33 - Beni seviyor musun?

1.4K 105 1
                                    

"Liva" Dedi yüksek sesle. "O liva'ydı ve sen yalan söyledin"

"Hayır ben söyleme-"

"Sus hatırlamaya başladım defterimi karıştırmıştın resmini bulunca" Dedi çok uzun bir zaman öncesini hatırlayarak. Hızla yaklaşıp bileğimi kavrayınca hareket edememiştim.

"Arda öyle diyince bir şey diyemedim" dedim bileğimin acısını hissetmeye başlamıştım.

"Sen bana deseydin belki kurtarabilirdim onu senin yüzünden"

"Canım acıyor" dedim gözümden bir damla yaş akarak.

"İşte benimde canım öyle acıyor" dedi ve bileğimi bırakıp beni omzumdan iterek içeriye geçti "Can Hayır" bende arkasından odaya girmek istediğim anda kapıyı yüzüme kapatıp kilitledi.

"Bak ben Diyemedim. Diyemedim işte" kapıya hafifçe vuruyordum ama cevap vermiyordu.

"Can aç şu kapıyı"

"Diyecektim öyle söyleyince nefsime yenildim" kapının önüne çöktüm. Beni duyduğunu bilemiyordum belki de hiç duymuyordu.

"Senin tekrar onu sevebilme ihtimalini kıskandım , yeniden ona aşık olman , Can bak ben seni gerçekten çok seviyorum hâlâ hatırlamasan da beni. Affet ne olursun" cevap gelmiyordu. İçeriden seste çıkmıyordu salona geçip koltuğa kıvrandım. Evet çok suçluydum demem gerekirdi ama yapamamıştım. Ağlamaya başladığımı yastığın ıslandığını görünce fark etmiştim. Düşünceler içinde sızıp kaldım.

Gece yarısı gelen sesle irkilmiştim. Üzerimin örtük olması beni bir anlığına sevindirmişti ancak ses bir daha gelince yerinden kalkıp oraya ilerledim. Kapının ardından gelen ağlama sesleriyle biraz duraklasam da kapıyı hafifçe açtığımda sesin Can'dan geldiğini görebiliyordum. Ağlıyordu ve o kadın için. Kapının önüne yavaşça çöküp onunla beraber bende ağlamaya başlamıştım. Sessizdim beni duymasını istemiyordum. Ancak Ne kadar sessiz olmaya çalışsam da ses çıkartmış kapıyı elimle ittirmiştim. Bakışını bana çevirdi beni gördüğünü anladığımda ondan önce davranıp içeriye girdim.

"Can" diyerek yatağının ucuna oturdum.

"Beni bir dinlesen" karanlıkta beni göremiyordu bunun için baş ucundaki ışığa uzanıp onu yaktı.

"Ben sana anlatacaktım ama Arda şimdi söylememizin seni kötü etkileyeceğini söyledi" dedim öylece yüzüme bakıyordu.

"Buradan da hayatımdan da git. Yalancı!"

"Sen onu sevmiyorsun Can. O seni aldattı. Aklının sana yaptığı bir oyun bu" dedim ısrarla.

"Ben onu seviyorum. Seni sevmiyorum" söyledikleri belki şimdilik Canımı acıtmaya yetmiyordu çünkü onu sevmediğini çok iyi biliyordum.

"Can defterinde her şey yazılı onları oku inanmıyorsan" dedim yüzündeki öfkeyi silmek isterken.

Sağ gözünden bir damla aktı elimle sildim o yaşı. "Sen katilsin" Dedi "Asıl sen katilsin. Beni sevebileceğine dair bütün hayallerimi öldürdün" Dedim elimin yüzünde oluşuna karşın hiçbir şey yapmıyordu.

"O seni vurdu. Sevse seni öldürmek istemezdi"

"Öldü" Dedi ağlamaya devam ederek. Belki de vurulana kadar tek bir gözyaşı dahi döktüğünü görmediğim o güçlü adam karşımda başka bir kadın için ağlıyordu. Kalbin acıyordu bende onunla beraber ağlıyordum ama o bana sen neden ağlıyorsun diye sormuyordu.

"Bak şu resme biz evliyiz" resmi gösterdim. Kafasını resime çevirip bir kaç saniye duraksadı.

"Ben onu seviyorum" Gözlerimi kapatmıştım duymak istemiyordum ama duyuyordum İşte. Gitmek isteyip gidememem de bunu açıklıyordu.

"Tamam" diyerek yanından sıyrılıp ayağa kalktım.

"Ben gidiyorum. Bir daha beni görmeyeceksin" Bana bakışı devam ediyordu. Arkamı döndüm kapının kulbunu kavradığım anda parmağımda ki yüzük gözüme çarptı. Geriye dönüp yüzüğü hemen önüne yatağın üzerine bıraktım ancak yüzük yere düşüp büyük bir ses çıkartmıştı. Arkamı dönüp aradaki dolaptan montumu giyindim anda Can'ın sesini duymuştum. Kendi içinde acısını yaşadığını düşünerek başımı da bağlayıp ayakkabılarımı ve çantamı alıp kapıyı açtım. Dışarıya çıkıp kapıyı kapatacağım esnada önce kapı geriye çekilmişti ardından ben.

Duvarın önünde öylece kalakalmıştım tam karşımda da Can. "Nereye gidiyorsun" Dedi.

"Gidiyorum işte" Dedim "bırak gideceğim" diye hamle yaptığımda diğer eliyle tuttuğu bileğim sayesinde gidememiştim.

"Nisa" Dedi yüzüme bakarken.

"Kan seni artık tutmuyor" diyerek gülümsedi. "Ne" çıktı ağzımdan. "Kana artık dayanabiliyorsun" Dedi tekrardan. Yüzüne boş boş bakıyordum çünkü Ne demek istediğini anlamamıştım.

"Hiçbir yere gidemezsin pasaklı" Dedi ve salona çekiştirdi.

Koltuğa hızla oturduğumuzda manasızca yüzüne öylece bakıyordum. "Her şeyi hatırlıyorum Nisa" Dedi yüzümü avuçlarının içine alarak. Ona sarıldığımda ağlamaya başladığımı fark etmiştim. "Çok özür dilerim" Dedi sırtımı okşayarak. "Her türlü şeyi söyleyebilirsin bana"

Geri çekildiğimde yüzüne attığım Tokattan sonra acığını düşünüp yüzünü okşamam bu gecenin en komik noktası olabilirdi. "Acıdı mı?" "Yüzüm felç oldu Ne acıması"

"beter ol inşallah"

"Olurum bak" Dedi yüzünü buruşturarak.

Bir kez daha sarılmıştım gerçek mi diye. Sanki rüyadaymışım gibi hissediyordum.

"Bayılmadan önce bir şey demiştin sanki duymadım ben onu" dedi hınzırca gülerek.

"Bir şey dememiştim yanlış hatırlıyorsun" dedim bende aynı tonda.

"Yok yok demiştin" diyerek devam ettirdi ısrarla.

"Peki demiştim"

"Ne demiştin"

"Seni seviyorum Can. Hemde çok" diyip tekrar sarıldım. Sırtımı eliyle okşuyordu böylece bütün gün durabilirsin. Geriye çekildiğimde yüzüme öylece bakıyordu.

"Can" Dedim dikkatle dinliyordu beni.

"Sen bayılmadan önce bir şey demiştin o Ne demekti?"

"Hatırlamıyorum ne dedim" Dedi.

" 'Benim gibi yapacaksın tekrar seveceksin' demiştin"

"Ha ben onu her şey üstüne geldiğinde bile hayatı seveceksin anlamında demiştim" Dedi. Bu benim duymak istediğim bir cevap hiç değildi.

"O zaman bana karşı Ne hissediyorsun onu söyle o zaman" Duraksadı gözlerini hafifçe kısmıştı.

"Beni seviyor musun?"

100 bine adım adım. Daha fazla kişinin okuması için desteğinize ihtiyacım var. Beğeni vererek , yorum yaparak ve hikayeyi okuyarak bana bir ücret ödemiyorsunuz zaten bu platformdan ücret almıyorum. Okuyan kişiler için bölüm ekliyorum bundan dolayı sizde beğeni atmayı esirgemeyin...
Yıldıza basarak beğeni veriyorsunuz çok kolay.

33. Bölüm sonu...

🌿Gelecek bölüm "16 Mart 2018 saat:20.00'da".

NİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin