42 - Hayır mı şer mi bilemedim... #FİNALESON-2

1.3K 84 5
                                    

Yeni kapak resminiz nasıl olmuş yorumlarda belirtin...

Not : Burada geçen yerler tamamen hayal ürünüdür.

Sarsılmanın şiddetiyle göz kapaklarımı kırpıştırdım. Ancak sarsıntı devam ediyordu kafamı hafifçe kaldırdığımda gözleri kapalı ve beni hâlâ sarsmaya devam eden hilal'i gördüm.

Kafamı yatağa tekrar bıraktım ve "Dur artık kusucağım" dediğim anda kollarımdan son kuvvet beni kendine doğru çekti.

"Sen hamilesin" dedi donuk ifadesiyle.

"Hayır Yok öyle bir şey" diyerek gözümü kaçırdım ancak bu bir ihtimaldi.

"Hayır mı şer mi bilemedim kalk" diyerek kolumdan çekip beni yataktan kaldırdı. Ne yapacağımızı bilmiyordum sadece onu takip ediyordum gözlerimle.

"Emin olmamız lazım" dedi ayağına dolanan tişörte vuruyordu topuğuyla. Aksine tişört dolandıkça dolanmıştı ayağına. En sonunda yere hızlı bir şekilde iniş yapmıştı. Kendi kendine daha fazla öfkelenerek ayağından tişörtü çekip fırlattı.

"Ben gidip test alıp geleceğim bir yere ayrılma!"

1 saat sonra...

"Sana demiştim bak hamilesin işte" diyerek görmediğim testi yere fırlattı eğilip aldığımda talimatların üzerindekilerle birebir eşleştiği görmüştüm. Elim istemsizce karnıma gidince sinirle dolanan hilal durakladı. Yanıma doğru gelerek işaret parmağını bana doğru kaldırıp "Can'a bir şey söylemeyeceksin" dedi. Arkamdaki koltuğa oturdum.

"Neden söylemeyeyim?" Diyerek sırtımdaki yastığı düzeltip yaslandım.

"Sen şaka sanıyorsun galiba. Bak o belki de psikopat sana zarar verecek. Eğer söylersen sadece sana vermez onu da düşün" bu kez işaret parmağıyla karnımı gösterdi. Bende dönüp karnıma bakmıştım. Miniğim...

Kapının çalmasıyla yerimden sıçradım kapıyı açmak için ayağa kalktığımda hilal kolumdan tutup beni durdurdu.

"Nisa her şeyi yarın öğreneceksin ama o zamana kadar demeyeceksin. Söz ver?" Diyerek gözlerini dikmişti gözlerime.

"Yarına kadar şu gerçekler neyse göstereceksin. Eğer yarın böyle bir şey gerçekleşmezse hayatımızdan çekil de yaşayalım" dedim. Kolumu tutan eli iyice kavramıştı.

"Söz mü?" Diyerek tekrarladı tekrar.

"Söz" diyerek kolumu hızla çektim ve kapıya doğru ilerledim. Kapının önüne gelince yerden testi alıp yanımdan geçti hızla. Kapıyı açtığımda Can iki elini kapının iki ucuna koymuş bir şekilde duruyordu.

"Çok zor olmadı ya açmak" dedi gülümseyerek.

"Olmadı" Çantamı ve ayakkabımı giyerek çıkıp arkasından kapattım kapıyı. İçim içime sığmıyordu ancak söz vermiştim susmak zorundaydım. Ayakkabımı giyindikten sonra doğruldum ve elimi sıkıca tuttu , apartmandan dışarıya çıktık tam arabaya binecekken kafamı yukarıya çevirdiğimde hilal ile göz göze gelmiştik hızla perdeyi çekip kaybolmuştu gözden. En büyük destekçimiz o iken neden şimdi böyle yapıyordu bilmiyordum. Arabaya binip kafamı cama yasladım aklımda binlerce soru vardı.

***

Sıcak olduğunu düşünerek ayağa kalkıp pencereyi açtığımda elektriklerin kesilmesiyle far görmüş tavşan gibi kalakalmıştım. Çevik bir hareketle oturduğu koltuktan kalkıp mum aramaya gitti. Karanlıkta gölgenin ilerlediğini görüyordum sadece. Az sonra mumla yanıma doğru gelip elini uzattı bana. Elini tutup yanına geldim ve yere oturduk. O koltuğa yaslanıyordu bende ona, mumda tam karşımızdaydı. Karnıma doğru sarılınca birden irkildim sanki biliyormuş gibi geliyordu bana. Ancak bilmesinin imkanı yoktu ben bile saniyeler önce öğrenmiştim. O anki ruh halini değiştirmek için "bugün ne yaptın?" Dedim. Kafama doğru bir öpücük bıraktı "hiçbir şey teslim olmuş yetişemedim" dedi. Kalbim çıkacak gibi oluyordu hâlâ. Alışmıştım ama ona karşı sevgim daha çok artıyordu. Hilal'in dedikleri aklıma geliyordu hiç yakıştıramıyordum çünkü o benim gözümde gülünce kısılan gözleri ve naif sesiyle insanı mest eden birisiydi. Kötülük kelimesiyle uyuşmuyordu.

NİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin