27.Bölüm: Kırgınlıklar ve İtiraflar

2.2K 403 101
                                    

Bence bölüm mükemmel oldu yaa. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin bu bölüm tepkilerinizi aşırı merak ediyoruumm.

İyi okumalarr ♡♡

Talha Yıldırır - Bu Bir Veda
Yasir Miy, Halil Sezai - Kalbimde Dikenli Teller

•••

2 gün geçmişti geldiğimizden beri ve yarın sabah eve gitmek için yola çıkacaktık. Miraç anladığım kadarıyla uyumuştu ama ben gözlerimi bile kırpmamıştım. Bugün her ne kadar diğerleri kadar yorucu geçse de hâlâ uykum yoktu. Oflayıp sırtımı yatak başlığına yasladım. Telefonu elimde döndürüp dururken sıkılıp ayaklandım. Miraç uyuyor mu diye kontrol edip üstündeki örtüyü düzeltip odadaki küçük balkona gittim.

Hava buz gibi soğuk olsa da yüzüme vururken rahatlamıştım. Kollarımı kendime dolayıp bahçeyi izledim sessizce. Her şey güzel gidiyor olsa da bir yanım buruktu. Her an bir şey olacakmış da bu mutluluğum birden yok olacakmış gibi tetikteydim. Bu yüzden son günlerde hiçbir şeyden keyif alamıyordum.

Yüzümü sıkıntıyla ovuşturup ayaklandım içeri girmek için. O sırada bahçede tek başına oturan biri dikkatimi çekti. Ağaçların sakladığı bir bankta biri oturuyordu ve bir ayağını dizine yaslamış bir hâlde sigara içiyordu. Onu anında tanımıştım. Meriç'ti bu. Anlaşılan onu da benim gibi uyku tutmamıştı.

Nedense benim gibi sıkıntılı bir ruh hâlinde olduğunu hissediyordum. Bazen onu o gün affetmemekle hata mı yaptım diye soruyordum kendime ama öyle olsa bile yine aynısını yapardım gibime geliyordu.

Meriç'le şifreli konuşmayı seviyordum. Belki bunu başkasıyla yapsam anlaşılmazdı ama o bahsettiğim şeyleri anlıyordu. Bunca olaydan sonra ilk kez onu kendime bu kadar yakın hissetmiştim.

Kalın siyah hırkamı giyip hiç düşünmeden odadan çıktım. Asansörlerden korktuğum için 7 kat merdivenleri inip bahçeye çıktığımda bunca yolu boşuna gelmemiş olmayı umuyordum. 5 dakikada odasına dönmüş olabilirdi sonuçta.

Ama hâlâ oradaydı. Ve adım seslerimi duymamış gibiydi. Elindeki sigaranın külü birikmişti ama farkında değildi sanki. Duraksadım. Belki de yanına gitmemeliydim. Aramız daha yeni yeni iyileşiyorken ters bir anına denk gelmek istemezdim. Aramızdaki köprü çok inceydi ve en ufak bir rüzgarda bile yıkılacak gibiydi.

Yine de yanına gittim. Bir şey demeden yanına oturdum sadece. Başı yavaşça bana dönünce nefesimi tutup ona baktım. Ama beklediğim ters tepkiyi vermedi. Sadece son günlerde olduğu gibi hafifçe gülümsedi. Karşılık vermek istedim ama o gülümseme o kadar hüzünlüydü ki ağlamak istedim.

Tekrar önüne döndü ve elindeki sigarayı söndürüp yan taraftaki çöpe isabet ettirdi. Daha sonra ne kadar süre geçti bilmiyordum ama sessizce oturduk. O bir şeyler düşünüyordu, ben ise ne düşündüğünü merak ediyordum.

En son dayanamadım. Ellerimi cebime koyup ona baktım. Dalgınca yere bakmaya devam etti.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordum kısık bir sesle. Sert bir rüzgar esti, titredim.

Burnunu çekti. "Gelecek dönem ne yapacağımı." Bana dönüp gülümsedi. "Dersler çok zor, bu dönemi bir şekilde hallettim ama gerisi çok zor gibi."

Bilgisayar Mühendisliği okuyordu. Ve galiba 2. sınıftaydı. 2 gündür dalgınlığının sebebinin bu olduğunu düşünmüyordum ama cevabına şaşırmıştım. Ben bir şey diyemeden devam etti.

"Bunları nasıl aşacağımızı düşünüyorum." İç çekti. "Neden hatalarımı telafi etmek istesem de bunu beceremediğimi anlamaya çalışıyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kıvırcık | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin