4 - Gözyaşı güçsüz kadının silahıdır.

10.4K 394 19
                                    


"Merhaba ben berk" diyerek bakışlarını bana çevirmişti.

"Biliyorum" dedim herkesin duyabileceğini şekilde. Tüm herkes abartısız herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu. En çokta Alya "ne diyor bu?" Bakışı atıyordu sinirli sinirli.

Can'da sessizce bana doğru fısıldadı.

"Nisa bizim berk o berk mi?" Dedi şaşkınlığının arasından.

"Evet" dedim hafifçe yüzüne bakarak.

"Merhaba Berk ben de nisa" dedim bende tekrar ilk başta gülümseyen yüzü daha sonra kırmızıya gitti. Alya elini sıkınca tamamen düzelmişti.

"Çok değişmişsin tanıyamadım seni" dedi. Zaman bu acamasız davranıyordu her zaman.

"Sende baya değişmişsin" dedim bakışlarım alyadaydı. Elini müthiş bir hırsla sıkıyordu ki. Eli kopacak diye düşünmeye başlamıştım.

"Siz nereden tanışıyorsunuz?" Alya'nın sormak istediği soruyu seda sormuştu.

"Eskiden aynı mahallede oturuyorduk" dedim. 'merak etme kimseye demeyeceğim' bakışı attım. 'Sağol' anlamında başını salladı. Isaret dilinde emin adımlarla yürüyorduk o derece.

Hep beraber cafeye gittik. Kaş göz hareketleriyle can'a tembihlemiştim. Iceri girince kızlar sevgililileriyle oturdular ayrılmak istemediler bizde üçümüz kaldık öyle. Cafe ise bugün iyi  günündeydi ve baya kalabalıktı.

Hilâl yanıma yerleşince can'da karşıma oturdu.
Yanımıza gelen garson siparişlerimizi istedi.

"Ben latte alacağım" dedi Hilâl

"Bende buz gibi bir su alacağım" dedim.

"Kahve istiyorum" diyerek Can bizi tamamladı ve siparişleri hemen söyledi.

Siparişler geldikten sonra bardaktan bir yudum aldım. Almaya kalmadan biri bardağı elimden çekti. Kim diye bakarken bardakdaki su Can'ın başıyla buluştu.

"Can?" Daha içmemiştim yahu! Deseydin Dibinde bırakırdım diye içimden geçirsem de. Ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorduk.

"Senem?" Dedi Can'da karşılığında.

"Neden telefonlarıma cevap vermiyorsun? Yoksa yeni oyuncağın bu kız mı?" Parmağını bana doğru uzatınca etrafıma söyle bir baktım beni mi kast ediyor diye. Gerçekten de beni kast ediyordu bu kız.

"Düzgün konuş onun hakkında" dedi can hemen. Hızla ayağa kalktı ve kızın kolundan tutup "Şimdi buradan git senem" diyerek bağırdı. Bu ikaz üzerine hızla giden kıza daha fazla şaşırmıştım.

İçeceklerimizi içtikten hemen sonra kalktık. Tabi benim suyu Can içti desek daha mantıklı olabilirdi.
Derslere gir çık başım kazan gibi olmuştu. Biraz nefeslenmek için kampüsün içinde ağaçlık kısma geçtim. Banka otururken karşımdakiler dikkatimi çekti. Kızıl saçlı kız-sevgilisi diye düşünüyorum- kafasını omzuna koymuş öylece duruyordu. Normalde insanlara dikkat etmem hatta çok fazla ilgilenmezdim ancak kızın saçları çok dikkatimi çekmişti sanki tanıyordum. Ya da öyle sanıyordum bilemiyordum.

"Ece!" Ayağa kalkınca yüzünü görüp seslendim. Bana sürpriz olan ece değil yanındakiydi. Koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı. Benim üzerimde kalan şok etkisiyle dediklerini dinleyememiştim.

"Sonra görüşürüz canım" diyerek yanından ayrıldı bende arkasından hemen kalktım. Arkamdan geldiğini biliyordum hızlandım o da Hızlandı ve mesafeyi kısaltarak kolumu tuttu.

"Bir daha sakın bana dokunma!"diyerek hızla kolumu aldım korktum' bakışı attı. Ben yoluma devam ederken karşıdan gelen 'bizim' grubu gördüm. Can baya sinirlenmiş gözlerinden alevler fışkırıyordu. Onu hiç böyle görmemiştim.

NİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin