktı ve sesleri asla kesilmemişti.

"AMINAKOYDUĞUMUN ÇOCUĞU! GÖRECEKSİN SEN!" Oldukça sinirli çıkan sese hafifçe kaşlarını çatmıştı, ne kaçırmıştı?

Karşı komşusunun kapısını açtığını duydu, daha sonra da yüksek bir kahkaha sesi.

"BOKUTO! SIRA SANA DA GELECEK!" İsminin Bokuto olduğunu öğrendiği kişi kahkaha atmayı kesmemişti. Hina da gözlerini tekrardan devirip salona yönelerek koltuğa oturmuştu.

Bir tane büyük koltuk vardı, lacivert rengindeydi. İki tane de tekli koltuk vardı. Ortada ufak bir masa vardı ve salonun diğer köşelerinde iki tane puf vardı hemen yanında da bir tane beyaz kitaplık vardı.

Telefonuna nakliye şirketinden mesaj geldiğinde adımlarını ufak balkonuna yöneltmişti. Ufak bir kamyoneti farkettiğinde kamyonetteki adam camdan kafasını çıkartarak bina da gözlerini gezdirmişti.